Bir
üsteğmen bir
yarbayı arıyor ve "Kendi adamlarım (PKK'lı teröristler) çok zayiat veriyor, ya koordinatları değiştirin ya da Heron'u düşürün" diyor.
Yarbayın cevabı da bir o kadar tüyler ürpertici, "Bir çaresine bakarız..."
Bu konuşmayı 10
Ekim 2007'de MİT kaydediyor.
Dönemin
Kara Kuvvetleri Komutanı
Orgeneral İlker Başbuğ'a iletiyor.
Neredeyse 3 yıldır soruşturulmuyor.
O üsteğmen, o yarbay ve o üsteğmenin konuştuğu tespit edilen bir tuğamiral halen görevlerinde...
Üstelik bu skandal konuşma,
13 şehit verdiğimiz
Dağlıca baskınından sadece 11 gün önce gerçekleşiyor.
Bu inanılmaz skandalı BUGÜN Gazetesi olarak 15 Ekim 2010 tarihinde manşetimize taşıdık.
İngilizce'de bir tabir var; "It's too good." Yani "doğru olmayacak kadar güzel..."
Bazıları haberimizi sanırım "doğru olamayacak kadar korkunç" buldu.
O sebeple de "derin bir sessizlik" sürüyor.
Haberimize güvendiğimiz için dört gündür yayınlarımızı ısrarla sürdürüyoruz.
Taraf Gazetesi,
Türkiye'yi sarsacak bu haberi en iyi değerlendiren
gazete oldu.
Ahmet Altan, bu konuda iki nefis yazı kaleme aldı.
Hatta dün
Milli Savunma Bakanlığı'na doğrulatarak bir adım öne götürdüler.
Milli
Savunma Bakanı Vecdi
Gönül, Taraf'tan
Lale Kemal'e iddiaları doğrulayıp, "Hesabını verecekler" diyor
3 yıldır soruşturmanın neden açılmadığını da "
yetki tartışması yaşanmış" şeklinde izah etmeye çalışıyor.
Bakan Gönül dün gazetemiz BUGÜN'e de açıklamalar yaptı.
Bu tür iddialı haberler sonrasında hiç de alışık olmadığımız bir dil kullandı.
"İYİ BİR İŞ YAPTINIZ. İYİ BİR GAZETECİLİK YAPTINIZ. TEŞEKKÜR EDERİM..." dedi.
Ne demek!
Asıl biz teşekkür ederiz.
Gerçeği çarpıtma yoluna gitmediğiniz için.
Doğru bile olsa, "Bu iddiayı gündeme getirenlerin kanı bozuk" gibi hakaretler etmediğiniz için.
Bakan Gönül, ilk gün haberimizde yer aldığı gibi
dosyanın en son Milli
Savunma Bakanlığı Adalet Komisyonu tarafından
Genelkurmay Askeri Savcılığı'na intikal ettirildiğini teyit ediyor.
Dosya artık yargıda olduğu için yorum yapmaktan kaçınıyor.
Ama "Olay doğruysa korkunç bir şey, felaket... Başka bir şey denilemez" diyor.
Haklısınız. Ortada bir felaket var.
Ama onu daha katmerli hale getiren, bu felaketin hesabı sorulmamış.
3 yıldır dosya dolaştırılmış.
Bu konuşmalar ihanetse şayet, açıkça ödüllendirilmiş.
Yargıdaki
Ergenekon,
Balyoz,
Erzincan ve
Temizöz davaları için açıklamalarda bulunan, hatta bazıları için "iyi çocuklar" tarzı kefil olan
Genelkurmay Başkanı Başbuğ'dan, bu konuda da bir açıklama beklemek hakkımız değil mi?
Hoş bir gazete olarak biz kendilerine de sorumuzu yazılı olarak ilettik.
Cevabı bekliyoruz...
Eminim bütün Türkiye de bekliyor.
Bilmek istiyoruz, "Hesap sorulmaya başlandı mı? Bu gecikme neden?.."