Bunu gizlemeye pek gerek görmeyen de bir
gazete.
Kurulduğu günden beri logosunun yanında ‘
Türkiye Türklerindir’ ibaresinin yer alması bunun açık bir göstergesi.
Yahudi’ye,
Ermeni’ye,
Kürt’e söz hakkı tanımadığını açıkça vurgulayan bir gazete bu açıdan.
Kurucusu Recep Peker olsa, bu kadar net tavır alamazdı belki de.
Hürriyet, devletçi ve seçkinci bu tavrını her kritik olayda açıkça ortaya koyar.
Mesela
Danıştay baskını için daha saldırının ilk günü ‘Türkiye’nin 11
Eylül’ü’
manşetini atmaktan geri çekilmemiş, bu
davanın
Ergenekon davasıyla birleştirilmesi gelişmesini ise neredeyse görmezden gelebilmiştir.
Zaten Hürriyet’in son dönemde en çarpıcı tavrı, Ergenekon davasına karşı olmuştur.
Hürriyet, bu davayı küçümsemek, saçma sapan bir dava göstermek amacıyla
CHP lideri
Baykal ile adeta bir yarışa girmiştir.
Biri açıklamalarıyla, diğerleri manşet ve yorumlarıyla bu davayı yok etme yolunda ellerinden gelen çabayı sarf edegelmiştir.
Hürriyet’in bu yoldaki en çarpıcı manşet örneklerinden birine Pazar günü
tanık olduk.
Ergenekon üyesi olduğu iddiasıyla gözalına alınan Avukat
Serdar Öztürk’ü manşete çekmişti Hürriyet.
Öztürk sıradan bir
avukat değildi.
1994’te
PKK ile girdiği çatışmada yaralanıp sol gözünü kaybetmiş ve bu nedenle Cumhurbaşkanı tarafından ‘Devlet Övünç Madalyası’ ile ödüllendirilmişti.
Ergenekon davasında gözaltına alınmayı hazmedemeyen Öztürk, bu madalyayı iade kararı almıştı.
Hürriyet de bunu ‘Madalyamı geri alın’ diye manşete çekmişti.
Mesaj açıktı aslında,
ülke topraklarını korumak için gazi olan bir kahraman bile bu saçma Ergenekon davasında gözaltına alınabiliyor, demeye getiriyordu gazete.
Yeşilyurt’ta köylülere bok yediren yüzbaşı da böyle çatışmalara girmiş biriydi büyük ihtimalle..
Fail-i meçhuller nedeniyle tutuklanan son
muvazzaf subayların da böyle bir geçmişe sahip oldukları ileri sürülebilir.
Tıpkı
Veli Küçük gibi.
Bir insanın geçmişte ülkesi uğruna kahramanlıklar yapması onu suçtan azad hale getirmez veya hukuki açıdan dokunulmaz kılmaz.
İnsanlar
yargıç önüne çıktıklarında geçmişte yaptıkları kahramanlıklarla değil, kendilerine isnat edilen suçtan dolayı yargılanır.
Bu basit ve açık bir hukuk kuralıdır.
Ama siz hukuktan çok, Türkiye’nin yakın geçmişini ilgilendiren böyle bir davayı aşağılamayı
hedef alırsanız, bu gerçekleri bir kalemde görmezden gelebilirsiniz.
Ergenekon’u, PKK’ya karşı savaşırken gazi olan bir kahramanı bile gözaltına alacak kadar çığırından çıkmış bir dava olarak görmek daha çok işinize gelir.
Hürriyet böyle davrandıkça, Ergekenon’un ciddiyetine ve tehlikesine inanan kesimlerin konuyu daha çok gündemde tutması gerekir.
Bu
demokrasi adına bir görevdir.
Not: Yargıç önüne çıkarılan Avukat
Serdar Öztürk dün tutuklandı. Bu elbette onun suçluluğunu göstermez ama Hürriyet’in durumunu gösterir.