Şu, süper devlette yaşanan maskaralığa bakın. Stratejik ortağa 23-22 gol atmak! Bunu yapıyorlar. Üstelik, oylamada "Hayır"lar öne geçtiğinde, komite başkanı adam avlamaya çıkıyor, üç kişiyi buluyor ve getirip "Evet" oyu kullandırtıyor. Tamam oldu, Amerika'da Türkiye'ye gol attınız. Peki ne oldu? Amerika böyle bir maskaralığın arkasında durdurularak neyi kazandı? Koca ülke maskara edilmiş oldu, hepsi o kadar. Böyle yaparak Türkiye'yi dize mi getireceksiniz? Terbiye mi edeceksiniz? Bir halkı, onurunu savunma duygusuna iterek bir sorun mu çözülürmüş, Amerika bunu mu düşünüyor? Başkan atalet içinde. Dışişleri Bakanı atalet içinde. Tüm sistem atalet içinde. Ermeni lobisi, Amerika'yı parmağında oynatıyor. Başka bir izah getirin de, şu yaşanan maskaralığı anlayalım. Ne yapmış oldu Amerika, bir oy farkıyla "1915 olaylarını soykırım diye tanımlayarak?.." İşte Cumhurbaşkanı, en net biçimde söyledi ki: "-Bu kararın Türk halkı nezdinde en küçük bir itibarı yoktur!" Evet, hepsi bu. Bu kararla Türkiye'yi uluslararası planda sıkıştıracaksınız öyle mi? Nerede sıkıştıracaksınız? Irak'ta mı? Balkanlar'da mı? Kafkasya'da mı? Asya'da mı? Afrika'da mı? Avrupa'da mı? Yoksa Ortadoğu'da mı? Bütün bu alanlarda Türkiye'nin sıkıştırılması demek, Amerika'nın boğulması demek değil mi? Türkiye'yi Ermenistan'la ilişkilerde mi sıkıştıracaksınız? Hadi canım siz de! Amerika'da alınan bu karar, Ermenistan'ın daha da boğulmasına yol açacak. Böyle bir ortamda Türkiye'de hiçbir hükümet, "Açılım" istikametinde yürüyemez. Bazı şeylere baktığımda, "Bu Amerika gerçekten bir devlet mi" sorusunu sormadan edemiyorum. Bir lobi çıkıyor ve sizin, küresel politikalarınızın canına okuyor. Şimdi ne yapacak Obama, Clinton veya ABD'nin Türkiye Büyükelçisi? Diyecekler ki; -Tamam, oldu bir şey. Hakim olamadık. Böyle olmasını istemezdik. Belki ilave edecekler: -Siz de protokolleri onaylamadınız. İşimiz zorlaştı. Ermeni lobisinin eline istismar imkanı geçti. Bu izah, Türkiye'de karşılık bulur mu sanıyorsunuz? Her 24 Nisan öncesinde Amerika'da benzeri bir tiyatro yaşanıyor ve bu tiyatroda hep, Türkiye'nin itibarı harcanıyor. Şu yaşanan olayda, bir sakat durum daha var: Türkiye-Ermenistan Protokolü, -henüz kesinleşmedi ama- soykırım konusunda, bir tarih komisyonu kurulmasını öngörüyor. Amerika bu kararla, o protokol üzerine bir bardak su içilmesini mi talep etmiş oluyor? Ondan sonra da Ankara'ya telefon edip, "Protokolleri onaylayın" telefonu etmenin bir anlamı var mı? Aslında Obama'nın, taa seçim öncesinde, soykırım konusunda, Ermeni lobisi önünde bir taahhüde girmesi abesti. Oradan kalktınız, "Tarih komisyonu" kurulmasına geldiniz, şimdi Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi kalkıp, "Tarih Komisyonu"nun ipini çekiyor. Oylama ile tarih yargısı veriyor. Davutoğlu bu trajik durumu sorguluyor: "Bir oy oradan öte tarafa geçseydi tarih gerçeği değişecek miydi?" Amerika'ya ne demek var, biliyor musunuz? -Alın Ermenistan'ı ve İsrail'i, yürütün kendi politikalarınızı... Amerikan politikaları üzerinde böylesine bir Ermeni-İsrail ipoteği olacaksa, varın tepe tepe kullandırın Amerika'yı... Şu yazı, asla şu an Türkiye'de insanların içinde biriken öfkeyi yansıtmak için yeterli bir yazı değil. Şu an, Türkiye'deki bütün platformlarda, bu Amerikan-Ermeni oyununa karşı müthiş bir tepki var. Amerikan diplomatik misyonu, bunu merkezine bildiriyor olmalı. -Bu, "Dost ülke" tavrı değil. Bu, "Müttefik ülke" tavrı değil. İki gün önceki yazımda "Oynamayın Türkiye ile" diye seslendim. "Türkiye, eline vur ekmeğini al türünden bir ülke değil" dedim. Temsilciler Meclisi Dışişleri Komitesi, Amerika'yı çok yanlış bir tavrın içine sürüklemiştir. Bu durumda Türkiye, asla boyun eğen ülke olmayacaktır. Evet, bu kararın hiçbir itibarı yoktur. Sıfır ağırlıklı bir karardır bu. Amerika, böyle sıfır ağırlıklı kararlarla yürüyecekse, tüm dünyada burnu pisliklerden çıkmayacaktır. Bu karar Obama'yı harcamıştır, Hilary Clinton'u harcamıştır. Ermeni lobisi sevinebilir ama bu sevincin, bizim coğrafyamızda yaşayan Ermeniler için bile, en küçük bir hayrı olmayacaktır. Amerika, reel politikadan koparılmıştır. Amerika, bu yanlışın bedelini ödeyecektir.