STEVE JOBS VE FİNANSAL KRİZ


Steve Jobs’un ölümünün ardından, Jobs’un temsil ettiği inovasyon ve kreatif düşüncenin dünyamız için değerinin vurgulanmasında fayda görüyorum. Jobs, pek çok ülke başkanından daha etkili bir hayat yaşadı. Bugün vazgeçilmez olarak gördüğümüz kişisel bilgisayarların, tabletlerin, akıllı telefonların altında imzası var. Üniversiteyi yarıda bırakarak evinin garajında bilgisayar teknolojisi geliştiren bir kişiden bahsediyoruz. Hayatı Amerikan rüyası dediğimiz, filmlere konu olacak tarzdan bir girişimcilik örneği. Bu tarz insanların dünyamız açısından önemini tekrar hatırlamamız lazım. Pekiyi, bunun finansal krizle ne alakası var diyebilirsiniz. İçinden geçtiğimiz finansal krizin çok önemli tarihi bir dönemeç olduğundan daha önce de bahsettik. "Büyük Bunalım"dan sonraki en derin kriz, hatta etki alanı açısından "Büyük Bunalım"a göre daha yaygın bir krizden bahsediyoruz. Makro resme baktığımız zaman burada içiçe geçmiş “business cycle” kesişmesini görebilirsiniz. Business cycle – ekonomik döngü – dediğimiz kavram, ekonomide büyümenin izlediği dalgalı seyirin adıdır. Ekonomik döngüye göre üretim uzun vadeli ortalamasına bakıldığında yukarı yönlü bir trend izlese de her yılın üretimi bu ortalamanın etrafında aşağı yukarı dalgalanır. Geliştiren akademisyenlerin isimleriyle adlandırılan dört çeşit döngü var. Kitchen döngüsü 3-5 yıllık döngülerdir. Firmalar zamanlamadaki gecikme yüzünden ticaretleri iyi giderken, fazla üretirler. Piyasada malın miktarı artınca talep düşer, malın fazlası stokları artırmaya başlar ve üreticiler üretimi düşürmeleri gerektiğini anlarlar. Burada zamanlama farkından dolayı üretimde dalgalanmalar oluşur. Ondan sonra 7 ila 11 yıl süren Juglar döngüsü gelir. Bu döngüde sabit yatırımlardaki değişiklikler dalgalanmayı oluşturur. Sabit yatırım dediğimiz yeni bir fabrika kurmak, tesis açmak gibi yatırımlardır. Üçüncü döngü, 15-25 yıllık Kuznet dalgalarıdır. Simon Kuznet bu dalgalanmaların büyük altyapı değişikliklerinden ya da demografik yapının göç gibi bir nedenle değişmesinden kaynaklandığını söylemektedir. Son olaraksa, ilk olarak Rus ekonomist Nikolai Kondratiev’in tanımladığı 45-60 yılda bir görülen büyük dalgalar yer alır. Bu büyük dalgaların sebebi teknolojide görülen köklü değişimlerdir. Yeni bir teknolojik sistem gelirken eski sistemin parçaları işlevini kaybeder. Avusturyalı ekonomist Schumpeter’in populerleştirdiği “creative destruction” yani yaratıcı yıkım gerçekleşir. Halihazırdaki sistem yerine çok daha iyi bir sistemin gelmesi için yıkılır. Sanayi devrimi, buhar ve demiryolları dönemi, çelik ve ağır sanayi dönemi, petrol, elektrik, otomobil dönemi, bilgi ve telekomunikasyon dönemi gelen yeni teknolojiyle eskisinin geçerliliğini yitirdiği dönemlere örnek olarak verilebilir. Şu anda Kitchen, Juglar, Kuznet ve Kondratiev döngülerinin aşağı ucunun kesiştiği yaratıcı yıkım döneminden geçiyoruz. Dünyamıza yeni bir sistem geliyor. Bir tarafta Facebook ve Twitter'dan anlaşan insanların devirdiği siyasi iktidarlar var. Öbür tarafta finansal piyasalarda ipotekler üzerinde evlere/gayrimenkule yatırılmış fonlar çöküyor. Sosyal medya üzerinden krallar devrilirken parayı hala daha toprağa yatırmak çağ uyumsuzluğu değil mi? Finansal piyasalardaki para gayrimenkulde kaybettikten sonra şimdi altın mı yoksa başka bir yatırım aracı mı yönünü kaybetmiş durumda, Kondratiev dalgasının dip noktasındayız. Steve Jobs’ın ölümünün bize hatırlattığı yönümüzü araştırma ve geliştirme faaliyetlerine, inovasyona, yenilikçi düşünceye çevirmemiz gerektiğidir. Yeni Steve Jobs’lar için fırsatların açılması lazım. Kaynağı Amerika’dan çıkan bu krizde Amerikalılar bunu gözden geçiriyor mu acaba? Hala Steve Jobs’lar yetiştiren ülke mi orası? Paranın yönü Silikon Vadisi'ne geri dönecek mi?
<< Önceki Haber STEVE JOBS VE FİNANSAL KRİZ Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER