İleri demokrasi için tek sembol kriter


İleri demokrasinin tek bir kriteri yoktur. Aslında, Mehtap televizyonunuda yaptığımız Akıl Defteri programında bir izleyicimizin gönderdiği elektronik postada belirttiği gibi bizim ileri demokrasiye değil, normal bir demokrasiye ihtiyacımız var. Normal demokrasi normalleşen bir Türkiye’nin demokrasisi olacağı için çok önemli. Ama “ileri demokrasi” daha çarpıcı bir slogan olduğu için bu sloganı tercih edeceğim. Yukarıda belirttiğim gibi normal ya da ileri demokrasinin çok sayıda kriteri var. Maalesef bu kriterlerden çok önemli bir bölümü ülkemiz Türkiye’de eksik. Hatta hiç yok. Bu kriterleri de, çok doğru bir yöntem olmasa da, anayasal düzeye indireceğim. Oysa, ülkemiz Türkiye’de esas hukuk devletine ve demokrasiye ilişkin sorunlar belki de yasalardan da öte, yönetmelikler, tüzükler düzeyinde ama bu alanlara girmeyeceğim ve kendimi anayasal düzeyle sınırlayacağım. Bu düzeyde dahi küçük bir gazete yazısına sığmayacak kadar çok kriter mevcut. Buram buram ırkçılık kokan bir anayasa giriş bölümü. Yine bu bölümde ve ilaveten her yerde ilkel formülasyonlarla tebarüz eden bir resmi ideoloji. Yine buram buram ırkçılık kokan bir yurttaşlık tanımı. Çağdışı bir sivil-asker ilişkileri bütünü. Çok yanlış ekonomik hükümler. Vesayet kurumlarının belki de en başında gelen Diyanet İşleri Başkanlığı üzerinden din-devlet ilişkileri. Vs., vs. Ancak, bu kısa yazıda bir nokta konuyu, sembolik bir kriter olarak “ileri demokrasinin” kriteri olarak benimseyeceğim. Bu sembolik kriter de Genelkurmay Başkanlığı’nın statüsüdür. Aşağıdaki ifadeyi büyük harflerle çok net yazabilirim; GENELKURMAY BAŞKANLIĞI’NIN MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞI’NA BAĞLI OLMADIĞI BİR ÜLKE NE HUKUK DEVLETİDİR, NE DE DEMOKRASİ. Bu gerçeği, bu sembolik kriter gerçeğini çok net görmeliyiz. Bu mesele de mevcut Kenan Evren Anayasasının 117. maddesinde ifadesini bulmaktadır ve bu maddede Genelkurmay Başkanlığı bırakın MSB’ye, Başbakanlığa bile bağlı bulunmamaktadır. Meseleye bu açıdan baktığınızda bugün Türkiye bir hukuk devleti ve demokrasi olamamış durumdadır. Bir Maliye Bakanlığı düşünün, Maliye Bakanlığı çalışanları, genel müdürleri, müsteşarı, Maliye Bakanı’na bağlı değildir; komik bir durum değil mi? Ama nedense aynı komiklik Milli Savunma Bakanlığı için bazılarının gözüne çarpmamaktadır. 12 Haziran sonrası, muhtemelen bazı anayasal değişiklikler yapılacaktır. Bu değişiklikler içinde Genelkurmay’ın MSB’ye bağlanması olmayacak ise, başka değişikliklerin de anlamı olmayabilir kanısındayım.
<< Önceki Haber İleri demokrasi için tek sembol kriter Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER