Prof. Dr.
Mehmet Altan ve Dr.
Şahin Alpay ile Mehtap televizyonunda yaklaşık beş senedir yaptığımız
Akıl Defteri programında kendi aramızda bir işbölümü yaptık ve bu işbölümü çerçevesinde de bendenize geçmişte yaşanan ama sonuçlarını bir türlü öğrenemediğimiz ve çok önemli saydığımız bazı konuları ısrarla hatırlatmak vazifesi düşüyor; buna da fikr-i takip adını verdik.
Bu konuların bazılarını da bugün, STAR gazetesinde hatırlatmak istiyorum.
1- Van ilimizin
Özalp ilçesinde bir kışlaya, vatandaşların büyük tepkisini uyandıran bir isim, bu ilçede geçmişte
kaçakçılık yapıyorlar diye 33 köylüyü kurşuna dizen bir paşanın ismi verilmiş, kışlanın ismi “Muğlalı Kışlası” olmuş idi.
Bu kışlanın ismi hala değişmedi mi?
Hükümet bu kışlanın ismini ne zaman değiştirecek?
2- 27
Nisan 2007’de, hatırladığımız gibi,
Türkiye iğrenç bir
muhtıraya maruz kaldı; Hükümet bu kez dik durarak, seçimlerde de vatandaş Hükümete
destek vererek bu muhtıranın hedefe varması engellendi ama bu muhtıra hala
Genelkurmay’ın www.tsk.tr sitesinde duruyor.
Hükümet ne zaman Genelkurmay’a emir vererek bu muhtıranın siteden kaldırılmasını sağlayacak?
Bu muhtıra o sitede durduğu sürece
27 Nisan muhtırasının her gün bir kez daha verildiğini unutmamak lazım.
3- Güneydoğu’da, sınır bölgelerimizde, yakın geçmişte yaşanan bazı saldırılarda çok sayıda askerimiz, insanın aklında büyük soru işaretleri yaratan ortamlarda şehit oldular;
Aktütün,
Dağlıca saldırıları ilk akla gelen örnekler.
Her saldırıdan ve basının eleştirilerinden sonra
Genelkurmay Başkanlığı olaylara ilişkin
soruşturmalar açtığını deklare etmiş idi.
Aktütün ve Dağlıca saldırıları sonrası açılan soruşturmaların sonuçları ne oldu?
Bu sonuçlar vatandaşlarla paylaşılmayacak mı?
4-
Yargıtay’da, yakın geçmişte bazı hakimlerin ilginç konuşmaları
telefon dinlemesine t
akıldılar. Bu konuların basına yansıması sonrası
Yargıtay Başkanı Sayın Hasan
Gerçeker soruşturma açtığını basına açıkladı.
Bu soruşturmanın sonuçlarının ne olduğunu öğrenebilecek miyiz?
5- Yakın geçmişte bir televizyon konuşmasında Sayın
Mehmet Ağar Uğur
Mumcu cinayetine ilişkin bir soruya “bir tuğlayı çekersem
duvar üstümüze yıkılır” biçiminde çok ilginç bir
cevap vermiş idi?
Bu tuğlanın ne menem bir tuğla olduğunu ne zaman öğrenebileceğiz?
6- Yakın geçmişte “Erke dönengeç” ismiyle yüksek rütbeli subayların kurduğu bir şirket enerji kullanmadan işleyen (!) bir alet ürettiklerini bir basın toplantısıyla deklare etmişler, bu basın toplantısına da eski Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcıları, eski Genelkurmay Başkanları bile katılmış idi.
Bu “Erke dönergeci” neyin nesi idi?
7- Üzerinden 34 sene geçti; 1
Mayıs 1977’de vatandaşların üzerine
Taksim Meydanı’nda ateş edenlerin kimler olduğunu ne zaman öğreneceğiz?
Dönemin Başbakanı Sayın Süleyman
Demirel bu konuda hala bir açıklama yapmayacak mı?
Bu konu Haberal’ın
CHP adaylığından daha mı az önemli?
8- 16
Mart 1978
İstanbul Üniversitesi katliamı davasının nasıl zaman aşımına takıldığını bir gün öğrenme olanağımız olacak mı?
9- Herkesin gözleri önünde yaşanan
Sivas olayları ve katliamını gerçekten kim örgütledi?
10-
Hrant Dink cinayetinin planlayıcılarının 17 yaşında bir çocuk ve bir
Ramazan davulcusu olduğuna daha ne kadar bizim inanmamızı isteyecekler?
İşte sizlere seçtiğim rastgele on konu, on soru işareti.
Ömrümüz bu soruların gerçek cevaplarını öğrenmeye yetecek mi?