Galatasaray, Saracoğlu Stadı’na büyük bir değişimle çıktı... Sadece
Rijkaard -
Hagi, Neeskens -
Tugay Kerimoğlu değişikliği değildi görünen... Onlarla birlikte yepyeni bir anlayış, farklı bir motivasyon, taze bir enerjiyle ve sürekli gol kovalayan, pozisyon yaratmaya çalışan, direnen ve didinen bir Galatasaray vardı...
Hagi’nin
Elano ve Misimoviç’e aynı anda, aynı on birde
forma vermesi, zorunluluktan Pino’yu santrfor gibi oynatması fazlasıyla radikal kararlardı... Ama yine de ilk gol pozisyonuna giren Galatasaray’dı... Pino’nun vuruşunda çizgi üzerinde topu çeviren
Volkan değil, Gökhan oldu...
Galatasaray, 11 yıldan beri değişmeyen kaderini değiştirmek konusunda da kararlıydı. Sadece hücumda değil, savunmada da savaşıyor, özellikle
Niang’ı topla buluşturmamak, döndürmemek konusunda inanılmaz çaba harcıyordu. Dia ve Stoch’un kanatlardan,
Alex’in ortadan baskısına karşı da direndiler. Fenerbahçe’nin duran toplarda Alex’in ayağına bağlanan gol umutları bekleneni vermedi.
Pino, alışık olmadığı yerde beklediğinden fazla gol pozisyonuna girdi, şut attı. Ama gerçek bir santrfordan beklenen gollük şutlar değildi bunlar. Öte yandan Elano’nun sağ kanatta tek adam geçmeden olduğu yerden yaptığı
erken ortalar ya da geriye dönük pasları da nafileydi. Elano oradaki varlığıyla belki Caner’in çıkışlarını, forvete yapacağı desteği engellemiş oldu, o kadar! Galatasaray’da Neill,
Servet, Sabri, Mustafa, Pino çok savaştılar. Gerçekten yürekliydiler. Misimoviç ise adının ve görevinin adamı olarak görünmedi... Hagi, Loric
Cana, Misimoviç ve Elano’yu değiştirdi sırayla... Barış, Serkan ve
Emre Çolak oyuna kaldıkları yerden katkı yapmayı sürdürdüler... Ayhan da beklenen verimliliği sağlayamadı.
Yine de Galatasaray’ın takımca gösterdiği direniş ve son yıllarda Saracoğlu’nda alışık olduğu kaderine
isyan etmesi alkışlanacak bir değişimdi.
Aykut Hoca takımının karşılaştığı beklenmedik direnişe karşı bildiği oyun düzeninden vazgeçmedi. Sabır ve ısrarla rakibin hata yapmasını, en başta Alex olmak üzere Niang, Stoch, Emre ve Dia’nın, skoru değiştirecek bir beceri göstermesini bekledi... Sonradan Alex’i Semih’le değiştirmesi de hücumdaki etkinliği sağlamaya yetmedi... Fenerbahçe’nin bir hafta önce
Konyaspor karşısında sergilediği güzel ve etkin oyun, direnen ve kaliteli bir rakibe karşı işlerliğini yitirmişti...
Kendi adıma dünkü derbiyi beğendim... Gerilimsiz, kavgasız ve bol pozisyonlu bir maçtı... Gol olmasa da ne gam, gerisini hocalar düşünsün!