Ne olacak bu halkla ilişkilercilerin hali?


Pazarlama bilim dalının yaşayan en önemli akademisyenlerinden Kotler'in yazmış olduğu Marketing 3.0 (Pazarlama 3.0) isimli kitabı okuyorum. Kotler bu kitapta pazarlamanın artık sadece insan aklı ve duygularına değil ruhuna da hitap etmesi gerektiğini örneklerle anlatıyor. Artık iş dünyasının da iş modeli seçerken, misyon, vizyon ve değerleri işlerine aktarırken "sosyal sorumluluğu" ön plana almaları gerektiğini ve bu konulara halkla ilişkiler etkinliği gibi bakmamalarını öneriyor. Diyor ki: "Marketing 3.0 is not about companies doing public relations. It is about companies weawing values into their cultures." Yani: "Pazarlama 3.0 halkla ilişkiler yapan şirketlerle ilgili değildir. Değerlerini kültürleri içine yayan ve yediren şirketlerle ilgilidir. Gördüğünüz üzere pazarlamanın babası 2010 yılında halkla ilişkilerin samimi olmadığını, "mış" gibi yaptığını ve halka yalan söylediğini düşünüyor. Bu çok ciddi bir suçlama... Bu suçlamayı hemen dün haber ajanslarına düşen haberle birleştirelim... İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, bir halkla ilişkiler (PR) firmasının basına sızan belgesine dayanılarak Genelkurmay Başkanlığı için favori gösterilen bir generalin bir diğer generale karşı karalama kampanyası yürüttüğüne dair iddialar yayınlanması üzerine başsavcılığa soruşturma emri vermiş. Gördüğünüz üzere Kotler haklı... Halkla ilişkilerciler "mış" gibi yapmaya çanak tutmanın ötesinde karalama kampanyalarına ciddi şekilde çanak tutuyorlar. Tüm halkla ilişkiler kategorisinin, mesleğinin, çalışanlarının, akademisyenlerinin oturup yaptıkları işi gözden geçirmelerinde ve meslek ahlak standartlarını oluşturmalarında yarar var. Türkiye'de şu ana kadar meslek örgütleri tarafından uyarılmış, dışlanmış, ceza verilmiş tek halkla ilişkilerci yok. Neden? Melek mi bu adamlar? Pardon kadınlar. Propaganda değil iletişim Sayın Koşaner İlker Başbuğ Genelkurmay Başkanı olur olmaz İletişim Daire Başkanlığı oluşturmuş başına da Tuğgeneral Metin Gürak'ı getirmişti. Açıkçası Ergenekonlar, Balyozlar arasında son iki yıl Metin Gürak için çok rahat geçmedi. TSK geçmişten gelen vukuatlar nedeniyle yeterince şeffaflaşamadığı için yeniden içine kapanmak zorunda kaldı. İlker Başbuğ'un iletişim hataları da biraz Metin Gürak'ı zor durumda bıraktı ancak yine de Metin Gürak kişisel olarak yara almadan bu zor görevin üstesinden sıyrılmayı bildi. Metin Gürak son YAŞ'ta tümgeneralliğe yükseltilip yerini Tuğgeneral Tayyar Süngü'ye bıraktı. Genelkurmay'da yeni bir dönem... Hem Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner'i hem de İletişim Daire Başkanı Tayyar Süngü'yü iletişim yönünden yakından izleyeceğim. Şimdiden uyarım şu: Lütfen İletişim Daire Başkanlığı'nı Propaganda Daire Başkanlığı değil İletişim Daire Başkanlığı olarak kabul edin... Böyle yaparsınız "iletişim"in iki yönlü olduğunu ve sadece mesaj göndermekten ibaret olmadığını kurum ruhuna yansıtırsınız ve kazanırsınız. TSK'ya hep kazanmak yakışır. Nokta. Çekirgelik Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür. (Aristo)
<< Önceki Haber Ne olacak bu halkla ilişkilercilerin hali? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER