Aralık ayından bu yana piyasalarda yaşanan olumsuz gidişten en çok etkilenen inşaat sektörü de 31 Mart’tan sonraki toparlanmayı bekliyor.
Türkiye önümüzdeki Pazar günü düzenlenecek yerel seçimlere kilitlenmişken, Aralık ayından bu yana piyasalarda yaşanan olumsuz gidişten en çok etkilenen inşaat sektörü de 31 Mart’tan sonraki toparlanmayı bekliyor. Aralık ayından bu yana döviz fiyatlarındaki artış ve borsadaki düzensiz seyirden en çok etkilenen inşaat sektörü, en hareketli dönem olan bahar aylarında toparlanmayı bekliyor.Sektörün Ankaralı temsilcileri, Siyasi tartışmaların seçim sonrasında da devam etmesinden endişe ediyor.
Ankara’da yaklaşık 40 yıldır başarılı projelere imza atan Besa İnşaat AŞ’nin Yönetim Kurulu Üyesi Efe Bezci, seçim sonrasından umutlu olduklarını kaydetti.Özellikle son 2-3 aydır siyasi tartışmaların, yaşanan gerginliklerin doğal olarak inşaat sektörünü ciddi şekilde rahatsız ettiğini ifade eden Bezci, “Sektörde yılbaşından itibaren ara ara kıpırdanmalar görülse de, beklentileri karşılamadı. Hem lokasyon, hem proje kalitesi açısından ilgi odağı olan Besa Kule gibi üst düzey projeler, bu olumsuzluktan daha az etkilense de hepimiz bahar ayları ile birlikte geçmiş ayları telafi etmek istiyoruz” dedi.Bezci, seçim sonrası siyasi gündemin azalmasıyla birlikte, iş dünyasında sorunlar ve önerilerin, geleceğe dair hedeflerin daha çok konuşulmasını beklediklerini söyledi.Proje sahiplerinin yerel seçimler öncesi adaylardan beklentileri ise yaşanılabilir alanların artırılması, çevreye duyarlı projelerin desteklenmesi, özellikle Çankaya aksında sıkışan alanların ferahlatılması yönünde.
Ankara’nın Leed Gold sertifikasına aday projesi olan 185 metre yüksekliğindeki One Tower Kule konut ve AVM projesini inşa eden İTO Yatırım ortaklarından Özkan Özçelik, belediye başkan adaylarından yeşil binaları destekleyecek söylemler beklediklerini kaydetti. Özçelik, gelecek nesiler düşünülerek iş yaşamına yön verilmesi gerektiğini ifade ederek, “One Tower projesinde inşaat alanından çıkan araçların lastiklerindeki çamur bile kontrol ediliyor. Bizim gibi her proje gerek inşaat aşamasında gerekse tamamlandıktan sonra çevreye duyarlı olsa, tertemiz bir dünya kurmuş oluruz” dedi. Özkan Özçelik, yeşil bina maliyetlerinin yüksekliğine de işaret ederek, yerel yönetimlerden bu noktada sektör olarak katkı beklediklerini söyledi.
Ankara’nın ilk çevreci konut projesi paladyum Beytepe’yi hayata geçiren Uzaltaş AŞ’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ünal Pala ise, geçmişte bahçeleri ve yeşil alanları ile öne çıkan Başkent’te son 10-15 yılda yapılan konutların sıkışık ve nefes almakta zorlanılan bir kent ortaya çıkardığını belirtti. Paladyum Beytepe projesinin yüzde 75’ini yeşil alana ayırarak, ferah bir yaşam alanı oluşturduklarını anlatan Pala, şöyle devam etti: “Bu alanlar birleştirilip geniş yaşam alanları kurulduğunda çocuklarımızın, yaşlılarımızın huzur içinde yaşayabileceği mekanları oluşturmuş oluruz. Yerel yöneticilerimizden de yeşil alanlara daha çok önem vermelerini ve Ankara’nın nefes alma duraklarını çoğaltmalarını bekliyoruz.”
Ankara’nın yeni gözde merkezlerinden İncek’in hemen başında Uptown İncek Konut projesini inşa eden LEMA Grup’un ortaklarından Emre Katırcı da, büyük nüfusuna oranla çok dar alana sıkışan Ankara’nın yaşlandığını, gençleştirecek adım ve atılımlara ihtiyaç duyduğunu bildirdi.Ankara’nın coğrafi özellikleri nedeniyle diğer çok sayıda kentten daha avantajlı olduğunu belirten Katırcı, “Şehir merkezine Oran kadar yakın bir noktada bulunan İncek’te birbiri ardına yükselen çok sayıda proje bunun en güzel örneği. Belediye başkanlarından her yönüyle daha ferah, daha yaşanılır, otopark ve benzeri sorunu olmayan, ulaşımı kolay alanlar ortaya çıkarmalarını, kenti eski, köhne görünümünden kurtararak, yeni modern merkezler oluşturmalarını öneriyorum” dedi.
