Bombay saldırısında
teröristlerin elinde rehin kalan
Seyfi Müezzinoğlu'nun anlattıkları nasıl bir trajedi ile karşı karşıya olduğumuzu gösteriyor.
Seyfi Müezzinoğlu, teröristlerle aralarında geçenleri şöyle anlatıyor:
"Kendilerine biz müslümanız dedim. Nerelisin dediler? Pasaportumu gösterdim,
Türküm dedim. Pasaportumu yere attılar.
Sonra Fatiha suresini okumaya başladım, sonuna gelmeden tamam dediler.
Benden sonra eşim de Fatiha suresini okumaya başladı. Onu da bitirmeden durdurdular.
İkimize siz eğilin dediler ve biz eğilir eğilmez üstümüzden ateş etmeye başladılar.
Arkamızda bulunanların hepsini öldürdüler.
Ölenlerin üzerine basarak aşağıya indik."
Böyle bir caniliği kim yapabilir?
Bir otelde kalan "masum" insanları gözünü kırpmadan öldürmek, müslümanlığın neresinde vardır?
Kudurmuş bir köpek gibi saldırmak, normal bir insan davranışı mıdır?
Seyfi Müezzinoğlu Fatiha suresini okumuş, sorsaydı teröristlere bir de siz okuyun, okuyabilecekler miydi?
Maalesef okuyamayacaklardı.
Bu tür, insanlıktan nasibini almamış
hasta kişilikleri, kimbilir hangi istihbarat örgütleri, ne tür yöntemlerle, hangi dehlizlerde yetiştiriyor...
Tıpkı tarihte olduğu gibi.
Roma'da Arena'ya çıkartılan gladyatörler karşıdakini canice öldürmek için hazırlanmıyorlar mıydı?
Öldüren gladyatör ama
ölüm emrini veren Roma kralları değil miydi?
Bu "öldürme- ölme" anını büyük bir zevkle seyretmiyorlar mıydı?
Günümüzde değişen bir şey yok.
"Öldür" emrini yine "gizli krallar" veriyor.
Eylemi de "kandırılmış, insanlıktan çıkartılmış" gençler uyguluyor.
Tek fark, ölüm emrini yerine getirenlere Roma'da "gladyatör" deniyordu.
Günümüzde ise "İslamcı terörist" deniyor.
Bombay saldırısının kararını veren ve bu kararı uygulayarak,
yüzlerce masum insanıın ölmesine neden olanların hepsinin
Allah belasını versin.