İsviçre’yi siyasiler yönetmez. Kim yönetir peki?
“Gnomes of Switzerland” olarak bilinen, ta 18. yüz yıldan kalma binalarında milyarlarca dolar ya da euroyla oynayan, kasaları tıka basa çalıntı sanat eserleriyle dolu, “İsviçre’nin eciş bücüş cüceleri” diye bilinen bankerlerinin elindedir dizginler.
Bunların dini imanı paradır.
Başka hiç bir şeye inanmazlar; hiç bir
ülkeye ya da ilkeye bağımlılıklar yoktur.
Kendilerinden başka herkesi ikinci
sınıf insan olarak görürler. Onun için bunlara en iyi yanıtı
Müslüman sermayesi vermelidir. O zaman altlarına kaçırırlar korkudan. Bütün Müslümanlar, İsviçre’deki paralarını çekmeli. Ki bu paralar yüz milyar doların üzerindedir en azından, o zaman bu eçiş bücüş cüceler yedikleri haltı anlarlar o saat!
İsviçre’de, “minarelerin yasaklanma
sı” uzun süredir gündemdeydi. Ama bunun bir “
referandum” konusu yapılacağını kimse düşünmemişti. Sadece kimi faşistlerin, dini
siyasete alet ederek, Müslümanları öcü gibi gösterip, kafası pek de fazla çalışmayan bazı Katolikleri korkutup oy toplamaya çalıştığı söyleniyordu. Ama İsviçreli’lerin, böylesine hoşgörüsüz, “ dini özgürlüklere dur diyen ülke” konumuna kendi kendilerini getirmeleri, aptallığın en çarpıcı örneği.
“Müslümanların Süngüsünü İndireceğiz” naralarıyla ortaya çıkan bu faşist, bu ırkçı, bu din ve
inanç düşmanlarına, şimdi
Vatikan başta olmak üzere, dünyanın dört bir yanından tepkiler yağıyor.
Türkiye Katolik Cemaatleri
Ruhani Sözcüsü
Georges Marovitch, “İsviçre’nin kararı din ve vicdan hürriyeti açısından kabul edilemez. Minaresiz cami olmaz! Türkiye’de kiliselerde çanlar çalıyor ve kimse rahatsız olmuyor. Çünkü Türkiye’de hoşgörü var!” diyerek olayı pek de güzel özetliyor.
Bu arada, minareleri yasaklayan referandumda bir başka madde daha var oya sunulan ki, bu gözden kaçıyor nedense. O da şu: “İsviçre, dünyaya
silah satmaya devam etsin mi?” B • maddeyeyse büyük oranda “Evet” diyor İsviçre’liler. Yani inanca hayır;
ölüm kusan silahların satışına
evet! İşte tam İsviçre’li eciş bücüş cüce kafası!
CHP’nin paşa gönlü bilir
Dersim’den
sürgün edilmiş bir ailenin çocuğu
Alevi Dedesi Hüseyin Yalçın. Sadece
Onur Öymen’in sözlerine kırılmakla kalmamış, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın kendilerine sahip çıkmamasına da çok üzülmüş: “ Paşa gönülleri bilir, kendileri kaybeder!” demekte.
Hüseyin Yalçın bu lafı ettikten hemen sonra,
Alevi Bektaşi Federasyonu Başkanı Ali Balkız, “Bizim sorunlarımız siyasi sorunlardır, siyaset çözecektir ve Meclis’te çözülecektir. Türkiye’deki Alevileri ve sosyal demokratları bu tespitimizi tartışmaya davet ettik... O gün bu gündür de tartışıyoruz!”
Şimdi, belirli bir mezhebin ya da ırkın çıkarlarını savunmak amacıyla siyasi parti kurduğunuz zaman, o partinin büyüyüp gelişmesi mümkün değildir. Halkın tümünü kucaklamanız, Türkiye vatandaşlarının hepsine aynı sıcaklıkta yaklaşmanız gerekir. Mustafa Timisi’nin kurduğu ve hemen hemen hiç bir varlık gösteremeyen Birlik Partisi deneyimi umarım
ders olmuştur. Birlik Partisi sonunda dağıldı, Timisi’de, yanılmıyorsam, CHP’den milletvekili oldu.
160 TANK NASIL SIR OLDU?
Türkiye’nin 2002 yılında IMI (İsrael Military Industries) Firmasına
ihale ettiği 170 M60 tankının modernizasyonu bi türlü tamamlanamıyor! Son tarih geçtiğimiz
Ekim ayıydı. Gene tank mank yok ortalıkta.
Türkiye 29
Mart 2002’de, 687.5 milyon dolar bedelle bir
anlaşma imzaladı
İsrail firmasıyla. Fiyat tank başına 4 milyon dolardı. Aynı tarihte,
Ukrayna tank başına 3 milyon dolar önerdi ve yeni nesil T-72 tanklarını
teklif etti. Ama Türkiye, nedense(?), bu öneriye sırt çevirdi ve batmak üzere olan İsrail firmasını kurttardı! Bu ihalede
yerli sanayiye çok
küçük bir pay düştü; ASELSAN toplam 24.4 milyon dolarlık bölümünü alabildi bu işin ancak! Halbuki ASELSAN Leopar 1 tanklarının modernizasyonu için
Volkan Atış Kontrol ve Muhabere Sistemlerini geliştirmişti. Bu arada, IMI’yla yapılan anlaşma çerçevesinde, İsrail, Türki
ye’ye geliştirilmiş
zırh teknolojisi de verecekti. Ama vermedi!
Kimilerine göre şu saate kadar 10 tank modernize edilip, Türkiye’ye gönderilmiş. Ama kimilerine göreyse daha ortada bir prototip bile yok! Tasarım toplantılarında firmanın birçok konuda başarısız olmasına rağmen, bazı “adımların” onaylandığı belirtiliyor.
İhaleye tepki gösterenlerin biriyse MHP
Milletvekili emekli Tümgeneral Erdal Sipahi. “İhalenin İsrail’e verilmesine karşı çıktık. Çünkü deneyimsiz bir firmaydı. Tankları modernize etmek yerine yenileri alınsa daha iyi olacaktı.”
Şimdi, Genel Kurmay Başkanlığı’nın bilgilendirme toplantılarında lütfedip bu konuya değinmesi ve bir açıklama yapmasını istemek hakkımız olsa gerek! Neden mi? Çünkü ödenen 687.5 milyon doları biz ödemekteyiz, yani Türk milleti de ondan!
Lig maçında hakemi döv PKK marşı oku!
Hakkari Belediye
spor’la
Yüksekova Üzümcü AŞ Spor maçının devre arasında soyunma odasına giderken, sahaya giren bir
taraftar hakemi tekmeleyince, tribünde oturan bir gurup ayağa kalktı ve PKK’nın sözde marşını söylemeye başladı!
Yüksekova Hakkari’yi 1-0 yenince, sinirler iyice gerildi. Belediye Başkanı, sahaya inmeye kalkışan taraftarları zor durdurdu. Konuk
takım, zırhlı araçlar eşliğinde Hakkari’den güç bela çıkabildi.
Bütün sorun, PKK teröristlerinin sözüm ona kuruluş gününde Hakkarispor’un yenilmesi!