Geçen hafta bu köşede kaleme aldığım 'Karşılama skandalı' yazımın yankıları sürüyor.
NATO'da görevliyken Cumhurbaşkanı Gül'ü karşılamayan Korg. Veysi Ağar bu kez de
Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz'ı karşılamamış, kendisine bağlı birliğe yapılan ziyarette bulunmamıştı.
MSB ve
Genelkurmay peş peşe açıklama yaptı.
İkisine de söyleyecek sözlerim var ama önce beni daha fazla üzen bir olayı not düşmem lazım.
Habervaktim.com sitesinde küçültücü ifadeler eşliğinde fotoğraflarımın da yer aldığı "Bugün yazarına çifte yalanlama" başlıklı bir "özel haber" yayınlandı.
Haberin nesi özeldi bilmiyorum ama haberdeki rahatsız edici üslup nedeniyle muadilim
Akit Gazetesi Ankara Temsilcisi
Yener Dönmez'i aradım.
Dönmez, kendisinin Habervaktim'le ilgisinin olmadığını ve siteyi yapanları da tanımadığını söyledi.
Hatta sitenin yayın yönetmeni gözüken Fatih Akkaya'yı da tanımadığını, görüşmediğini söyledi.
Açıkçası bu beni daha çok üzdü.
Yener Dönmez yazılarını takdirle okuduğum, grafiği giderek yükselen başarılı bir meslektaşım. Her şeyden önce dostum.
Ama daha önce beraber çalıştığı birini tanımadığını söylemesi fazlasıyla rahatsız ediciydi.
Aslında bu tip şeyleri köşeme taşımam.
Telefonla arayıp olayın aslını anlatmaya çalıştığım Akkaya, son derece kaba ve terbiyesiz bir üslupla konuşup, telefonu yüzüme
kapatma saygısızlığını göstermeden önce bana "Köşenden
cevap ver" dediği için bunları yazmak durumunda kalıyorum.
Akkaya okuduğunu bile anlamaktan aciz. O yüzden yazıyı bir daha anlatmanın anlamı da yok.
Karahasanoğlu ailesinin yayıncılık çizgisine Akkaya gibi kendi
hesapları peşinde koşan insanların yakışmadığını söyleyip, TSK'nın açıklamasına geçiyorum.
Yönetmeliklere, maddelere boğulmaya gerek yok. Yazıda da açıkça belirttiğim gibi bu, bir zihniyetin yansıması ve konunun özü de o zihniyet.
Sorum şu:
Batman'daki birlik Korg. Veysi Ağar'a bağlı. Milli
Savunma Bakanı, Ağar'a bağlı bir birliği ziyaret etti. Ama Ağar gelmedi.
Eğer Batman'a gelen
bakan değil de bir kuvvet komutanı ya da
Genelkurmay Başkanı olsaydı Ağar kendisini hazır olda karşılamaya gider miydi gitmez miydi?
Kaldı ki
Ergenekon sanığı bazı generallerin
emekli olmalarına rağmen kuvvet komutanlarınca ve resmi törenle karşılandığına şahit olduk.
Buna açık yüreklilikle cevap verin de sonra konuşalım.
Askerlerin seçilmişleri çeşitli biçimlerde aşağılaması militarist rejimlerin geleneğidir.
Sorun bundan hesap sorulup sorulmamasında.
Cumhurbaşkanı Gül'ün eşiyle karşılaşmamak için resmi törende apronda sağdan sola kaçan Aslan
Güner bu ülkede hâlâ orgeneral koltuğunda oturmuyor mu?
Yönetmelikleri sıralayan TSK, önce Güner'e bir yaptırımda bulunsun sonra Ağar için
savunmaya geçsin.
Ayrıca 'türbandan kaçış protokolü'nü bu millet henüz unutmadı.
Genelkurmay Başkanı Batman'a gitseydi ve Ağar kendine bağlı birliğe gelen komutanını karşılamaya gitmeseydi, fincanı taştan oyup içine bade koyarlardı.
Söz konusu olan seçilmiş bakan olunca, internet sitesinden tam cephe savunma yapıyorlar.
Kuvvet komutanlarının karşılanacağına dair de bir yönerge yok ama karşılanmamasının vahim sonuçları olur. Geçen ay bölgeye giden bir kuvvet komutanını Diyarbakır'dan gelen 7. kolordu komutanı karşılamıştı.
Uygulamada daha önce oraya gelen
Hava Kuvvetleri komutanı karşılandı. Bakan incelemeye ve bilgi almaya gittiği için
teamül gereği refakat etmesi gerekirdi.
Yarın bir gün
Başbakan gittiğinde yine gitmeyecek mi?
Açıkçası Bakan İsmet Yılmaz'ın alınganlık göstermemesine de şaşırdım. Kaldı ki daha önce de söyledim, Bakan Yılmaz bugüne kadar gelmiş en sağlam
Milli Savunma Bakanı.
Özellikle TSK'nın modernizasyonu için canla başla çalıştığını biliyorum.
Ağar, sizi karşılamaya gerek bile görmedi, hakkınızdaki düşüncelerini de biliyorsunuz.
Hadi karşılamadı, kendisine bağlı birlikle "refakat etmesi" bir gereklilikti.
Hassasiyetinizdeki mantığı anlıyorum ama Ağar'ın savunulacak bir yanı yok, biliyorsunuz. Size Genelkurmay Başkanı'ndan daha fazla saygı göstermek zorundalar.
Lamı cimi yok.