Siyaset gündeminden fırsat buldukça
tam gün yasasıyla ilgili olarak doktorların endişelerini ve
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın yanıtlarına yer vermeye çalışıyorum.
Sağlık Bakanlığı hastanelerinde görevli doktorlar için süre daralıyor. 31 Temmuz’a kadar kararlarını vermek zorundalar.
Üniversite hocaları için ise daha süre var.
Sağlık Bakanlığı
hastanelerinde çalışan doktorların yüzde 87’si muayenehanelerini kapattılar. Kalan yüzde 13’ü ise bu ayın sonuna kadar karar verecekler.
Mahkeme kararı
Diğer yandan, yasa
Anayasa Mahkemesi’nde.
CHP yasanın iptali için
dava açmıştı. Yüksek Mahkeme 31 Temmuz’a kadar kararını verirse, hukuki durum da netleşecek.
Bakanlık personeli
Sağlık Bakanlığı hastanelerinde çalışan doktorlardan yansıyan endişelerden biri tam gün uygulamasının 1978’de Ecevit döneminde uygulanan yasadan farklılık göstermesi. Bu doktorlar, 1978 uygulamasında, tam gün çalışmanın karşılığının doğrudan bütçeden ödendiğini anımsatıyorlar. Bu yöntemle doktorların tam gün emeklerinin karşılığını alıp alamayacakları yönünde endişe taşımadıklarını belirtiyorlar.
Yeni yasada ise ödemelerin
döner sermayeden yapılmasının ileride soruna dönüşüp dönüşmeyeceği kaygısı var. Ayrıca performansa dayalı uygulanan bazı uzmanlık alanları için haksız
rekabet yarattığı düşüncesini dile getiriyorlar. Örneğin uzmanlıkları daha çok laboratuvar çalışması gerektiren doktorlardan bu yönde şikâyet geliyor.
Ayrıca Sağlık Bakanlığı’nın ileride bu hastaneleri özel sektöre satacağı gibi bir kaygı taşıyorlar.
Üniversiteler ve SGK
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın üniversitelerde
döner sermayelerin verimli çalışmadığı yönündeki yanıtına da yine tıp fakültesi
öğretim üyelerinden itirazlar geldi.
Tıp fakültesi hocaları döner sermeye verimsizliğinin hocalardan değil, büyük ölçüde Sosyal
Güvenlik Kurumu (SGK) uygulamasından kaynaklandığını öne sürüyorlar. SGK’nın belirlediği fiyatlarla döner sermayenin dönmesinin mümkün olmadığını, bu gidişle bütün üniversite döner sermayelerinin iflas edeceğini öngörüyorlar. Ve şunu ekliyorlar:
“SGK kararları ne yazık ki, Sağlık Bakanlığı planlamalarının da önüne geçmiş, ülkede sağlık önceliklerini belirler duruma gelmiş olup bilimsel ve akılcı karşılığı olmayıp; SGK bütçesini denk getirmeye yönelik, kısa vadeli değişken uygulamalardır.“
Karşılaştırma
Üniversite hocaları, Sağlık Bakanlığı’na bağlı eğitim-araştırma hastaneleri ile tıp fakültelerinin karşılaştırılması konusunda da şu görüşleri yansıtıyorlar:
“Eğitim-araştırma hastaneleri için ödenen performans ücretleri hastane döner sermayesinden değil ek kaynaklardan ödenmektedir. Bu hastanelerin verimlilikleri ile ilgili puanlama yansıtılabilmektedir. Oysa üniversite hastanelerinde sadece döner sermaye tarafından ödenmekte ya da pek çok yerde olduğu gibi döner sermaye geliri yetersiz olduğu için ödenememektedir. Döner sermayelerin ciddi bir sıkıntıda oldukları açık bir gerçektir.”
Bilimsel karşılaştırma
“Üniversite hastanelerinin, Sağlık Bakanlığı hastanelerine göre verimsiz olduğu savı uzun süredir dile getirilmektedir. Ancak bu konuda çeşitli rakamlar ortada dolaşmakla birlikte bilimsel bir verimlilik karşılaştırması yoktur. Örneğin tıp fakültelerinde
mezuniyet öncesi eğitim için ayrılan zaman, bu hastanelerde yoğun
bakım gerektiren kompleks hasta kompozisyonu yok sayılmaktadır. Ayrıca bu hastanelerde direkt sağlık hizmeti oluşturmayan temel bilimlerde çok sayıda
öğretim üyesi olması gerekliliği
ihmal edilmektedir.”