Milli Eğitim Bakanlığı’ndan çok önemli iki karar


Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) geçtiğimiz hafta çok önemli iki kararın altına imza attı. Bu iki karardan dolayı Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu’nun şahsında Bakanlığı kutluyoruz. Söz konusu iki karardan birincisi ilk ve orta öğretim aşamalarında çocukların ders yüklerinin azaltılmasına yönelik. Düzenlemenin detaylarına girmek istemiyorum, arzu eden bu düzenlemeleri MEB’in internet sitesinde de bulabilir ama genel yönelim, yetersiz de olsa, çok doğru. Eski tabirle ilkokul yaşındaki çocukların zorunlu ders yükleri haftada 25 ve 26’ya indiriliyor; haftada dört saat de serbest etkinlik olacak. Yine eski tabirle ortaokulda da zorunlu ders saati 30 oluyor. Bendenizin görüşü bu saatlerin bile çok olduğu yönünde ama bu değişikliğe bile şükretmek gerekebilir. MEB Bakanı Sayın Nimet Çubukçu’nun açıklaması da çok olumlu; Sayın Çubukçu bu değişikliğin nedeninin öğrenciye okulu daha çok sevdirmek olduğunu açıkladı. Daha altı-yedi yaşlarında bir çocuğu her gün okula beş-altı saat bağlamanın anlamsızlığı ortada; zaten okulda öğretilen bilginin de anlamı ve önemi her geçen gün biraz daha azalıyor. Çağımız için en geçerli ve gerçekçi model kanımca daha az bir ders yüküyle çocuğa okul ortamında sadece okumayı ve araştırmayı sevdirmek ve öğretmek. Okumayı, interneti anlamlı kullanmayı öğrenen ve seven çocuğa daha fazla boş vakit hakkı tanımak çağın gereklerine çok daha uygun düşüyor galiba; sevmediği, zorunlu ve kötü verilen konularla meşgul olmaktan ise çocuğun kendi ilgi alanlarına daha fazla vakit ayırabilmesi, hatta daha fazla oyun oynaması çok daha hoş ve gerekli. Kısa vadede sonuç tam da böyle olmayabilir ama yönelim doğru istikamet. Gelelim ikinci ve çok önemli iyileştirmeye. Bu sütunda eğitim yazıları yazmaya başladığımdan bu yana eğitim sistemimize yön veren erken yönlendirme sisteminin yanlışlığını vurgulamaya çalışıyorum. Bendenizin görüşü üniversite lisans aşamasında bile branş tercihlerinin olabildiğince ertelenmesi iken çocukların daha lise yıllarında belirli dallara yönlendirilmesinin çok vahim bir hata olduğu istikametinde. Yeni düzenleme bu konuda çok belirgin bir iyileşme sağlıyor, uygulanmakta olan fen, sosyal bilimler, türkçe-matematik, yabancı dil gibi alan ayırımlarını ortadan kaldırıyor. Ders grupları ortak dersler ve seçme dersler olarak ikiye ayrılıyor; her öğrenci ortak dersleri alacak, ilaveten de seçme derslere yazılacak. Bu yeni düzenleme gerçekten çok önemli ve olumlu. Bundan sonra yapılması gereken müfredatla, derslerin içeriğiyle ilgilenmek. Vatandaşlık ve Demokrasi Eğitimi dersi iki sene sonra zorunlu ders oluyor, çok önemli ama dersi verecek kişi ve içerik de çok önemli. Milli Güvenlik dersi ise şimdilik yerli yerinde duruyor. Oysa 21. yüzyılda milli güvenlik ağırlıklı olarak vatandaşlık ve demokrasi standartlarında iyileştirme demek.
<< Önceki Haber Milli Eğitim Bakanlığı’ndan çok önemli iki karar Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER