Katolikler’in Pazar
ayinleri bittiğinde, cemaat birer birer
papaz efendinin önüne gelir. Papaz bir parça peksimet verir ağzına inanmışın ve “Bu İsa Efendimizin bedenidir!” der. İnanmış onu yer. Sonra papaz, kadehin içinde şarabı uzatır: “Bu, İsa Efendimizin kanıdır, iç!” der. İnanmış içer bir yudum; böylece de kutsanmış olur. Bunun Katolikler’e özgü bir ayin olduğunu sanırsınız değil mi?
İlgisi yok!
Eski
Mısır’da
Güneş Tanrısı Ra’ya tapanlar, dizi dizi gelirler Rahibin önüne. Rahip inanların ağzına bir mısır tanesi verir ve insan kafatasından yapılmış bir
kaptan su içirirdi. Önünde diz çöktükleri haç değil, Mısırlılar’ın işkence için kullandıkları bir aletdi. Dan Brown, Da Vinci Şifresi’yle bütün dünyayı sarsmıştı.
Kitap kırılması çok güç bir rekora
imza attı 100 milyonun üzerinde sattı!
Bu kez, Gizli Sembol kitabıyla, Brown gene en çok satan kitaplar listesinin başına kuruldu.
Brown,
Washington DC yani ABD’nin baş kentini tasarlayan George Washington,
Benjamin Franklin ve Mimar Pierre L’Enfant’ın üç ünlü
mason üstadı olduğunu anlatıyor. Washington’un her köşesi gizli, masonluğu çağrıştıran simgelerle donatılmış.
Masonlar gizli bir kuruluş değil belki. Yakalarına mason rozetleri takıyor, “Tapınaklarının kapısında” açık açık ne olduğu yazılı ancak, o kapıdan içeri girdiğiniz andan sonra olan biten her şey gizli. Açıklanması kesinlikle
yasak. Masonların bir de kadın kolu varmış ki, ben bunu hiç duymamıştım. Ta 1700’lerde kurulmuş. Adı da Doğu Yıldızı. Bugün dünyada 1 milyon üyeye sahipmiş.
Washington kentinde, Federal Üçgen diye bir simgeler zinciri var. Üçgenin bir ucu Kapitol Binası, ikincisi
Beyaz Saray, üçüncüsüyse Washington Anıtı. Bunların üçü de Masonlar’ca tasarlanmış ve temelleri atılmış.
Peki Masonlar niye “
gizlilik içinde yapıyorlar her şeyi?” Dan Brown’un buna cevabı ilginç:
“
Coca Cola fabrikası gizli bir kuruluş mu?
Hayır ! Peki, Coca Cola’nın kapısını tıklasan, bu içeceğin reçetesini, yani içine neler katıldığını sorsan verirler mi? Hayır. O şirkette çok uzun yıllar çalışacaksın, güvenilirliğini kanıtlayacaksın, gün gelecek şirketin en üst katlarına tırmanacaksın, o zaman belki sana nasıl yapıldığını anlatırlar. Ama anlatmadan önce de, bu sırrı kimseye fısıldamayacağın yolunda yenin etmek zorunda kalırsın!”
Gerçekten de bu kadar basit mi?
Coca Cola da gizli tokalaşmalar, simgeler, ayinler falan olduğunu sanmıyorum! Ayrıca bu şirkette çalışanlar, ne iş yaptıklarını kimseden gizlemiyor.
Neyse, kitaba daha fazla girmek istemiyorum; çünkü son sayfasına kadar okuyun. Gerek masonlar gerekse de Katolikler’le ilgili yepyeni, başka hiç bir yerde bulamayacağınız bilgilerle dolu Gizli Sembol. Özellikle Mason’ları daha bir irdelemek, yüz yıllardan bu yana ayakta durabilen bu gizli kuruluşu daha iyi anlamak için başka kitaplara da baş vurmak gereğini, duyacaksınız!
Meğer
Hitler 40 yaşında bi kadınmış?
ABD’li bilim adamları, yıllarca, Sovyet arşivlerinde Hitler’le ilgili gizlenen bilgilerin yanlış olduğunu saptadı. Bizim bildiğimiz, Hitler’in ölümünden bi kaç saat önce evlendiği Eva Braun’la birlikte
siyanür hapı içtiği, ardından da hem yeni karısını vurduğu hem de
intihar ettiği yolundadır.
Daha sonra cesetler,
Başbakanlık binasının önünde alel acele kazılan çukura atılır, üzerlerine benzin dökülerek yakılır. Hitler’in yerine geçen Amiral Dönitz’de radyodan bi açıklama yaparak Führer’in öldüğünü söyler.
Ancak, Rus arşivlerinde Hitler’in kafatası olarak saklanan kemikleri inceleyen,
DNA testi uygulayan bilim adamları, bunların 40 yaşında bir kadına ait olduğunu kanıtladı. Hitler öldüğünde 56 yaşındaydı! Peki ne oldu o zaman Hitler’e?
Yıllarca, Hitler’in izini sürenler, onun Eva Braun ve yardımcısı Martin Bormann’la birlikte Paraguay’da yaşadığını ve orada öldüğünü iddia etmişlerdi.
Hatta, yıllar önce, bi kaç dergide, uzaktan fotoğrafı çekilmiş,
traktör süren bir adamın Hitler olduğu söylenmişti. Şu sıralar History Channel
(
Tarih Kanalı) “Hitler’in Kaçışı” adlı bir belgesel hazırlıyor. Büyük bir gizlilik içinde sürdürülen bu çekimlerden sonra hep birlikte neyin ne olduğunu öğrenebileceğiz...
Herhalde!
Diyarbakırspor ligden çekilmek üzere
Bursa taraftarı, hafta sonunda oynanan maçta bağrıyor susmamacasına, “
PKK Dışarı!” diye. Kim PKK? Diyarbakırspor taraftarlarıyla sahada Diyarbakırspor formasıyla ter döken topçular. Diyarbakırspor Kulübü Başkanı
Çetin Sümer: “Bursa’ya ceza verilmezse ligden çekileceğiz!” diye bir açıklama yapmış. Her şeyden önce ligden çekilmek çok yanlış bir karar. Çapulculara, terbiyesizlere teslim olmaktan başka bir anlam taşımaz. Ne yazık ki, dünyada
siyaset spora hep karışmıştır. Hatırlayın, bir dönem,
yurt dışında oynadığımız milli maçlarda PKK pankartları açılır, destekçileri sahaya dalardı.
Münih Olimpiyatlarında öldürülen İsrail’li atletleri de unutmayın... Ama Türkiye’de barış istiyorsanız, siyaseti spora taşımayın lütfen... Hele Diyarbakırspor üzerinden!