Özellikle
Balyoz darbe planının deşifre olmasından sonra, Türkiye’de milli iradeye rağmen antidemokratik yollarla
ülke yönetimine el koyma girişimlerinin ne kadar ciddi boyutlarda ele alındığı daha da net anlaşıldı.
Ak Parti iktidarının göreve gelmesiyle birlikte başlayan siyasete müdahale çalışmalarının
ses kayıtları ve Balyoz’un emir komuta içinde yürütüldüğünü gösteren imzalı belgeler ortaya çıktı.
Ergenekon soruşturmaları sürecinde zor günler geçiren cunta yapılanması ve onu koruyup kollayan TSK içindeki oluşumlar, şu anda gerçekten zor günler geçiriyor.
Genelkurmay Başkanlığına Or
general Işık Koşaner’in gelmesi cunta yapılanmasının planlarını zora soktu.
Çünkü artık Karargah; anti demokratik yapılanmaların arkasında durmayacak,
yargıya müdahale sayılabilecek açıklamalar yapmayacak,
Ergenekon soruşturmasına adı karışan ya da tutuklananları savunmayacaktı.
Zaten bazı kesimler Koşaner’in, Genelkurmay Başkanlığını bütün bu sebeplerle istemiyor daha farklı bir yapılanmanın planlarını yapıyorlardı.
Bu planlar en son
Ağustos Yüksek Askeri Şurası’nda kendini göstermiş ve Işık Koşaner’in
Genelkurmay Başkanı olduğu YAŞ’ta çetin mücadeleler yaşanmıştı.
Başbakan ve Cumhurbaşkanının özellikle Balyoz’da adı geçen komutanlara karşı tavrı net oldu.
Cumhurbaşkanı Gül’ün YAŞ’taki bazı terfilere baştan tavrını koyması, Karargahta farklı bir yapılanma planlayanları ciddi rahatsız etti.
Şu anda gelinen noktada ortada bir gerçek var. Cunta yapılanması ve onun arkasında duranlar artık Karargah’ta rahat hareket edemiyorlar.
İşte bundan sonrası çok önemli.
Bugüne kadar Ergenekon soruşturması ve son Balyoz sürecinde güvenli bir sığınak olarak
GATA ön plana çıktı.
Ergenekon sanıklarının GATA’yı nasıl
otel gibi kullandıkları, haklarında çıkan tutuklama kararları sonrası kapağı nasıl en kestirme yoldan buraya atmaya çalıştıklarını sayısız örneklerle gördük, hala da görüyoruz.
Son Balyoz tutuklama kararlarında bile bazı paşalar rotayı GATA’ya çevirdi.
Özellikle Işık Koşaner’in Genelkurmay başkanı olmasından sonra Karargah’ta rahat hareket alanı bulunamaması, GATA’yı TSK içindeki bazı kesimler için ayrı bir önemli hale getirmeye başladı.
Aralarında Ergenekon sanıklarının da bulunduğu
emekli ve
muvazzaf önemli isimler, Balyoz’da yeni tutuklama kararlarının verilmesinin öncesinde GATA’da çok fazlaca bir araya gelerek önemli toplantılar yapmaya başladılar.
GATA’nın general katı olarak bilinen bölümünde çok sık toplantılar yapıldığı bilgileri geliyor.
Bu toplantılara özellikle Ak Parti’nin iktidardan indirilmesi için çabalarını esirgemeyen çok önemli paşaların da katıldığı iddia ediliyor.
2007’deki
Cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde parlamentoya müdahale ettiği, ses kayıtlarıyla ortaya çıkan eski bir genelkurmay başkanının da aralarında bulunduğu isimler bu toplantılarda ne yapıyor ?
General katındaki bu toplantılara halen Ergenekon ve Balyoz sanığı konumundaki muvazzaf ve emekli paşaların katıldığı da gelen bilgiler arasında.
İsmi Ergenekon soruşturmalarında geçen ve Çetin Doğan’ın, 2003’teki Balyoz plan seminerine Genelkurmay’ı temsilen katıldığını ifade ettiği bir orgeneralin de GATA’daki toplantılarda yer aldığı ifade ediliyor.
Yine Ergenekon iddianamelerinden birinin bir numaralı sanığı konumundaki bir eski ordu komutanının da bu toplantılara katıldığı belirtiliyor.
Son Balyoz tutuklama kararlarından sonra GATA’ya yatan bir emekli orgeneralin de bu toplantılarda bulunduğu vurgulanıyor.
Ortak özellikleri Ak Parti’yi devirmek olan ve bir kısmı anayasal düzeni yıkmaya yönelik bir
terör örgütü iddiasıyla süren davanın sanıkları olan bu kişiler GATA’da niçin toplanıyor ?
Bu toplantılarda ne konuşuluyor ?
Bu ilginç toplantılar; katılımcıları göz önüne alındığında “acaba yeni Karargah GATA mı oluyor” sorusunu akla getiriyor.
Üstelik son dönemde
hastane içindeki
kamera ve dinleme cihazlarının sayılarının da dikkat
çekici oranda arttığı iddia ediliyor.
Ayrıca Gata’nın yönetim merkezine daha önce tüm GATA personeli girebilirken buna da sınırlama getirildiği belirtiliyor.
Adeta bir komuta merkezi haline getiriliyormuş izlenimi veren GATA’daki bu ilginç hareketlilik dikkat çekici.
Daha da ilginci; önümüzdeki aylarda GATA’nın yeni bina inşaatının temel atması için
hazırlıklar yapılıyor.
GATA’ya 2 bin 500 yataklı mevcut hastaneden daha büyük bir yeni hastane yapılması için gün sayılıyor.
Son zamanlarda ilginç katılımlı toplantıların yapıldığı GATA; alternatif
karargah haline getiriliyorsa; hükümetin, bu temel atılmadan GATA’yı yeniden gözden geçirmesi gerekebilir.
GATA’ya gerek olup olmadığı konusu da, aslında sorgulanması gereken başka bir mesele.
TSK mensupları da gayet rahatlıkla artık devlet hastaneleri de dahil bütün sağlık kuruluşlarından sağlık hizmeti alabiliyorlar.
TSK Karargahı’nda artık istedikleri hareket alanını bulamayanların, GATA’yı farklı bir konumda yeni bir merkez olarak
yapılandırma ihtimali üzerinde dikkatle durulmalı.
[email protected]
twitter.com/aabdulkadiroglu