95 oktan normal benzinin litresi 3.85 TL...
Yani neredeyse 4 TL...
Bu paranın %65'i yani 2.48 TL'si ÖTV+KDV.
Bu
vergi rakamı Avrupa'daki bir iki rakibimizden 60
kuruş fazla...
Diğer rakiplerimizle aramızda neredeyse 1 TL'yi aşan farklar var.
Dolayısıyla kullandığımız araçlarda benzin, mazot değil vergi yakıyoruz!
Yaklaşık 50 yıldır hükümetlerimiz, normal yoldan vergi toplayamadığı ya da toplamak istemediği için benzin,
alkol, sigarayı vergilendirip bir de bu vergilere "özel
tüketim" vergisi gibi ilginç bir ad takıp, bir de üstüne üstlük verginin KDV'sini alıp tuttuğunu resmen öpüyor.
3.85 TL'lik bir litre benzinde bayi ve dağıtıcı payı ise sadece 0.37 kuruş...
Bayiler satışta farklılaşmak adına
promosyon uyguluyorlar.
Amaçları çoğalan
rekabette daha fazla pay almak. Tüketici ayağında farklılaşmak istiyorlar yani... Serbest piyasanın da gereği bu...
Yapılan hesaba göre de bu promosyonun
tüketiciye yansıması litre başına 5 ile 10 kuruş arası...
Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu benzin fiyatında konuşulacak o kadar çok şey varken kalkıyor benzin promosyonlarını yasaklama kararı alıyor.
EPDK Başkanı Hasan Köktaş'ın açıklaması da şöyle: "Rekabetin çanak çömlekte değil, fiyatta olmasını istiyoruz!"
Burada anlamadığım şey şu: Niye farklı akaryakıt
markalarına izin veriyoruz o zaman! Tek bir marka olsa ya... Hatta bayileri de tek tipleştirelim!
Petrol Ofisi'ni geri getirelim bütün benzini mazotu karneyle EPDK dağıtsın!
EPDK'nın promosyon yasağı, fiyatın serbestçe oluşumuna, tüketici önünde verilecek rekabet savaşının oluşumuna vurulmuş kara bir lekedir.
Hükümetlerin yıllardır benzine zam yaparak kimi öptüğü ortada da promosyon yasağı kararıyla EPDK'nın kimi öptüğünü emin olun anlamadım.
Çekirgelik
"Çok konuştukça düşünce ölür." (H. CİBRAN)