İsmi
Osman Pamukoğlu...
Güneydoğu Anadolu’da
teröristlere karşı savaş vermiş... Başarılı ve celadetli bir asker...
Herhalde ‘gazi’ de olmuştur.
Başından geçenleri (mücadelesini,
bölge hakkındaki düşüncelerini, teröre karşı önerilerini) dercetmiş ama hiçbir kitabını okumadım.
Üslup özelliği ve asabiyyetiyle ‘öne çıkan’ kitaplar olduğu söyleniyor. Duygusu da
yerli yerindeymiş. Ben
Hulki Cevizoğlu’nun yalancısıyım.
İyi yapmış.
Duygu olmayınca hiçbir şey olmuyor.
Pamukoğlu Paşa da, demek ki, ‘duygusunu’ konuşturmuş ve pek çok kimse saçma bulsa da, ortaya benzersiz lezzette kitaplar çıkarmış.
İlk fırsatta okuyacağım...
Pamukoğlu Paşa’nın bir de partisi var.
Siyasetin ‘talepler’ temelinde yükseldiğini (şekillendiğini) keşfedememiş benzerleri gibi, nereden icap ettiyse, ‘
tabela partisi’ olmaya namzet bir parti kurmuş ve mücadelesini siyasi kulvarlara dökmüş.
Partisinin ismi, söylemesi ayıptır, ‘Hak ve
Eşitlik Partisi...’ Kısaltılmış hali, bölgeci parti ‘HEP’i çağrıştırıyor ama, olsun...
Çok çok iyi yapmış.
Cunta kurmaktan, ‘
darbe’ kovalamaktan, ‘çetelerle’ alengirli işlere girmek yeğdir.
Keşke değerli ‘
Ergenekon’ sanıkları da bu yolu
tercih etselerdi... Cunta kurmak yerine parti kursalardı ve hükümeti bir de ‘bu şekilde’ alaşağı etmeyi deneselerdi.
Kutluyoruz Pamukoğlu Paşa’yı ve başarılarını ailecek izliyoruz.
İşbu Pamukoğlu Paşa,
Bursa’da, partisinin il binasının açılış töreninde gazetecilerle bir araya gelmiş ve ‘
terörle mücadele’ konusunda kafasındaki çözüm önerilerini sıralamış.
Bir ‘çözümler paketi’ aslında...
Paketin ismi, herhalde ‘365 Gün Formülü’ olur.
Çünkü, terörle mücadeleyi kendisi için ‘çocuk oyuncağı’ sayan kıymetli genel başkan Osman Pamukoğlu, ‘Bu işi 365 günlük formülle halledeceğim’ diyor.
Nasıl mı halledecek?
Birincisi,
Dicle’nin doğusundaki dağları eşkıyalardan temizleyecek...
İkincisi, dağları besleyen yerleşim alanlarına ‘milisler’ yerleştirecek.
Üçüncüsü, terör örgütünün ‘lider kadrosunu’ gidip gizlendikleri yerden elleriyle koymuş gibi alacak.
Dördüncüsü, örgüte ‘
lojistik’ sağlayan müttefik ülkeleri sözle yola getirecek...
Sözle yola gelmeyenleri ne yapacak bilmiyorum ama, ‘askerlik sırası gelip de
çürük raporu alanları’ yeniden
Adli kurumlara sevkedecek.
Bu konuda hiç müsamahası yok.
Diyor ki, ‘Şu veya bu hastaneden
çürük raporu alanları yeniden Adli kurumlara göndereceğiz. Bitmedi... Yaşları ne olursa olsun askere alacağız... Öyle geri
hizmet, idari hizmet yok.
Askerlik görevlerini sınır hatlarında yapacaklar. ‘
Sınıra 20 yaşındaki çocuk nasıl gidiyor, şimdi sınırları bekleme sırası sizde, 80 yaşında bile olsanız orada bekleyeceksiniz’ diyeceğiz...’
Neden, bilmiyorum...
Sevdim ben bu Pamukoğlu Paşa’yı.
Çok sevdim hem de.
Demek ki iktidara geldiğinde, değerli
YARSAV Başkanı Ömer Faruk
Eminağaoğlu’yla, her sabah patronuna
selam çaktığı yetmiyormuş gibi, bir de ‘suret-i hak’tan görünüp sağa sola çemkiren ‘terbiyesiz
kalem’ askere alınacaklar.
Hoş olur valla...
Bu saatten sonra diyorum ki, ‘yemişim istikrarını, tek parti yönetimini, reel siyasetini, ilk seçimde oyum Pamukoğlu Paşa’ya...’
Parçalı bir parlamento tablosu ortaya çıkabilir.
Çıksın...
Ama yeter ki bizim olsun...