Türkiye’de olduğum günlere denk geldiği ölçüde
duruşmalara mutlaka gidiyorum ve bu nedenle vatandaşların
gazete sahifelerinden tanıdığı
sanıkları, Ogün Samast’ı,
Yasin Hayal’i ve diğerlerini yakından görme olanağım oluyor.
Daha doğrusu şimdilik sanık sandalyelerinde sadece çoğu Trabzon’un Pelitli’sinden bu gençleri görebiliyoruz; bir de polis muhbiri, diğerlerinden bariz bir biçimde farklılaşan Erhan
Tuncel’i.
Bu gençleri yakından görmenin neden önemli olduğunu açmaya çalışacağım.
Bir gazeteden öğrendiğim kadarıyla polis muhbiri, üniversite öğrencisi
Erhan Tuncel mahkeme heyetinden
tanık koruma programına alınmasını, hayatının tehlikede olabileceğini söylemiş.
İlk bakışta bir şov izlenimi veren bu konuşmanın üzerinde biraz daha dikkatli durmakta, Hrant’ın arkadaşları olarak bizler, adaletin yerine gelmesini isteyen tüm
yurttaşlar ve bu
dava üzerinden devletin bazı kilitlerinin açılmasını isteyenler için fayda olabilir.
Hrant’ın ilk duruşmasından sonra, 4 Temmuz 2007 günü
Star gazetesinde ‘Erhan Tuncel’i iyi korumak gerekiyor’ başlıklı bir yazı yazmış idim; bu yazının nedeni de o ilk duruşmada sanıkları görmüş olmam idi.
Kanımca, bu sübjektif yargımın altını çiziyorum,
Hrant Dink davasında iki farklı halka var ve bu iki halkanın birleşim noktası Erhan Tuncel.
Birinci halkada duruşma salonunda sanık sandalyelerinde gördüklerimiz var; bu çocuklardan
tetikçi cinayet günü daha 18 yaşında bile değil (nedense hep böyle olur), azmettirici diye yargılanan Yasin Hayal bir ramazan davulcusu, bir de etraflarındaki yeni yetmeler.
Bu çocukların, Ogün Samast’ın da, Yasin Hayal’in de kriminel tipler olduğuna, suç işlemeye yatkın karakterler olduğuna kişisel kuşkum yok ama bu gördüklerimin bu çapta bir cinayeti, tetikçinin yaş durumu,
silah temini dahil olmak üzere, hayatlarında tanımadıkları bu dev kente, İstanbul’a kadar gelerek kendi başlarına işlediklerine inanmam pek kolay değil; organizasyonun gerçek sahibi bunlar olamaz diye düşünüyorum.
İkinci halkayı şimdilik bilemiyoruz; bu ikinci halkaya ilişkin tüm bildiklerimiz ağır ihmalle suçlananlar.
Bu iki halka arasında da muhtemel tek bağlantı Erhan Tuncel.
Erhan Tuncel’i sistemden çekerlerse ikinci ve esas önemli halkaya ulaşma ihtimali sadece tesadüflere kalırken, bizler de, mahkeme heyeti de 18 yaşındaki Ogün ve ramazan davulcusu Yasin’le, yani çaresizlikle baş başa kalırız.
Tarihte ikinci bir Oswald davasıyla başbaşa kalmak istemiyorsak Erhan Tuncel’i çok ama çok iyi korumak, belki de tekliflerini ciddiye almak zorundayız.
Erhan Tuncel’in başına,
Allah muhafaza, bir şey gelirse Türkiye Devleti ve adaleti bu durumun altından asla kalkamaz, vatandaşlar da eylemlerinde kendilerini hukukla, yasalarla bağlı saymamak gibi bir duruma düşebilirler.