"İstediğin TV kanalında, istediğin gazetecilerle çık karşıma" demişti.
Buna bir de "Yüreğin yetiyorsa..." gibi bir cümle eklemişti. Kim?
Kemal Kılıçdaroğlu. Bu
çağrı Başbakan Erdoğan'a yönelikti.
Şimdi aynı çağrı,
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı
Mehmet Özhaseki tarafından kendisine yöneltiliyor:
""İstediğin TV kanalında, istediğin gazetecilerle çık karşıma!"
Bu defa Başkan Özhaseki, nezaket gösterip, "Yüreğin yetiyorsa"yı eklememiş sözlerine.
Ama davet ortada.
Kılıçdaroğlu, yolsuzluk iddiaları ile parladı.
Melih Gökçek ve Dengir Mir Mehmet Fırat'la
ekrana çıkarak
prim topladı.
İstanbul'da, başkan adaylığı sırasında da ana teması yolsuzluk iddiaları idi.
Bütçe görüşmeleri gibi önemli bir platformda, bir yolsuzluk iddiasını gündeme taşıması ise bu işe ne kadar asıldığının göstergesi.
Ama bu defa Başbakan'ın "Çaktın" resti ile karşılaştı.
Başbakan, sıcağı sıcağına, suçlanan Başkan Özhaseki ile görüşmüş ve olayın içinin boş olduğu bilgisini edinmiş, bunu da
Meclis kürsüsüne taşımıştı.
Orada, Başbakan'ın "Çaktın" hamlesine maruz kalan Kılıçdaroğlu'nun yüzü, perişan bir görüntü kazanmıştı.
Ama bence iş bitmiş değil.
Mehmet Özhaseki'yi tanırım. Haysiyetine düşkün bir
Anadolu evladıdır. Üzerine toz konmasını istemez. Bin belediye başkanlığını, bir haysiyet kırıntısının heba olmasına değişmez. 17 yıldır Kayseri'de belediye başkanlığı yapıyor ve Kayseri halkı, onun
temiz nasiyesine her zaman şahitlik etme anlamına, görevi ona tevdi etmekte tereddüt etmemiştir.
Siz, Meclis kürsüsünden çamur atacaksınız ve Özhaseki bunu yutacak! Susacak ve sineye çekecek!
Üzeri çamurlu bir Özhaseki'nin Kayseri'de dolaşması...
İşte bunu kabul edecek insan değildir Özhaseki.
Çıktı ve "Hodri meydan" dedi. "Gel, istediğin kanalda istediğin gazetecilerle birlikte tartışalım!"
Ne yapacak şimdi Kılıçdaroğlu?
Hesaplaşmayı, Kayserili
CHP milletvekiline mi
havale edecek?
Bence bu kabul edilemez.
Özhaseki'nin karşısına bizzat çıkacak ve söz konusu dosyayı tartışacak.
Bu eminim ki Kılıçdaroğlu için de, Özhaseki için de, hayat-memat meselesi niteliğinde olacak.
Kılıçdaroğlu, Meclis kürsüsüne Özhaseki ile ilgili bu dosyayı taşıyarak, bence hayatının kumarını oynamıştır. Hem de kurultay öncesinde...
Ben isterim ki bu TV buluşması, kurultaydan hemen önce gerçekleşsin.
Madem ki Kılıçdaroğlu, kariyerini yolsuzluk iddiaları ile birlikte yaptı ve madem ki, kendine göre bu Kayseri dosyasını, Meclis kürsüsüne, üstelik
bütçe görüşmelerinde taşınacak önemde buldu, o zaman çamur attığı insanla millet önünde yüzleşecek.
Bu, Özhaseki'nin hakkıdır.
Özhaseki diyor ki:
"2 dakikada 10 yalan üretmek bir Guiness rekorudur!"
Bu da bir ana muhalefet liderine yönelik büyük bir iddiadır.
Yani Sayın Kılıçdaroğlu, Mehmet Özhaseki sizin kariyerinizi çiziyor. Çıkın ve savunun kendinizi!
Ekrana çıkmazsanız, dosyanızın altında boğulmuş olacaksınız. Ekrana çıkıp, dosyanızı savunamazsanız, kariyeriniz üzerine kendiniz çizik atmış olacaksınız.
Bu iş böyle!
Çamur at izi kalsın oyunu bir yere kadar.
Bir gün bir adam çıkar ve haysiyet savaşına soyunur.
Mehmet Özhaseki, "Hodri meydan" diyerek bu haysiyet mücadelesini başlatmıştır.
Bence Özhaseki durmamalı, susmamalı, işin peşini bırakmamalı.
Kayseri'de bir "Haysiyet mitingi" yapılmalı mesela.
Almalı dosyaları ve CHP'nin kapısına dayanmalı mesela...
CHP'nin grup kürsüsünde bir açık
tartışma talep etmeli mesela...
Bu iş bir yerde "Namuslular namussuzlar kadar cesur olmazsa..." olayına dönüşüyor.
Olan biteni ibretle izleyeceğiz.
Bu işi ekran paklar.