Hâkimler hakkında şimdiye kadar hiç konuşmadık kıymetli kamuoyu...
Ama
Balyoz SüperLig’de geçtiğimiz hafta yaşananlar gösterdi ki, resmen rejimin ekmeğiyle oynanıyor.
Unutulmamalı ki rejim de her hafta evine ekmek götürmek zorunda.
Götüremeyince ne oluyor?
Giderek zayıflıyor, sabaha kadar kuru kuru öksürüyor.
Gözümüzün önünde zafiyet geçirmeye doğru gidiyor.
İşte bu nedenle artık yeter demek zorunda kaldık.
Yine de hukuka, süren yargılamalara ve kişi haklarına olan saygımız gereği hâkimler hakkında yorum yapmama geleneğimizi sürdüreceğiz.
Sadece istatistikleri aktarıp, takdiri size bırakacağız.
Ancak rakamlara geçmeden önce şunu da söylemeden edemeyeceğiz.
Gerekirse o hâkimin cüppesini duvarına astırırız.
Daha önce yaptık, yine yaparız.
İyi bilinsin ki camiamız, pardon yani Cumhuriyetimiz; malzemecisinden taraftarına kadar tek
vücut olarak mücadeleye
sezon sonuna kadar devam edecektir.
Bu tutuklamalar bizi hedefimizden saptıramaz, önümüzdeki derbileri ve darbeleri kazanıp yarıştan kopmayacağız.
***
Söylemiştik değil mi, hâkimler hakkında şimdiye kadar hiç konuşmadık kamuoyu denen güzellik.
Bunu aklımızdan çıkarmayalım lütfen.
Evet, geçen hafta, Balyoz SüperLig’in istatistiklerine
nöbetçi hâkim Ali Efendi Peksak damgasını vurdu.
Pazartesi gününden bu yana nöbetçi
hakem, pardon hâkim olarak görev yapan Peksak tutuklama
rekoru kırdı.
Önüne gelen 34 kişiden 33’ünü tutukladı.
Sadece sağlık problemi nedeniyle durumu
dava saatinde belli olan ve iğneyle sahaya çıkan
Albay Mustafa Yoleri’yi serbest bıraktı.
Peksak böylece nöbetçi golcü
Semih Şentürk’ünkiler de dahil tüm istatistikleri alt üst etti.
Hâkim Peksak’ın topla oynama, çok affedersiniz tutuklama oranı yüzde 97 oldu.
Bu oranının ne manaya geldiğini siz cin gibi kamuoyuna göstermek için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayıp,
Ergenekon soruşturmasındaki tutuklama oranlarıyla karşılaştırdık.
Ocak 2008’deki operasyonda başka bir hâkim 21 kişiden 13’ünü tutuklamış. Yani oran yüzde 65 civarında.
Ocak 2009’daki operasyonda ise bir hâkim 20 kişiden 18’ini tutuklamış. Oran yüzde 90.
Şekilde görüldüğü üzere veriler iki sonuç ortaya koyuyor.
İlki, hâkim Peksak’ın tutuklama krallığında açık ara önde olduğunu, ikincisi ise genel olarak tutuklama oranının acayip hızla arttığını.
***
Demedi demeyin, hâkimler hakkında asla konuşmayacağız, seviyemizi koruyacağız.
Ama yukarıdaki tablo gösteriyor ki, bu hâkimlerle bu lig nah biter!
Akşam pozisyonları hep birlikte izleyeceğiz.
Resmen gözünün önündeki net tahliyeyi vermedi yahu...
Ne demişti atalarımız: O zaman ben kıllanırım, kötü niyet ararım hocam!
Üstelik iki mühim kırılma ânı olmuş maçın.
Önce bütün Or’lar toplanmış - toplanmış - toplanmış...
Ardından, bir... iki...üç... şeklinde Çankaya’da üçlü çekilmiş.
Ne fayda... Yine de hâkim bey neticeye tesir etmiş.
***
Hâkimlerin üzerine çok gidilmemeli, bir iki üç tıp diyelim lütfen!
Ve fakat
Misak-ı Milli sınırlarımızda görmek istemediğimiz hareketler vuku bulunca çözüm önerilerimizi de sıralamak ihtiyacı hissediyoruz.
1- Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan (
HSYK),
Adalet Bakanı ve Müsteşarı çıksın, yerlerine
Hürriyet gazetesinden iki temsilci atansın. (Sonuç olarak onlar da hâkim-savcıların özlük işlerine bakıyor.)
2- Yabancı hâkim getirilsin. (Ama onları
Yargıtay ve
Danıştay seçsin.)
3- Gazetelere ve televizyonlara, hâkim yorumcuları atansın. Duruşma anları ve verilen kararlar ileri, geri sarılarak geceleri didiklensin.
4- Ergenekon ve Balyoz davalarında hâkimi aldatmaya yönelik hareketler serbest bırakılsın.
5- Bütün tutuklama kararlarında son söz Yargıtay Başsavcısı’nın olsun.
***
Böylece hâkimler hakkında yorum yapmadığımız bir haber analizin daha sonuna geldik.
Sonuç olarak şunu diyoruz: Valla zor maç olacak ama kazanmayı bileceğiz. Önemli olan gazete olarak bizim gol atmamız değil takımın kazanması...
***
(Bu yazı 28 şubat
pazar günkü Hürriyet’in “Balyoz Hâkimi Rekor Kırdı” manşetini ölümsüzleştirmek için yazılmıştır.)