Ankara'nın tansiyonu
yemin krizi ve futboldaki
şike soruşturması nedeniyle
mevsim normallerinin üzerinde.
CHP ve BDP takındıkları protest tavrın kendilerini vurduğunu gördü. Şimdi 'onurlu bir dönüş' için zemin arıyor.
Hükümet kanadı ise yasal düzenlemeler konusunda çekinceli. Bu yüzden
eylemci partilerin son umudu
Meclis Başkanı Cemil Çiçek'te.
Zayıf bile olsa uzatılacak bir dala tutunup bu açmazdan çıkmaya çalışıyorlar. Ama tek çiçekle bahar olmayacağı gibi sadece Çiçek'in çabasıyla bu krizin aşılacağı yok. O yüzden kriz ekime kalırsa şaşmamak lazım.
Futboldaki şike tartışmaları ise uzun süre daha gündemi meşgul edecek gibi. Çünkü ne iddialar ne de muhtemel sonuçlar yenir yutulur cinsten değil.
Ancak Ankara'nın yaklaşmakta olan bir başka krizi daha var.
Ergenekon ve
Balyoz tutuklamaları nedeniyle sıkıntılı günler yaşayan
komuta kademesi bir yandan da YAŞ toplantısına hazırlanıyor.
Malum olduğu üzere TSK açısından temmuz ve ağustos ayları çok kritiktir. Çünkü
terfi ve atamalar ağustos ayındaki şura ile son şeklini alıyor. Bu yüzden YAŞ toplantıları öncesinde ordu içerisinde hareketli günler yaşanır. Personel için terfi ve atamalar o kadar önemlidir ki neredeyse her şeyin önüne geçer. Hatta çok kanlı mücadelelerin yaşandığını tecrübelerle biliyoruz.
Ergenekon'un ek klasörleri komutanlar arasındaki mücadelenin ne kadar acımasız olduğunun örnekleriyle dolu.
Bu yılki YAŞ'ı özel kılan birkaç nokta daha var. Öncelikle
Milli Savunma Bakanlığı'na İsmet Yılmaz'ın atanması büyük
sürpriz oldu. Çünkü
Genelkurmay cephesi, Vecdi Gönül'le çok uyumlu çalışıyordu ve kulislere göre Gönül'ün devamı yönünde
tavsiye/talepte bulundu.
Diğer boyutu ise daha kritik.
Hatırlanacağı gibi geçen yıl YAŞ toplantıları çok sancılı geçmişti. Atamalar konusunda hükümet ile Genelkurmay ters düştü, kriz yaşandı hatta tarihte ilk kez
kararname gecikti. Hükümet 'patron benim' ısrarında olduğu için Başbuğ istediği atamaları gerçekleştiremeden
emekli olmak zorunda kaldı.
Geçen yılki durumdan çok rahatsız olduğu bilinen komuta kademesinin bu yıl 'rövanşı almak' için yoğun
hazırlık yaptığı yönünde duyumlar var. Ne pahasına olursa olsun aynı olayı bir daha yaşamak istemedikleri konuşuluyor.
Kulislere göre bu yılki YAŞ'ta özellikle şahin isimlerin terfisi istenecek. Hatta bunun için birkaç aşamaya bölünmüş bir
psikolojik harekâtın bile hazırlandığı artık sır değil. 2011
Şura'sında üç kuvvet komutanının emekli olacak olmasının da hazırlanan radikal eylem planları için itici güç olarak görüldüğünü söyleyebiliriz. Sonuçta kaybedecek bir şeyi olmayan birisi daha cesur olur.
Bu yüzden önümüzdeki günlerde Karargâh kaynaklı ya da öznesi Genelkurmay olan haberler göreceğiz. Mesela hükümetin müdahalesini istemeyen komutanların istifaya hazır oldukları gibi. Hükümetin 'haksız yere terfi ve atamalara müdahale ederek hiyerarşiyi bozduğu, TSK'nın ayarlarına müdahale ettiği' tartışması çıkartılacak.
Bu arada hatırlatalım
Işık Koşaner muhtelif zamanlarda TSK'yı ilgilendiren davalarla ilgili 'TSK'nın komuta kademesini değiştirmeye yönelik eylemler' tanımlamasını yapmıştı.
Sonuçları itibarıyla YAŞ'ı da tartışılır hale getirecek bir başka etken daha var. Malum olduğu üzere
PKK eylemleri bu dönemde artıyor.
İstihbarat birimlerine akan verilere göre PKK özellikle
Hakkâri ve Van bölgesinde ciddi yığınak yaptı ve eylem hazırlığında.
Terör hadiselerinin azdığı bir ortamda 'hükümetin PKK ile değil TSK'nın terfi ve tayinleriyle uğraştığı, bu yüzden de
terörle mücadelede zafiyet doğduğu' analizlerine de hazır olmak lazım.
TSK için bu yılki YAŞ, 'ya yeni bir dönem ya da her şey eski tas eski hamam' kararının verileceği toplantılar olacak.
Peki hükümet ne yapar? Yüzde 50 oy ile arkasında güçlü bir
destek bulan Erdoğan 'Hakkında şaibe bulunan isimleri terfi ettirmem' deyip masaya yumruğunu vuracak mı? Başbakan'ın bu konudaki tavrı net. Fakat '
Anayasa yapacakken askerle çatışmayalım korosu'nun da varlığı ortada.
Özetle yeni bir kriz kapıda.