Mektup diplomasisi sonuç verdi;
CHP lideri Deniz
Baykal,
Kürt sorununun çözümünü hedefleyen “demokratik
açılım” çerçevesinde üç aydır muhalefetle görüşmeye çalışan
Başbakan Erdoğan’a olumlu
yanıt verdi. AKP lideri Erdoğan’ı “önümüzdeki bir hafta içinde CHP Genel Merkezi’nde ağırlamaktan mutluluk duyacağını” bildirdi.
İki liderin buluşmasına olanak sağlayan mektuba SHP/CHP’nin 1990’lı yıllardaki
Güneydoğu/Kürt raporları da eklenmiş. 1990’ların başında PKK’nın Güneydoğu’da yaygınlaştırdığı şiddet, ülkeyi
iç savaş ortamına sürüklemişti. SHP’nin başında o dönemde
Erdal İnönü vardı ve sorunun demokratik çözümü için
Deniz Baykal’ın da içinde bulunduğu
komisyon bugün bile ileri sayılabilecek raporlar hazırlamıştı.
AKP hükümeti, bu yaz “Adına ister Güneydoğu, ister
Kürt sorunu ister demokratik açılım deyin, bir çalışma başlattık” açıklamasıyla PKK’nın silahsızlandırılması ve siyasal çözüm beklentisiyle yola çıktığında CHP ve MHP bu girişime karşı çıktılar. MGK toplantısından çıkan “çalışmaların devamı yönündeki” bildiriye CHP lideri Baykal sert tepki gösterdi ve Silahlı Kuvvetleri “sürecin neresinde olduklarını” açıklamaya çağırdı.
Genelkurmay Başkanı bu davete uyarak, anayasal çerçeveyi hatırlattı!
Açılımı “hükümet” adına koordine eden İçişleri Bakanı Beşir
Atalay,
sivil toplum örgütleriyle yapılan temaslar ardından 1 Eylül’de “
yol haritası”nı açıkladı. Hazırlıklar, bir anayasa değişikliği,
genel af ve
Kürtçe eğitimi içermeyecekti. Böylece MHP lideri Devlet Bahçeli’nin deyimiyle “açılım sona ermiş” oldu!
Oysa hükümet en baştan, çözüm modellerini Meclis’teki muhalefet partilerine götürebilirdi.
Başbakan Erdoğan DTP lideri
Ahmet Türk ile görüştü.
İçişleri Bakanı Atalay’ı ise CHP ve MHP’ye göndermek istedi.
CHP lideri Baykal bu niyete haklı olarak karşı çıktı.
Hükümet, üç aylık gecikmeyle şimdi CHP liderinin istediği noktaya geldi.
Erdoğan-Baykal buluşmasında Türkiye’nin yakın siyasi tarihinin en önemli sorununda çözüm için ne düşünüldüğü taraflarca daha net anlaşılacak. CHP hem hükümetin hedeflerini anlayacak, hem de kendi önerilerini sunacak. CHP yönetimi hafta sonunda Ankara’da Başbakan’a verilecek yanıt konusunda kapsamlı bir
mesai yaptı.
Onur Öymen telefonla katıldığı bir televizyon programında 2007 seçimlerinde dönemin
Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt ile Başbakan Erdoğan arasında yapılan ve siyasi tarihe “
Dolmabahçe mutabakatı” olarak geçen gizli görüşmenin kamuoyuna yansıtılma biçimini anımsatıyordu. Erdoğan-Baykal görüşmesi “baş başa” geçerse görüşmenin tutanağa geçirilmesini istiyor CHP. Erdoğan, Atalay’la gelmek isterse
itiraz edilmeyecek.
Protokoler kaygıların ötesinde kuşkusuz bu görüşmenin yapılacak olması çok önemli.
Hükümet somut önerilerle gelir ve “CHP’nin desteğini alırsa” Kürt sorununun çözümünde umutlar artacaktır.