Yüreğim yandı kül oldu; ciğerim kor alev... Dilimde Bedri Rahmi’nin şiiri; gözlerimde yaşlar :
Şu sılanın ufak tefek yolları
Ağrıdan sızıdan tutmaz elleri
Tepeden tırnağa şiir gülleri
Yiğidim aslanım burada yatıyor...
Sen artık
yemin etsen n’olur etmesen n’olur! Tutunacak dalın, sığınacak milletin mi var!
Kürtler açar mı sanırsın sana bağırlarını?
Bugün efkarlıyım açmasın güller
Yiğitlerimden kara haber verirler...
Mezar arasında harman olur mu
Yiğidim aslanım burada yatıyor.
Hadi Selahattin, hadi Emine, hadi Aysel kırıta sırıta tutun Kandil’in yolunu. Siz de, diğer uyuşturucu tayfasının sadakalarıyla geçinen,
silah zoruyla oy toplayanlar düşün onların peşine. Bizi, bizimle bırakın... Çünkü Yiğitlerim Aslanlarım Burada, Bizimle Yatıyor!
Bizim gözyaşlarımız suluyor yattıkları
mübarek toprakları, bizim dualarımız kabul görüyor
Allah katında, bizim gönül çiçeklerimiz kaplıyor
mezarlarını. Biz her sabah şehitlerimiz için seher vakti dağlara çıkıp güneş toplayacağız... Siz... Siz karanlıkta oturun bir başınıza! Beklemeyin şafağı... Çünkü sizin için sökmeyecek şafak, doğmayacak güneş...
Şeker Hoca’nın
istifası
Malatya’nın Şeker Hocası Celal Tilgen, 13 askerimizin şehit edilmesi ardından istifa etmiş. Şeker Hoca, Malatya’da bilgisayar aracılığıyla vaaz veren, namaz sırasında ayakkabılar çalınınca, camiye gelenlerin ayakkabılarını
sigorta ettiren, sürekli toplumsal barışı, insanlığı,
terbiye ve saygıyı vurgulayan, pırıl pırıl aydın bir din adamı. Ama bu son, iğrenç saldırı onu çileden çıkarmış: “Ben 37 yıl çalıştım çabaladım. Demek dinimizin gereklerini öğretemedim. Ülkenin bölünmez bütünlüğünü, bir insan öldürmenin, bütün insanları öldürmekle eş değerde olduğunu anlatamadım. Onun için bu görevi sürdürmemin bir anlamı kalmadı. İstifa ediyorum!”
Aman Şeker Hocam aman; sen amanı bilir misin! Aydın, insan seven, barışı her şeyin üstünde tutan ve gören, kardeşliği, camii avlusunu dolduran yüzlerce kişiye, bitip tükenmeyen sabırla anlatan Şeker Hocam da vazgeçerse mücadeleden, umut Kaf dağının ardında da olsa, hepten kaybolur gider. Sen bir 37 yıl daha görevini sürdürmelisin.
PKK gibi, işini kuytuda, karanlıkta görenlerin en büyük korkusu senin yaydığın pırıl pırıl nurlu ışıktır; bunu sakın unutma.
Ellerinden öperim.