CHP tarihi bir Kurultay gerçekleştirdi. Hiç hesapta yokken hem liderini hem de lidere yakın bütün isimleri yönetimden uzaklaştırdı. Daha önce denenmemiş bir isim Kemal Kılıçdaroğlu artık ana muhalefet partisi genel başkanı. Kılıçdaroğlu alışılmış siyasiler gibi değil. Sözünü evirip çevirmeden direkt olarak söylüyor. Samimiyet ifadeleri içerisinde derdini anlatıyor. Garip bir çelişki ama bu yaklaşımı ona güveni artırıyor. *** "Havuzlu villada oturmayacağım" diyen Kılıçdaroğlu'nun Kurultay'da 495 TL'lik İtalyan Etro marka gömlek giymesi eleştiri konusu olmuştu. Kılıçdaroğlu dün bu konudaki sorulara büyük bir sadelik içinde cevap verdi. "Ben siyasete adım attığım zaman halka her alanda doğruları söyleyeceğimi söyledim. Kurultay'dan bir gün önce arkadaşlarla beraber gittik önce tıraş olduk. Sonra dedik ki spor gömlekle, spor kıyafetle çıkalım. Dolayısıyla gittik bir mağazadan alışveriş yaptık, ayakkabı, spor takım aldık. Gömlek için de oradaki arkadaşlar dediler ki 'bu takımın altına hangi gömlek giyilir' dendi ve bu tercihi yaptılar. Ben de o gömleği aldım. Markasını da bugün gazetelerden öğrendim. Dolayısıyla bir marka tutkunluğum yok. İlk kez bu markada bir gömleğim olmuş oldu. Ben, 'şunun fiyatı şudur' diye bunun pazarlığını yapma içerisine girmem." *** Kılıçdaroğlu yeni bir lider. Kadrosu da yeni isimlerden oluşuyor. Parti Meclisi'ne 52 yeni isim alındı. Aralarında kamuoyunun yakından tanıdığı isimler var. Ancak vitrin henüz oluşmadı. Genel Başkan Yardımcısı ve yardımcılarının kim olacağı önemli. Meclis Grup Başkan Vekilleri'nin kimler olacağını da görmek lazım. Kılıçdaroğlu'nun "A Takımı" o zaman görülecek. Yeni dönem politikalarını da onlar belirleyecek. CHP'de nelerin değişip değişmediği de yine o zaman ortaya çıkacak. *** Önemli olan yeni kadroların da "her şeye muhalefet" edip etmeyeceği? Kamu faydası ve ilkeli siyasetin öne çıkıp çıkmayacağı? Şayet CHP çağdaş sosyal demokrat partiler gibi "müspet muhalefete" yönelirse hem kendisi hem de Türkiye bu süreçten büyük fayda sağlar. Hükümet politikalarına alternatifler üretmek, tıkanan sorunlara çözümler sunmak ve onları halka taşımak... CHP seçmeni de uzun süredir hasret buna. Parti, uzun süredir rejim sorunu üzerinden oy toplamaya yoğunlaşmıştı. Bu da ister istemez bir tıkanmayı beraberinde getirdi. Kılıçdaroğlu'nun hiç laiklik vurgusu yapmadan, yoksulluk ve işsizlik vurgulu Kurultay konuşması bu açıdan önemli. Liderin değişmesinden, vitrin değişikliğinden çok daha önemli olan siyasi anlayış ve uygulamadaki değişikliktir... CHP'nin lider ve vitrin değişikliğinden ziyade ihtiyaç duyduğu da aslında budur.