"Başbuğ Emekli" haberimiz çok ses getirdi.
Günün en çok konuşulan konusu oldu.
Kaos çıkmasından endişe eden ya da
teamüllere öncelik veren isimler, "
Hayır,
görev süresi 1
Eylül'de biter" diyor.
Yasal süreci değerlendirenler ve işin uzmanları ise "Evet, 29
Nisan 2010 gecesi görevi bitti. Başbuğ artık
emekli" diyor.
Müthiş ayrıntıyı okurlarımızla buluşturan Haber Müdürümüz
Güngör Ergün'ü kutluyorum.
Haberin önemi; Başbuğ'un emekli olup olmadığından çok,
Org.neral Başbuğ'un şu andan itibaren atacağı tüm imzalar ve aldığı kararlar "yok" hükmünde olmasında saklı.
İleride hepsi
dava konusu olabilir.
Yasada boşluk bulunmadığı için ve teamüller de yasanın üzerinde olmadığı için dava açan kazanır.
Türkiye kaosu işte o zaman yaşar.
Başbuğ'un 1 Eylül tarihinde emekli olması zaten bekleniyordu.
Bunun dört ay önce olması neyi değiştirir?
Jandarma Genel Komutanlığı, atama ve tayinlerin önemli kısmını bu yıl ağustos öncesi gerçekleştirmedi mi? Ne değişti?
Genelkurmay Başkanı'nın da görev değişikliğinin
erken olmasıyla kaos çıkmaz.
Ancak "yok" hükmünde kararlar, mahkemelerden birer birer dönerse o zaman büyük kaos olur.
Sosyal
Güvenlik Uzmanı
Ali Tezel konuyu şöyle değerlendiriyor:
"29 Nisan 1943 doğumlu olan
Genelkurmay Başkanı Org.
İlker Başbuğ'un görev süresi 29.04.2010 günü tamamlanmıştır.
Org. Başbuğ eğer 67 yaşından
küçük olsaydı, 1 Eylül'e kadar göreve devam edebilirdi.
Yeni Genelkurmay Başkanı'nın atanması için son gün ise 14.06.2010 günüdür.
Bakanlar Kurulu bu tarihe kadar yeni bir Genelkurmay Başkanı seçmelidir."
Konu biraz
teknik olduğu için kafalar karışıyor.
5434 sayılı
Emekli Sandığı Kanunu'nun 40'ıncı maddesi, "gedikli çavuştan mareşale kadar" tüm
subay ve askeri memurların emeklilik yaşlarını belirliyor.
Buna göre orgeneral ve amirallerin emeklilik yaş haddi 65.
5434 sayılı kanunun 105'inci maddesi de, 40'ıncı maddede yaş haddi sıralanan askeri
personelin
emeklilik işlemlerinin, yaşın dolduğu gün değil 1 Eylül itibarıyla işleme konulacağını belirtiyor.
Yani istisna getiriyor.
Kuvvet Komutanları'nın emeklilik yaşlarını belirleyen ayrı bir hüküm bulunmadığı için emeklilik işlemleri buna göre yapılıyor.
Mesela, 29 Nisan 1943 doğumlu
Orgeneral İlker Başbuğ Genelkurmay Başkanı olarak atanmamış olsaydı,
Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan 65 yaş haddi nedeniyle emekli olacaktı.
Emeklilik tarihi de 29 Nisan 2008 değil, 1 Eylül 2008 olacaktı. Zira Kuvvet Komutanı olarak 105'inci maddedeki istisna hakkından yararlanacaktı.
Ancak Genelkurmay Başkanı'nın emeklilik yaş haddi, "1 Eylül'de emeklilik" istisnası kazandıran 40'ıncı maddede yer almıyor.
Genelkurmay Başkanı'nın emeklilik yaş haddi, TSK Personel Kanunu'nun 49/h fıkrasında 67 olarak belirleniyor.
Yani orgeneral olarak 65 olan sınır, iki yıl yukarı çekiliyor.
Böylece 40'ıncı madde kapsamındaki orgeneraller için yaş sınırı kapsamından çıkarılıyor.
"1 Eylül" istisnası da yasal olarak ortadan kalkıyor.
Yaşının dolduğu gün emekli olması şartı doğuyor.
Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu,
Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu ve
Yargıtay Başsavcısı
Sabih Kanadoğlu, bu yasal zorunluluk nedeniyle 4 yıllık görev sürelerini doldurmadan 68'e bastıkları gün emekli oldular.
Aynı yasal zorunluluk 68 yaşına basan Genelkurmay Başkanı için de geçerli.
SGK uzmanı Ali Tezel de uyarıyor; "Attığı imzalar davalık olur. Davayı açan da kazanır."
Bu kadar kritik bir makam, böyle bir boşluğu kaldırmaz.
Geçmişte bu durumun farkına varılamamış olması, teamül gibi algılanabilir mi?
Hayır.
Anayasa Mahkemesi, meşhur 367 kararıyla "pozitif hukuk karşısında teamüllere uyulamayacağını" içtihat olarak ortaya koydu.
Uzmanların değerlendirmeleri, Başbuğ'un görev süresinin yasal olarak 29 Nisan 2010 itibarıyla dolduğunu ortaya koyuyor.
Bakalım Başbuğ kararını hangi yönde verecek?
Umarım yok yere yeni bir kaos yaşamak zorunda kalmayız.