HAZIR MISINIZ?


Türkiye eski karanlık günlerini yıkıp değişimi kendine model edinen yeni bir döneme doğru yol alıyor. Verilen mücadele Türkiye’nin geleceğinin mücadelesi. Biz, hepimiz şimdi bir yol ayırımındayız. Bu yol ayırımında karşımızda iki yön var. Birinde; o yolda ilerlerken içinde bulunduğumuz arabayı kendimiz süreceğiz. Diğerinde başkaları. Birinde; kendi arabamızla yolculuk edeceğiz. Diğerinde başkasının arabasında hep yolcu olacağız. Biz kendi arabamızı kendimiz kullanarak bu yolculuğu yapmak istiyoruz. Biz milyonlarca insanız. Hepimiz bir değişim konvoyuyla bu yolculuktayız. Bu konvoyda Anadolu’nun saf delikanlısı da var, köydeki ağam da, tandır başındaki anam da, eli kınalı bacım da var. Bu konvoyda mühendisi de var, avukatı da, doktoru da, mimarı da var. Bu konvoyda işçisi de var, memuru da, köylüsü de var. Bu konvoyda askeri de var, hakimi de, savcısı da var. Bu konvoyda profesörü de var, asistanı da, öğrencisi de. Bu konvoyda gazetecisi de var, yazarı da, siyasetçisi de. Bu konvoyda bu ülkenin bileğiyle çalışan emekçisi de var, kafasıyla çalışan aydını da. Bu konvoyda yeni Türkiye’nin resmi var. Bu konvoyda inançlısı da var inançsızı da, sağcısı da var solcusu da, muhafazakarı da var milliyetçisi de, dindarı da, laiği de. Bu konvoyda yeni Türkiye’nin yüreği var. Şimdi biz bu konvoyda Türk’ü-Kürt’ü, Alevisi-Sünnisiyle bu ülkenin sevdalısı milyonlarca insanız. Şimdi biz hepimiz bu yol ayırımında kendi arabamızı kendimiz kullanacağımız yönü seçtik ve bu milyonlarca insandan oluşan konvoyda hep birlikte yeni Türkiye’ye doğru yol alıyoruz. Bu yol hiç kimsenin tekelinde bir yol değil. Bu yol hiçbir partinin, hiçbir siyasi görüşün, hiçbir menfaat beklentisinin yolu değil. Bu yol milletin; ülkesinin demokratik standartlarının, temel hak ve özgürlüklerinin daha da yükseltilmesi için çıktığı yolculuğun yolu. Şimdi “ortak akıl” gibi kandırmacalarla bu yolu kesmeye çalışanların çabaları boşa çıkmalı. Bu nasıl bir ortak akıl ki; bugüne kadar hiç bu milletin menfaatine olmadı. Bu nasıl bir ortak akıl ki; hep o aklın sahiplerine hizmet etti. Bu nasıl bir ortak akıl ki; hep aklı sadece kendinde sananlar geri kalan herkese aklı ermez muamelesi yaptı. Bu nasıl bir ortak akıl ki; hep işine gelenin dümenini yürüttü. Bu nasıl bir ortak akıl ki; bu arabayı hep o akıl kullandı. Artık o ortak akıl bu arabayı kullanmayacak. Artık o ortak akıl safsatasına karnı tok olanların keşfettiği bu yeni yol, gelişmeye formatlanmış, cesur insanların yolu. Diğer yoldan gidenler eski Türkiye’nin bozuk, şose yolunda çukurlara girip çıkarak, sarsılarak, savrularak, yol almaya devam edecekler. Çünkü diğer yoldan gidenler değişime kapalı, kendilerini eskiye formatlamış yenilikten korkan yolcular. Diğer yoldan gidenlerin arabasını kullananlar onları en güzel yolun o yol olduğuna, başka yola saparlarsa kaza yapacaklarına inandırmış. O eski yoldan giden arabayı kullananlar; hala o köhnemiş arabanın içindeki yolcuları ortak akıl falan diye kandırmaya devam ediyor. O eski yoldan giden arabayı kullananlar; kendi yolcularını “değişim hepinizin sonu olur” diye korkutmaya devam ediyor. O eski yoldan giden arabayı kullananlar; kendi kurdukları statüko yıkılacak diye yolcularına korku salıyor. O eski yoldan giden arabayı kullananlar “rejim sorunu” diye, “öcü” diye, “sizi yok edecekler” diye hep kendi yolcularına tedirginlik içinde bir yolculuk yaptırıyor. O eski yoldaki arabayı kullananlar sürekli direksiyonu bu yeni yoldaki arabanın üzerine kırmaya çalışıyor. Bu yeni yoldaki arabanın şoförünün işi zor. Bu yolculukta önüne bir sürü bariyer çıkacak. Bu bariyerleri aşmak için şoförün yardıma ihtiyacı var. Bu yeni yoldaki arabanın şoförü hem daha fazla insanı bu arabaya almaya çalışacak, hem de yolun sonuna ulaşmaya çalışacak. Bu yeni yoldaki arabanın şoförü çok tahammüllü olmak zorunda. Eğer şoför sabırla yolcularıyla el ele vererek varış noktasına ulaşırsa herkes kazanır. Ama şoför yolcularla kavga etmeye başlarsa araba yoldan çıkar. Bu arabanın şoförü; “yolcular yolculuğunu bilsin, işimize karışmasın” derse bu yolculuk çekilmez olur. Bu arabanın şoförü; yolcuları kendine rakip görmeye başlarsa bu yolculuğun tadı kaçar. Bu yeni yolun yolcuları “sen-ben” kavgasına tutuşmadan yol almalı ki; bu yolun sonuna sağsağlim ulaşılabilsin. Şimdi yeni bir mücadele başlıyor. Bu da öncekiler gibi zor olacak ama Yeni Türkiye herkesin kendini bulacağı kadar da doyumsuz olacak. Hazır mısınız ?

Haber Etiketleri:  
ÖNE ÇIKAN HABERLER