Anıtkabir'e çıkacaklarmış... Tutuklu bulunan paşaların eşleri, çocukları falan. Elbette. Başka türlüsü beklenemezdi.
"Ata'ya şikâyet" edecekler. Hükümeti. Yargıyı.
Çelenk koyacaklar, tiii sesi duyulacak, saygı duruşunda bulunacaklar, "deftere" birşeyler yazacaklar. Aydın Doğan'ın adamları resimlerini çekecek, ertesi gün
Hürriyet,
Milliyet ve Vatan'da çarşaf çarşaf ve büyük bir zevkle yayınlanacak... Komutan eşleri Anıtkabir'de... Titre başbakan!...
Deftere ne yazacaklar?
"Artık bürokrasiden de
hesap soruluyor, bu ne rezalet?" diyecekler herhalde.
Ne diyecekler? "Vesayet sistemi elden gidiyor" diyecekler.
Öyle ya, "
ağız tadıyla şöyle bir
darbe planı yaptırmıyorlar paşam" diyecek halleri yok ya... "Adam dediğin manavdan
elma çalarsa tutuklanır, darbe yapıp emir ve komuta zincirini berbat ederek üst düzey
komutan arkadaşlarını içeri tıkma planı hazırlamak gibi hafif bir suç isnadından dolayı adam mı tutuklanırmış" deseler gülünç olur.
"İsmet
İnönü bir
Talat Aydemir'den hesap sorabiliyordu, ama o askerdi, şimdi bu iş
sivil parçalarına kaldı" deseler, bu sefer de ayıp olur.
Ya
Atatürk de yattığı yerden doğrulup onlara "Enver'in adamları da kaç kere beni öldürmeye kalkmışlardı, darbecilere yüz vermeyin" dese ne yapacaklar? "Darbe hazırlayanları 1926 yılında ben Ankara'da astırmıştım" derse yerin dibine geçerler.
"Beni ziyarete Kemalistler gelsinler, Enveristler hangi yüzle geliyorlar?" derse üzülmezler mi?
"Memleket elden gidiyor paşam" deseler, hemen ardından "çok partili sisteme sizin ardınızdan İnönü geçti de böyle oldu" diye eklemeleri gerekir ki, kendi kalelerine gol atmış olurlar.
Hani yanılıp da "dağdaki çobanın oyu da bizimkilerle eşit sayılıyor paşam" deseler, Atatürk'ten "öyle olmasını ben istemedim mi" cevabını alabilirler.
"Bunlar köylüyü milletin efendisi yaptılar paşam, göbeğini kaşıyan ayılar bile oy kullanıyorlar" deseler Atatürk'ün 1935 reformuna
hakaret olur.
"AKP'ye daha da fazla oy kazandırmak için yeniden '
Cumhuriyet Mitingleri' düzenlemeyi planlıyoruz paşam" deseler bu sefer de Atatürk kahkahalarla güler...
Ne diyecekler, vallahi merak ediyorum.
"Kocalarımızı içeri attılar, orduevlerinde
ucuz kuaför hizmetine de son veriyorlar" mı diyecekler?
"Askeri kampları halka açıp turistik tesis yapacaklar" diyemezler, öyle bir
uygulama yok.
"Kendi uçağımızı düşürüp suçu Yunanistan'ın üzerine atmak amacıyla kendi teğmenimizi şehit etmek gibi girişimlere darbe karşıtları sıcak bakmıyorlar paşam" deseler Atatürk onları döver.
Öyle ya, kalkıp Anıtkabir defterini okuyabiliyorsa, bunu niçin yapamasın?
İyi ama, her yerde hazır ve nazır olarak Atatürk bütün bu olup bitenleri zaten görüp izleyebiliyorsa, gelişmeleri ona bildirmek üzere Anıtkabir'e çıkmak bir çelişki değil midir?
"Yeniden Samsun'a git, oradan
Amasya üzerinden Sivas'tan dolaş Ankara'ya gel, bizi kurtar paşam" deseler bunu
Turgut Özakman bile ciddiye almaz.
Anıtkabir'e çıkacaklarmış, çıksınlar. Girişte
bilet kesilmiyor.
10 Kasım'da da
Dolmabahçe Sarayı'na gitsinler ama orası ücretlidir.
Zarar yok, bürokrat eş ve yakınlarına özel
indirim vardır nasıl olsa, Orduevi'nde ucuza kalma hakkı olduğu gibi...