Rusya,
Avrupa'ya doğalgaz sevk ve tedarikinde hâkim
ülke olarak kalmaya devam edebilmek amacıyla iki yeni doğalgaz hattı üzerinde çalışıyor.
Bu hatlardan ilki, Rus gazını
Baltık Denizi altından geçecek iki
boru hattıyla
Almanya'ya ulaştıracak olan
Kuzey Akım projesi diye bilinen hat. Bu hattın ilk kaynağı Rus Devlet Başkanı
Medvedev ve Almanya
Başbakanı Merkel'in de hazır bulundukları bir törende geçen yıl nisanda yapılmıştı.
Bu hattın ilk bölümü bu yıl içinde, ikincisi de önümüzdeki yıl tamamlanacak ve bu hatlardan akacak gazı da 25 milyon kadar Avrupalı
aile kullanacak.
İkinci hat projesi ise malum
Güney Akım hattı. 2007 yılında ortaya atılan bu projeye göre, Rusya'nın
Karadeniz kıyısından başlayacak hat Karadeniz'in altına döşenecek hatla
Bulgaristan'a bağlanacak, buradan da
Avusturya'ya, ayrı bir kol ile de
Sırbistan,
Hırvatistan üzerinden İtalya'ya kadar uzanacak.
Rusya aynen Kuzey Akım'da olduğu gibi bu hattı da en kısa sürede hayata geçirmek amacıyla ilgili ülkeler hükümetleriyle görüşmeler yapmış, bu çerçevede hükümetler arası, anlaşmalar imzalamış bulunuyor. Bulgaristan, Sırbistan,
Macaristan,
Slovenya Hırvatistan,
Makedonya ve Avusturya bu ülkelerden hemen akla gelenler. Bu anlaşmalara ilaveten hattı gerçekleştirmeyi üstlenen
Gazprom şirketi de birçok özel enerji şirketi ile de anlaşmış bulunuyor. İtalyan enerji devi ENI,
Fransız EDF, Avusturya'dan OMV bunlardan bazıları.
Ne var ki,
Güney Akım'ı 'Ne olursa olsun biz bu projeyi hayata geçirmeye kararlıyız. Artık hem ekonomisi büyüyen Rusya ve hem de Avrupalı müşterilerimize şimdiden 100 yıl süreyle gaz sağlayabilecek durumda olduğumuzu taahhüt edebilirim.' diye konuşarak sahiplenen Başbakan Putin'in bu sözlerine rağmen bugün hâlâ üzerinde güçlü şüpheler var olan bir proje olarak ortada duruyor. Başlıca şüpheler de hâlâ çözüm bekleyen gaz kaynağı ve finansman meseleleri elbette.
Haberlerden bütün anlaşmalara rağmen proje konusunda bugüne kadar herhangi bir fiili adımın atılamadığı, herhangi bir inşa işinin başlamadığı projenin halen kâğıt üstünde kalmaya devam ettiği anlaşılıyor. Ayrıca, proje konusunda bugün Avrupa Birliği'nin enerji politikaları ile ilgili olarak Güney Akım'a önemli itirazlarda bulunduğu da biliniyor.
Bütün bunların ötesinde, yıllardır projeye tam
destek veren, sahiplenen Başbakan Putin'in proje ile ilgili olarak fikir değiştirmeye başladığı da söyleniyor. Bunun kaynağı da Rusya'nın resmî hükümet internet sitesinde 9
Mart günü yer alan Putin ile
Enerji Bakanı Sergey Şımatko'nun baş başa yaptıkları bir çalışma toplantısına ait notlar, bilgiler.
Medyaya da yansıyan bu notlarda Putin'in Şımatko'ya Güney Akım projesinin LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) ile ikame edilebileceğini söylediği, Şımatko'nun da buna baş salladığı belirtiliyor. Ayrıca bu notlarda, Putin'in LNG çözümünün Güney Akım'ı gerçekleştirme projesinin bir kısmı olarak takdim ettiği; ancak her ikisinin de birbirleriyle uyumluluğu ya da tamamlayıcı yönleri olup olmadığı konusunda herhangi bir fikir beyan etmediğine işaret ediliyor. Bunlara ek olarak ikisinin başka neler konuştukları, Rusya'nın Güney Akım'da hangi safhaya ulaştığı bilinmiyor. Bunları öğrenmek de bizi aşan bir konu.
Putin ve Şımatko, Güney Akım projesi konusunda LNG noktasına geldilerse bu şüphesiz projede yeni bir safhanın düşünüldüğü anlamına geliyor ve Güney Akım konusunda duyulan şüpheleri güçlendiriyor; zira proje baştan bu yana boru hatları ile gazı söz konusu ülkelere ulaştırma esası üzerinde yürüyor, LNG gibi bir alternatiften hiç söz edilmiyordu.
Putin ve Şımatko'nun ulaştığı bu yeni yaklaşım doğruysa bu şüphesiz Türkiye'yi de yakından ve önemle ilgilendiren yeni bir durumun çıkabileceği anlamına da geliyor; zira Rus gazı Karadeniz'den LNG ile nakledilecekse bu aynı zamanda Boğazlarımız açısından da yeni bir duruma da işaret ediyor elbette.
Bu bakımdan bizim de böyle bir durumu, böyle bir gelişmeyi şimdiden dikkate almamız, buna göre hareket planı hazırlamamız gerekiyor. Ayrıca, Güney Akım bizi zaten ister istemez ilgilendiriyor. Zira gerçekleştiği takdirde bu hattın bir bölümü bizim Karadeniz
ekonomik bölgemizden geçecek. Buna ilaveten Güney Akım ile
Nabucco projesi arasındaki
rekabet de bizi çok etkiliyor..
Kısacası Güney Akım'ın akıbeti bizi yakından ilgilendiriyor. Bunu hiç unutmamak da gerekiyor elbette.