Askeri savcı ihanet konuşmasını teyit ediyor


Türkiye, BUGÜN'ün ortaya çıkardığı "ihanet" haberini tartışıyor. Birçok gazete yazarı köşelerini dün bu önemli konuya ayırdı. Konu "iki ucu keskin" bıçak gibi... İhanet, PKK, subaylar sözcüğünü yan yana kullanmaya bile insanın içi elvermiyor. Ama ortada bir ses kaydı ve kriminal ses analiz raporları var. Bu konuda niyetimiz "bağcıyı dövmek" olmadığı için, arkadaşlarımız ellerindeki verileri kılı kırk yararcasına işlediler. Cevabını aradığımız soru son derece basit. "Eldeki ses kayıtlarına rağmen, sorumlular hakkında neden 3 yıldır işlem yapılmadı?" Halen de bu noktadayız. *** BUGÜN adına sevindirici olan, bu kadar kritik bir haberin hem Savunma Bakanı hem Genelkurmay yetkilileri hem de soruşturmayı yürüten savcı tarafından doğrulanması. Soruşturmayı savsaklamakla suçlanan Hâkim Albay Ahmet Zeki Üçok, avukatı aracılığıyla cezaevinden yazılı açıklama yaptı. Üçok, "çürük çetesi" yöneticisi olmak suçlamasıyla halen tutuklu yargılanıyor. Yazılı açıklamasında, MİT'in "ihanet konuşmasının" ses kaydını kendilerine gönderdiğini şu satırlarla doğruluyor; "Ekim 2007 tarihli kimliği meçhul 2 kişinin İnsansız Hava Araçları'nın örgüte çok zarar verdiği ve mutlaka etkisiz hale getirilmesi yolunda telefonla konuştuğu..." Yine, Jandarma ve Emniyet Kriminal'in ses analizi yöntemiyle, Üsteğmen Fırat Ç. ile Tuğamiral A.S.'yi eşleştirdiğini kaydediyor. Başından beri biz de bunu söylüyoruz. Bunun bir "ihanet" olduğunu iddia ediyoruz. Ancak Üçok, "sanık lehine de delil toplama sonucu" soruşturma başlatmaktan vazgeçtiğini ileri sürüyor. Üçok'a göre konuşmanın geçtiği muhtemel tarihte, o üsteğmen uçuş eğitimindeydi. Başka bir deyişle, parmak izi gibi özelliğe sahip ses analizini delil olarak yok sayıyor. Oysa Üçok yine kendi açıklamasında, tuğamirali de ses analizi ile tespit ettikleri için dosyayı Genelkurmay'a gönderme kararı verdiğini iddia ediyor. Madem öyle; üsteğmen için delil olmayan ses analizini neden tuğamiral için geçerli saydınız? Diyelim adı geçen insanlar konuşmayı yapan insanlar değil, bu "ihanet konuşmasını" yapan Heronlar'ı düşürme becerisine sahip iki subayın mevcut olduğu gerçeğini değiştirmiyor ki? Madem öyle; faillere ulaşmak için soruşturmayı derinletmeyi neden düşünmediniz? Şüpheli üsteğmen ile şüpheli yarbayın yine Üçok'un soruşturmasını savsakladığı Karargâh Evleri'nin üyesi olmalarının bunda rolü ne acaba? Malum, Üçok'un bilgisayarında Ergenekon'un Hava Kuvvetleri'ndeki yasadışı yapılanması Karargâh Evleri'nin üyelerinin tespit edilen irtibatlarının nasıl yok edileceği ve soruşturmanın örtülebileceğine dair hazırlanmış bir bilgi notu bulunmuştu. Üçok, ihanet soruşturmasında "müşfik" savcıyı oynuyor. Oysa Kayseri'de bir astsubaya sorgu esnasında "işkence" yapmakla suçlanıyor. Davası halen yargıda sürüyor. Çarpıcı bir gerçek de şu ki; BUGÜN'ün 7 gün süren yayınlarına tek satır yer vermeyen bazı gazeteler, çürük çetesi sanığı ve işkence ile suçlanan tutuklu askeri hâkimin cezaevinden yaptığı "çarpıtmaya" yer vermeyi tercih ettiler. Ne diyelim... Ama biz kılı kırk yararcasına yayınlarımıza devam edeceğiz. Sırf bu nedenle, bütün bu süreçlerde etkin yer tutan bir hâkim albayın öz amcası ve eşinin öz dayısı PKK üyeliğinden tutuklandıkları halde, dün yazı işlerinde tartışıp ismini yayınlamama kararı aldık. İhanet dosyası onun önüne gidecek olsa da... Genelkurmay'ın kritik görevlere verdiği personeli hakkında gerekli güvenlik soruşturmasını yaptığına inanıyoruz. Birinci derece yakınları PKK'lı da olsa o albayın "PKK ihaneti" ile ilgili bir davada, taraflı karar vermeyeceğini umut ediyoruz. Bekleyip göreceğiz...
<< Önceki Haber Askeri savcı ihanet konuşmasını teyit ediyor Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER