Unutmayın herkes ve her şey bir gün aslına döner. Şemdinli davasının yıllar sonra bile olsa asli görevli ellere teslim edilmesi gibi. İnsanın topraktan gelip toprağa dönmesi gibi. Vakit doldu, zaman kemale erdi. Milletin eteklerindeki taşları dökme zamanı. İrade-i Milliye bugün yine tecelli edecek, siyasetin ve siyasilerin karneleri dağıtılacak. Demokrasi gemisinin kaptanı, aynı rotada devam kararı mı verecek yoksa rota değişimi mi yapacak göreceğiz. Bu akşamdan itibaren sandıkların lisanı konuşulacak. Hem siyasiler imtihan sonucunu öğrenecekler hem de istatistikçiler. Millet iradesinin sıhhatle tezahür edebilmesi için, seçim güvenliğinde zafiyet olmamalı. 1946 seçimlerinde yaşanan şaibe tekerrür etmemeli. Bu durum özellikle Güneydoğu için hayati bir önem taşıyor. Seçim güvenliğinde baş gösterecek muhtemel bir zafiyet, KCK-BDP ekseninin silahlı emellerine hizmet eder. En önemlisi Güneydoğu'daki seçim ve sonuçları. PKK-BDP-KCK ekseninin 50.000 kişiyi fişleyip takip altına alması, sahte oy pusulaları bastırma planı, silah zoruyla Kürt iradesini gasp etme girişimleri sonuçsuz kalmalı. Ortaya koyulan güvenlik paketi kayda değer olsa bile, özellikle sandık çevresi dışındaki tehditler için umarım istihbarat birimleri tetikte olur. Seçim güvenliği, demokrasinin namusudur. Silah zoruyla demokrasinin ırzına geçmek isteyenlere fırsat verilmemeli ki, hakiki Kürt iradesini görebilelim. Zira özgür Kürt iradesinin tecelli etmesi, Türkiye'nin yakın dönem istikbal kodlarını taşıyor. BDP, kendi siyasal tarihinin en yüksek oyunu bugünkü seçimlerde alması gerekiyor. Zira bu kez bünyesinde Sırrı Süreyya, Ertuğrul Kürkçü gibi devrimci sosyalistlerin yanında Altan Tan gibi "İslamcı" kimliklerle seçmenin karşısına çıkıyor. Yani bir ölçüde hitap yelpazesini genişlettiği söylenebilir. BDP, devrimci solu da içine alan yapısına rağmen oy artışı sağlayamazsa büyük bir yenilgi almış olacaktır. Çadırlarında molotoflar ve ses bombalarıyla seçime giren, yıllardır mahkûm olduğu oy skalasında artış sağlayamayan bir BDP görünümü, seçimin en büyük yenilgisi olacaktır. İddiası büyük olanın mağlubiyeti de büyük olur. BDP oylarında nitelikli bir artış olmazsa, PKK-KCK-BDP ekseninin saldırganlığı artacaktır. AK Parti'nin bölgede kazanacağı bariz bir üstünlük, PKK-BDP cephesini çılgına çevirecek ve bölgedeki seçim sonuçlarına yönelik her türlü iftira ve manipülasyona başvuracaklardır. PKK-BDP ekseninde gerçekleşebilecek oy artışı, muhtemelen "özerk coğrafya" söylemini yoğunlaştıracak. Gece saatlerinde çok şey belli olacak. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, genel başkanlığı sürdürebilecek mi? MHP'deki ulusalcı paradigma kayması partiyi ve Bahçeli'yi nasıl etkileyecek? İzmir'de Doğu Perinçek ve Yaşar Müjdeci gibi ulusalcı simaların bağımsız adaylığı, CHP'nin İzmir oylarını nasıl etkileyecek? Ergenekon sempatizanları, temsilcilerini seçerken bağımsızlarda mı yoksa CHP'de mi birleşecek? AK Parti'nin referanduma götürmesi muhtemel konular ve özellikle yeni anayasa konusunda, referandumun muhtemel sonucu ne olur? Edirne, Kırklareli, Tekirdağ, İzmir, Muğla gibi CHP kaleleri ne durumda? Hepsinin cevabı gece saatlerinde belli olacak. %50'yi bulabilecek bir AK Parti görünümü, yeni siyasal dönemde gerçekleştirilmesi düşünülen referandumları da garantiye almış olacak. Akşam saatlerinde sandıklardan dökülenler, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en önemli siyasal döneminin mimarisini gösterecek. MHP'nin baraj altında kalacağını sanmıyorum. BDP'nin nitelikli bir oy artışı gösterebileceğini de... Seçim ve sonuçları, şimdiden aziz milletimize hayırlı olsun.