Deniz Baykal'ın en son çektiği "çarşaf numarasıyla" umduğu kadar oy toplayamayacağını,
CHP'yi yeni bir fiyaskonun beklediğini şimdiden sezen bazı arkadaşlar, sarılacak yeni bir dal buldular.
Dal
çürük ama zarar yok, hele bir tutunsunlar da, belki kırılmaz...
2007
seçimleri "şaibeliymiş", tekrarlanması gerekiyormuş!
Bunu söyleyen de has arkadaşları, ahret kardeşleri Bülent Tanla. Onun ipine sarıldılar.
Hayret, aynı Tanla, yaptığı bir
Pekin gezisini partiye
fatura edebilmek için "parti adına
model araştırıyormuş" ayağına yatıp CHP'ye ve Türkiye'ye "Çin modeli
kalkınma" önerdiği zaman kendisini hiç ciddiye almamışlardı. Biz kızmıştık ama onlar kızmaya bile gerek görmemişlerdi.
Türkçe konuşmadıkları için, "seçim yenilensin" tekliflerine şu cümleyi eklememişler: "Ta ki bizim parti kazanana kadar!"
Yenilen pehlivan güreşe doymaz ama bunlar yeni bir maç değil, eski maçın iptalini istiyorlar.
Vallahi haklıdırlar.
Seçim yenilenirse AKP belki kazanmaz,
Abdullah Gül de belki Çankaya'dan iner.
Çünkü bu meclis meşru değilmiş! Öyle diyorlar.
(Utanma duygusunu hepten yitirmemiş olanları da "canım herhalde gene kazanır ama işte prensip olarak..." falan diye kekeliyorlar.) Aslında şu
Anayasa Mahkemesi'nin üyeleri de yenilenseler de bazılarının yerine "AKP'yi kapatacak adamlar" gelse fena olmazdı ya...
Peki bu saçmalığı nasıl uygulamaya koyacaklar?
Yüksek Seçim Kurulu'nun kararı mahkemeye götürülemez, burada şişiyorlar, ama
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne gidilebilirmiş... Haydi hayırlısı bakalım. (Bu
AİHM dedikleri, "Türkiye'nin aleyhine kararlar veren" ters ve uygunsuz bir merci, bizi mahvetmek isteyen "namussuz AB'nin" bir uzantısı değil miydi yahu?)
Kendilerine katılıyorum. Seçim yenilensin.
Ama bütün tartışmalı seçimler de yenilensinler!
En başta, altmış iki yıldır Türk siyasetinin utanç kaynağı olan 1946 seçimleri...
Canım belki CHP gene kazanır ama işte prensipler mrensipler...
Aklın, mantığın, demokrasinin, hakkaniyetin, vicdanın, insanlığın en
doğal emri olan "gizli oy, açık sayım" ilkesinin tam tersinin, "açık oy, gizli sayım" ilkesinin uygulanmış olduğu 1946 seçimi tekrarlanmayacak da, "hayır" demenin "fiilen" yasaklandığı 1982 anayasa oylaması mı tekrarlanacak canım? İsterseniz "Ecevit'in 213'te kaldığı" 1977 seçimlerine de bir göz atalım...
Haddim olmayarak öneriyorum: Tek partinin katıldığı, yani seçim olmayan 1927, 1931, 1935, 1939 ve 1943 seçimlerini de yeniden yapalım.
Canım belki CHP gene kazanır ama işte gözü kör olmayasıca prensipler...
1994 belediye seçimlerini de yenileyelim, İstanbul'da "Tayyip" kazanamasın, diğer adaylar da
eşek değillerse "Zülfü lehine" adaylıktan çekilirler, onu belediye reisi yaparız, o da bize orman içine
site inşaatı yaptırır: Mutlu Konaklar!