Hani,
Başbakan ünlü kongre konuşmasında on üç isme iade-i itibar yapmıştı ya...
Kemal Kılıçdaroğlu da, aklınca muhalefet yapmak için, eksik bulduğu listeye Parvus Efendi diye karanlık bir herifi sokuşturmaya kalkmıştı ya...
Parvus Efendi meselesi büyüyor...
Parvus Efendi meselesi burada kalmayacak...
Engin Ardıç harika bir yazı yazdı, konuyu tafsilatlandırdı, Kılıçdaroğlu’nun “değerlerimiz” arasında sıraladığı işbu Efendi’nin ipliğini pazara çıkardı.
Hem
silah taciri, hem savaş spekülatörü, hem de ajanmış.
Diyor ki Engin abi, “Bu adamın asıl adı, Alexander Helphand’dır. Türk olmadığı gibi,
Osmanlı tebaı falan da değildir. Kendisi bir
Alman ajanıdır. Aynı zamanda silah taciridir. O dönemin Alman gizli servisi tarafından sosyalist rolü oynamakla görevlendirilmiştir. (....) Parvus namıyla maruf Helphand, İstanbul’da uzun süre bulundu. Görevi, Almanya’ya domalmış İttihat ve Terakki büyüklerine
akıl öğretmekti.
Savaşı kazanırsak bir Alman sömürgesi haline gelecek olan Türkiye’yi buna hazırlamak... Özellikle, İttihatçılar’ın Turancılık ideolojisini iyice körüklemek... (Rus İmparatorluğu parçalanıp Enver Kafkasya’ya dalsın ki Bakû petrolleri Almanlar’a kalsın!)”
Buymuş Parvus...
Bir ayrıntı daha veriyor Engin abi: “Kemal Tahir’in romanlarında, özellikle Yorgun Savaşçı’da
Carlos Çorbacı olarak geçer...”
Ben de merak eder dururdum:
Kurgusal bir karakter midir bu, yoksa rahmetli “birilerine” laf sokmak için mi böyle bir sıfat uydurmuştur?
Hakiki bir “değer”miş... Öğrenmiş olduk.
Madem Kılıçdaroğlu, unutulmuş bazı “değerleri” gündeme getirerek hükümetin “mozaik açılımını” etkisizleştirmek istiyor, kendisini Parvus gibi zorlama İttihatçılardan kurtaracak yepyeni bir “İttihatçı değerler listesi” hazırladım.
Bu isimleri gündeme getirip iktidarı sıkıştırabilir.
Hatta, hükümeti bile düşürebilir.
BİR- Resneli Niyazi... Yaşasaydı mutlaka CHP’li olacak Niyazi Bey, Kemal
Anadol ve
Haluk Koç tadında bir insandır. Esasında bir kahramandır... Geyiği vardır. Bu
geyik, bir vakitler, İstanbul’a getirilip teberru karşılığı halka izlettirilmiştir. Adı, teşbihte hata olmasın,
Hürriyet Geyiği’dir... Hürriyet kavramının sadece “geyiğini” yapan bazı Hürriyet’çiler ve CHP’liler için bulunmaz bir
demokrasi sembolüdür.
İKİ- Laz
Ziya... Bu Ziya’nın, İstemi Betil’in canlandırdığı
Kurtlar Vadisi karakteri
Laz Ziya’la bir ilgisi yok. “Lazistan mebusu Ziya Hurşid” diyeyim de anlayın... İyi ve sıkı bir İttihatçıdır. Kendisine gadredilmiştir.
İzmir Suikasti’ne karıştığı gerekçesiyle idam edilmiştir. Bu Ziya Mustafa Kemal’den hazzetmezdi, ama yaşasaydı İsmet Paşa’ya bayılırdı.
ÜÇ-
Abdülkadir... İttihat ve Terakki’nin tetikçilerindendir.
Gazeteci Hasan Fehmi’yi Galata köprüsü üzerinde vurarak öldürmüştür. Öldürmeye doymamış, bir süre sonra gazeteci
Ahmed Samim’i temize
havale etmiştir... Bu Abdülkadir, sonradan Ankara’ya vali yapıldı. “Nasıl yapıldı?” derseniz... Bir şekilde yapıldı işte. Fazla kurcalamayın...
DÖRT-
Hafız Mehmet, Laz İsmail, Sarı Efe Edip, Çopur
Hilmi, Gürcü Yusuf,
İsmail Canbulat, Yakup Cemil, Yahya Kahya...
Bunlar “çakma” değil, hakiki İttihatçılar.
Bu sonuncusu Mustafa Suphi’nin motorunu batırmıştır.
Dolayısıyla, Parvus Efendi’den daha çok “değerimiz” olmayı hakediyor.