Kürt kardeşlerimiz mecliste
yemin etmemeye, yani meclis çalışmalarına "fiilen" katılmamaya hazırlanıyorlar.
Maaşları işleyecek, milletvekili olmanın haklarından yararlanacaklar, fakat görevlerinden kaçınacaklar.
Cumhurbaşkanımız "çözüm yeri meclistir" diyor ama Apo
kulak asmıyor galiba...
Öte yandan, bazı faşist eğilimli elemanları bir türlü kodesten çıkarılmayan
CHP saflarında da benzer bir boykot eğilimi belirdi.
Eh, kendileri bilirler.
MHP de benzer bir şekilde
mağdur oldu ama o boykot etmeyecek.
Yani, meclisin tablosu, iki muhalefet partisi katılmasa bile, toplanmaya da yeterlidir,
kanun yapmaya da. (İnanmıyorsanız, bu işlerin uzmanı olan "367
Sabih"e sorunuz.)
Ne olur? CHP kurultaylarına, BDP dağlarına
döner, bir yandan basın ukalalık eder, öbür yandan da meclis tıkır tıkır çalışır, yeni anayasayı bile yapar. (Erken
seçim isteyecekler avuçlarını yalarlar.)
Böylece
Kürt meselesi de "PKK'nın istediği yönde" çözülmemiş olur!
Bize göre hava hoş kardeşim, biz o meseleyle doksan yıldır yaşıyoruz, siz düşünün.
Beterini gördük Sevilay
Sevilay Yükselir bacım, bazı CHP yöneticilerinin işlerinden kovdurdukları gazetecileri anlatmış uzun uzun.
İyi niyetli ve dürüst bir
genç kadın olduğu için hem şaşırmış hem üzülmüş. Biz altmış yıldır bu ülkede kaşarlandığımız için hiç şaşmadık.
Sevilay bacım, eskilere gitmeye gerek yok, birkaç ay öncesinden
küçük bir örnek vereyim:
Çok solcu, çok
devrimci, çok emekten yana, çok demokrat, çok özgürlükçü, çok güleryüzlü, çok bıyıklı bir sinemacı var. Yazı mazı da yazıyordu.
Satmayan ve okunmayan bir gazetede yazdığı için çok kişinin haberi olmadı: Bu adam, benim ve Emre Aköz'ün SABAH'tan kovulmamızı istedi. Ahmet Çalık'a bir açık
mektup yayınladı ve "gidecek başka yerleri yok, kovun bunları" dedi, yani işsiz ve aç kalsınlar diyecek kadar rezilleşti.
Peki sonra o adam ne mi oldu?
Şu anda aklıma hemen Neyzen Tevfik'in o unutulmaz dörtlüğü geliyor tabii: "Bizdeki kayda göre o şimdi mebus dediler!"
Şiirin baş tarafını yazmadım, çünkü bu canlıya adam demek zorunda kalıyorum. Neme lazım,
yargıç da öyle sanır da başım ağrır.
Sevgili Sevilay, yaşın ilerledikçe daha nice "solcu" tanıyacaksın bu ülkede.