Mangalda kül bırakmaz
Kamer Genç ne zaman kürsüye gelse mecliste. “Düzen tehlikede!” der gün gelir; başbakana sallar, o bakana bağırır, o partiyle atışır. İlk kez Kenan Bey’in 1981 kurucu meclisinde görev yapmıştır
Tunceli temsilcisi olarak. Ardından seçimlerde
aday olmak isteyince, aynı Kenan Bey’den vetoyu yemiştir. Ama daha sonra hem DYP hem de
CHP’den meclise girmiştir, Tunceli milletvekili olarak. Hemşerileri onu bağımsız olarak da seçmiştir bir defasında. İnsanda sözünü esirgemeyen, kendi doğrularını hiç çekinmeden söyleyen biri izlenimi yaratmıştır... daha doğrusu Kemal ağabeyine çatana değin! CHP Tunceli
Milletvekili Hüseyin
Aygün Dersim katliamını gündeme getirip sorumlularının devlet ve CHP olduğunu söyleyince ezeli ve ebedi görevi ana muhalefet olan CHP karıştı, Kılıçdaroğlu öfkelendi, kimi milletvekilleri ayaklandı! Ve her türlü özgürlüğün savunucusu, “gün
akşam oldu; bir
Ergenekon bulamadım üye olacak” türküsünü dilinden düşürmeyen Kılıçdaroğlu Kemal Bey özgür konuşmanın
disiplin sınırlarını belirleyiverdi.
Kamer Genç de o saat bu sınırların gerisine çekildi. Dersim’den söz etmesini isteyenlere, “Konuşmam bu konuda... yani konular başka... bu konuya girmem...bırak ya konuşmayacağım işte. .bak ben bu konuda konuşmam..” demeye başladı. Böylece de Dersimli değil Tuncelili olduğunu, ilan etti dosta düşmana. Bundan böyle meclis kürsüsünden
özgürlük mözgürlük deme olanağını da o saat yitirdi tabi. Sen hemşerilerinin atalarını bire kıranları kınamaz, Dersim’le ilgili “bu konuda konuşmam ya!” der, kendi ilinin temsilcisi, sıra arkadaşın
Hüseyin Aygün’e omuz vermezsen, kürsüden bir daha kimin özgürlüğünü hangi yüzle, kime karşı savunacaksın birader!
Belarus’ta bir
çiftlik
Ha Paraguay’ı 1954’den 1989’a kadar
demir yumrukla yönetmiş, kanundan kaçanlara büyük paralar karşılığı kucak açmış Alfredo Strössner ha Belarus Diktatörü Alexander Lukaşenko! Kimseyle suçluları iade anlaşması imzalamadığından Lukaşenko,
katil zanlısı Faruk Kalkavan’dan, kırmızı bültenle aranan
Bedrettin Dalan’a değin herkes bu ülkeye yerleşmiş. Belarus’u en son mesken tutansa, söylentiye göre,
İnternet Andıcı’nın firari tümgenerali ve de
Albay Dursun Çiçek’in komutanı Mustafa
Bakıcı. Dalan’ı İstanbul’dan iyi tanırmış Bakıcı ve de onun daveti üzerine soluğu Belarus’un başkenti Minsk’de almış. Dalan’ın da yaşadığı öne sürülen, Bulgar asıllı
Musevi bir işadamının çiftliğine yerleşmiş. Bütün gün ikimiz bir fidanın güller açan dalıyız şarkısını mırıldanarak dolanmakta ve de dua etmektelermiş şu
AK Parti iktidarı bitse, kırmızı bültenler çöpe atılsa biz de güzel yurdumuza kavuşsak diye!