Türk futbolunun
Avrupa temsilcileri, Süper Lig’deki buluşmalarında tam anlamıyla bir “
kontrol” stratejisi sergilediler.
Şenol
Güneş de
Carlos Carvalhal da kazaya uğramamak, tatsız bir durumla karşılaşmamak için
savunma ağırlıklı orta sahalarını “beşli” düzenlemişlerdi..
Beşiktaş’ta uzun süren sakatlıktan sonra
İbrahim Toraman,
Trabzonspor’da her zamanki gibi Zokora dörtlü savunmanın önündeki bekçilerdi.
Ev sahibi Burak’la, konuğu da
Almeida ile tek santrforu
tercih ederken, oyun orta alanda top kapma, top çalma, top kullanma gösterisine dönüştü. Zaman zaman boğuşmalara da tanıklık ettik...
Bu tanıklığın bazı bölümleri inanılmaz vuruş ve pas tercihlerindeki yanlışlar nedeniyle bizi şaşırttı, güldürdü. Elbette taraftarları da küplere bindirmiştir, olabilir...
Ama hakçası, saygı duyulacak bir mücadele sergilediler... Tam anlamıyla bir ciddiyet ve görev anlayışı ile oynadılar. Bu maçta en çok üzüldüğümüz olay, Egemen gibi giydiği her
formayı namus terleriyle ıslatan bir emekçinin (bir kısım) Trabzon taraftarından hak ettiği saygıyı görmemesi, yuhalanmasıydı. Topu ayağına her aldığında... Maçın başından sonuna dek.
Olmadı arkadaşlar, ayıp ettiniz. Size de hiç yakışmadı.
Colman ve Halil Trabzon orta alanının cengaverleriydi. Takımlarının maçı kazanması adına çok çalıştılar, çok koştular, çok yoruldular.
Beşiktaş’ta
Ernst ve beş hafta sonra nihayet forma bulan
Fernandes de en çok top kullanan, topu hücuma taşıyan, pozisyon hazırlayan adamlardı...
Savunmalara bakarsak, Egemen ve Cenk’in güne damga vurduğunu söyleyebiliriz.
Ama günün kaderini belirleyen hamleler kulübeden geldi.
Güneş’in Adrian hamlesi, verimsiz, yorgun ve etkisiz Alanzinho’ya karşılık iyi bir değişiklikti. Ama umulan çareyi üretemediler.
Carlos Carvalhal’ın aynı anda Ekrem ve Almeida’yı kenara çağırıp
Holosko ve Mustafa Pektemek’i oyuna sürmesi Beşiktaş’taki dikey oyuna derinlik kazandırdı...
Mustafa Pektemek’in girdiği ilk pozisyonda golü kaçırmasının ardından, takımına
penaltı kazandıran çabukluğu ve çevikliği takdire değer. Burada şutun sahibi
Hilbert, topu ancak önüne çelebilen
Tolga ve gol için fırlayıp gelen Mustafa ile onu
kural dışı durdurmaya çalışan
Celustka, skor tabelasını birlikte oluşturdular.
Fırat Aydınus penaltı ve kırmızı kartta kanımca doğru karar verdi.
Quaresma, attığı golün ötesinde hem show, hem de iş yaptı. Yine de bazı tercihleri tartışılır.
Her neyse... Güzel maç için teşekkürler...
Tebrikler Carlos’a!