TÜRKİYE'NİN KANAYAN YARASI


Sevgi, insanın içinde doğuştan var olan kişinin mutluluğunu besleyen bir kaynaktır. Evlilikleri ayakta tutan ve sağlıklı bir şekilde yürümesini sağlayan en temel ölçütlerden biridir. Bu duygunun var olmasıyla evliliklerde birbirlerine karşı hoşgörü , sevecenlik ve fedakarlık ve yaşamı bir arada sürdürebilirlik oluşur. Sevgiyle birlikte merhamet şefkat ve vefa duyguları gelişir. Ancak son zamanlarda sevgi adına bu duygunun tam tersi hareketten ifade edilen üçüncü sayfa haberleri karşılaşır olduk. — Boşanmak isteyen karısını öldürdü, 30 yıllık kocasını öldürdü, karısını hastanelik etti gibi … Sevginin içeriğine ters düşen var edebilme duygusu yerine yok ederim kavramının türediği görülmektedir. Özellikle kişinin çocukluk çağlarında yeterince sevgi ihtiyacının karşılanmaması karşısındaki kişiye karşı takıntılı davranışlar sergilemesine yol açabilir. Sahip olma duygusunun ağır basması ve sevdiği insanın başka biriyle paylaşma düşüncesinin olması kişiyi depresif tutumlar sergilemeye itebiliyor. Yine işsizlik, ekonomik sıkıntıların kişi üzerinde sağlıklı düşünme yetisinin bozularak şiddet eğiliminin artmasına neden olmaktadır. Kişi üzerinde yer alan toplumsal baskı ve manevi değerlerin yitirilerek yerini maddiyata bırakması da şiddetin artmasında önemli bir etkendir. Şiddet sevginin göstergesi midir ? Oysa ki sevgi yaşatmak için vardır . Halbuki şiddete yönelik duyguları tetikleyen kavramın adı nefrettir. Sevginin azaldığı yerlerde düşmanlık içeren olumsuz duygular gelişmeye başlar. Ve kişiler arasındaki duygusal bağların ve güvenin zayıflamasına neden olur. Zamanla karşı tarafa zarar vermek isteyen kişinin duyguları aslında sevgi ve aşktan uzaklaşarak bir hastalığa dönüşür ve bu tür olayların gerçek sevgi ile bağdaştırılması mümkün değildir. Zira gerçek sevgi sorunlar karşısında karşılıklı iletişim kurmak, birbirini anlamaya çalışarak doğru mesajlar verebilmektedir. Farklı düşünceler olsa da ortak noktada buluşabilmektir. Öfkeye karşı kişilerin kendini eğitmesi gerekir Fiziksel şiddet kişinin kendisine ve karşısındakine çok büyük zarar veren unsurlardır. Sevgi adı altında bu sorunun arkasına sığınması oldukça yanlış bir tutumdur. Çünkü şiddet hiçbir sorunu çözemeyeceği gibi kişinin geri dönüşü olmayan hatalar yapmasına sebep olur. Sevgi , saygıyı ve güven duygusunu azaltır aile içerisinde büyük uçurumlar oluşturur. Bu nedenle şayet kişinin şiddet eğilimi varsa mutlaka profesyonel bir yardım alması ve öfkeyi kontrol altına almayı öğrenmesi gerekir . AYŞE ERÇE Ümran Tıp Merkezi [email protected]
<< Önceki Haber TÜRKİYE'NİN KANAYAN YARASI Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER