Asker fobisi


2011'in son yazısı, iyi bir şeyler yazmak isterdim ama ne yazık ki 2011'de destek verdiğim üç kişi ile bu yazıda yollarımı ayıracağım. İlki Ahmet Altan. Bugün Ahmet Altan'la yolları ayırma yazısı. Taraf'taki genel cesaretini ve yazılarını çok beğendiğim için çoğunlukla destek verdim ama kusura bakmasın artık böyle bir destek olmayacak. Dün attığı "Devlet halkını bombaladı" başlığı son derece tribünlere oynayan, yanlış, yukarıdan bakan, alaycı, kendini beğenmiş, taraflıdan öte gerçeği doğru çerçevelemeyen üstelik de kışkırtıcı bir başlık. Resmi ideolojiye meydan okuyabilirsin, gizli kapaklı işlerin karşısında olabilirsin, egemen ideolojinin dayatmalarına karşı çıkabilirsin, Batı tipi bir demokrasinin peşinde olabilirsin ama tüm bunlar bir olayı çarpıtmayı, devletin egemen aygıtlarının yaptığı gibi "eğimlemeyi" gerektirmez. Ne demek "Devlet halkını bombaladı?" Bu sorunun yanıtını, yani başlığın çarpıtma bile değil istendik amaçlı bir başlık olduğunu Ahmet Altan'ın köşesini okuyunca anlıyorsunuz. Ahmet Altan'ın elinde hiçbir bilgi yok ama "karine" (bilinen daha doğrusu duyulandan yola çıkarak) yoluyla önyargılarını öne çıkararak devletin bu bombalamayı bilerek yaptığını söylüyor resmen! Altan'ın düşünce akış şemasına göre Genelkurmay'a "o bölgede hareketlilik var" istihbaratı geldiğinde Genelkurmay dönüp "Çocuklar bir bakın bakalım şu bizim kaçakçılar yerinde mi" diye soracakmış. Herkes zaten o köyün çocuklarının kaçakçılık yaptığını biliyormuş! Böylece emin olunduktan sonra Genelkurmay harekât yapacakmış! Sanırım Ahmet Altan roman yazdığını sanıyor. Gelişmiş dramatik aklıyla olayı kurguladıkça kurguluyor. Ama roman kurgulamasında bildiğimiz bir şey var, bu kadar akıl yürütür, ilişki yumağını çorba yaparsan sonunda inandırıcılığını kaybedersin. Söyler misiniz bana devlet kaçakçılık yapanı köylülere sorduğunda "evet bizimkiler arazide" der mi? İstihbaratla köylüler arasında şöyle bir konuşma mı geçecek? - Söyleyin lan Hasan, Hüseyin. Memo nerede? - Vallah bilmiyog gomutanım. - Söyleyin yakarım, işteler mi? - Ne işi gomutanım onlar erzak getiriyorlar. - Şaaptırmayın layn erzağınıza ne b.. yediğinizi biliyoz. - Estağfurullah komutanım. - Bakın bir şey yapmicaz sınırda PKK var dediler, onu bombalicaz. - Bombalayın komutanım bizim kaçak kuçakla ne işimiz olur ki! Eğer roman yazacaksak sayfalarca diyalog yazabilirim. Diyelim ki asker istihbaratı aldı, karar veremedi ve 35 terörist sınırdan geçti. Sonra da bir karakola baskın yaptı, 35 askeri öldürdü. O zaman ne diyecektin Ahmet Altan?.. Hislerin sana bu sefer de askerin bile bile PKK'yı çağırıp bu baskını yaptırdığını ve kendi askerini öldürdüğünü mü düşündürtecekti? Ya da istihbarat hatası nedeniyle askeri yerden yere mi vuracaktın? Bu asker ne yapsa size yaranamayacak mı? Gelin kabul edin, adını da koyalım, Sizde asker fobisi var. Bu fobi nedeniyle sürekli eleştirdiğiniz demokratik olmayan dünyanın aygıtlarından biri haline geliyorsunuz. Çok yazık Ahmet Altan! Çekirgelik Bir düştüğün yerde bir daha düşersen, bil ki kabahat senindir. Publilius Syrus

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER