Trafik
kazaları ve buna bağlı ölümler kanayan yaramız.
Her yıl yaklaşık 10 bin kişiyi
trafik kazalarında kaybediyoruz. İstatistiklere yansıyan ise 4500 kişi. "Niye diğerleri yansımıyor?" derseniz bu konuda yaklaşık on bir yıldır yazdığım yazılara bakmanızı öneririm.
Eski rakamlara bakıp da kazaları önleme konusunda başarılı olduğumuzu sanmayın. Son on yılda havayollarındaki yolcu patlaması trafik kazalarını azaltmış görünüyor.
AK Parti iktidarı trafik kazalarını önlemede başarılı olamadı ama dolaylı olarak trafikte ölen insan sayısını önledi. Eğer
sivil havacılık devrimi yapılmasaydı bugün kaza ve ölü sayısı çok daha fazla olurdu.
Ulaştırma Bakanı Binali
Yıldırım'a çok sayıda insanın canını dolaylı olarak kurtardığı için teşekkür etmek gerek.
Bu arada destekleyici bir bilgi vereyim. Amerika'nın ünlü 11
Eylül faciasında bildiğiniz üzere 3.000 Amerikalı can verdi. Peki sonraki beş yılda kaç bin Amerikalı'nın yollarda telef olduğunu biliyor musunuz?
Amerikalılar hem havaalanlarındaki güvenlik eziyetinden kurtulmak için hem de korktukları için uzun süre uçağa binmediler ve karayollarına hücum ettiler. Karayollarında da risk daha fazla olduğu için sonraki beş yılda olması gerekenden 3000 daha fazla kişi trafik kazalarında öldü. Bu bilgi bilimsel veriye dayanıyor. İsteyene söz konusu makaleyi gönderirim.
Bizde de bildiğiniz üzere bayram
tatillerinde kaza sayısı ve ölümler artar. Bunun nedeni bayramlar değil. Yollarda yapılan kilometrenin (benzin harcaması) artması.
Geçen yıl Kurban
Bayramı kasım ayına denk gelmiş ve 9 günlük tatilde 147 kişi ölmüştü. Bu yıl 9 günlük tatil ağustosa denk geldi. Daha fazla insan yola dökülecek. Üstelik
uçak fiyatları,
sivil havacılıktaki bazı uygulamalar nedeniyle, bu yıl iyice pahalı.
Örneğin
İstanbul-
Antalya, İstanbul-Dalaman arası fiyatlar gidiş dönüş bin TL'ye çıkmış durumda. Doğu ve Güney
doğu illerinin fiyatları da farklı değil. Dört kişilik bir
aile nasıl versin 4000 TL değil mi? Haliyle
tercih karayolu ve yollar kan gölü.
Üzülerek söyleyeyim, isterse Trafik Daire Başkanlığı denetimi artırsın, algılanan yakalanma riskini artıracağım diye "30 km'de bir devriye" açıklaması yapsın, bu yıl 9 günlük kaybın, belirttiğim nedenlerle, 180'in üzerine çıkacağını tahmin ediyorum. Dün itibariyle 18 oldu bile.
Bu yıl fazladan ölümlerde kimin suçu var peki?
Suç bir kişide değil ama özellikle "uçak slotlarını" verirken uzun süreli
lisans denetim ölçütleri koymadan bu slotları
havayolu şirketlerinin babasının malı yapan sistemin payı olduğunu düşünüyorum.
Bayramlarda İstanbul'da köprülerden geçişlerde para alınmazken, yine bayramlarda tüm zamanların en pahalı uçak
bilet fiyatları ile insanları uçurmak
akıl kârı olmasa gerek.
Binali Bey buraya da el atarsa,
sektör daha fazla liberalize olur, yeni havayollarına yerler açılır ve diğer bayramlarda yüzlerce canı daha kurtarmış olur. O da bir kere daha cennetlik olur.
Emniyet Genel Müdürlüğü'nün suçu yok mu peki? Olmaz olur mu? Yıllar içinde oluşturduğumuz "erkek" trafik kültürümüzde hatalar kronik hale geldiği için denetimi artırsanız da kaza sayılarını ve ölümleri düşürmeniz mümkün değil! Daha köklü çözümler gerek. Çözümler yarına.
Hepinize mutlu, huzurlu kazasız belasız bir bayram diliyorum.
Çekirgelik
"Hesabı
temiz olanın muhasebeden korkusu olmaz." (Lubbock)