CHP’Yİ NE ZAMAN TARTIŞMAYIZ ?


Cuma akşamı Samanyolu Haber Televizyonu’nda CHP Genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuğumuzdu. Bazı siyasiler gibi peşinden koşturmadan, söz verip son anda iptal etmeden, tek seferde teklifimizi kabul ettiği için teşekkür ediyorum. Bu ikinci gelişiydi bizim kanala. Bütün soruları yanıtladı Kemal Bey. Zaman zaman o sorular sordu. Program bir ara karşılıklı soru-cevaba döndü. Oda Tv muhabiri İklim Bayraktar’ın iddiaları çerçevesinde CHP’de yaşananları sorarak başladık programa. Kemal Kılıçdaroğlu; CHP’ye komplo kurulmak istendiğini, birilerinin İklim Bayraktar’ı kullandığını ve bu olayın arkasında, aralarında iktidarın da bulunduğu büyük güçler olduğunu ama kendilerinin komployu boşa çıkardığını söyledi. “Büyük komplo” diye söze başlayan Kılıçdaroğlu, biraz sonra “bunlar önemsiz konular” dedi. Kemal Bey’e göre; Türkiye’ye birileri tarafından gündem empoze ediliyor, yoksa bu konuların tartışılacak bir tarafı yok! “Olur mu, bütün Türkiye günlerdir bu konuyu tartışıyor, nasıl önemsiz olur” diye sorunca da; soruya soruyla karşılık verip “kim tartışıyor” diye sordu Kemal Bey. Ve cevabı kendi verdi ? “Bir kısım medya” diyerek kendilerince “yandaş” tabir edilen gazete ve televizyonları saydı. Taciz, şantaj, komplo ve ucu terör örgütü soruşturmasına kadar dayanan, Türkiye’nin kaç gündür tartıştığı konuyu Kemal Kılıçdaroğlu, bir kısım medyanın gündemde tutmasının sonucu gibi gördüğünü söylüyordu. İklim Bayraktar’ın iddialarıyla ilgili "Muharrem İnce ile görüştünüz mü" diye sordum. "Hayır" dedi. "Niçin" dedim. "Çünkü bunlar önemsiz konular, ciddiye alınacak tarafı yok" dedi. Bir gazeteci partinizin grup başkanvekiliyle ilgili “bana geldi parti toplantısındaki gizli bilgileri getirdi” diye iddialarda bulunuyor, siz bu adamınızla görüşmediğinizi, hatta görüşme ihtiyacı bile hissetmediğinizi söylüyorsunuz. “Ciddiye alınacak bir konu değil ki görüşeyim” diyorsunuz. Sorular devam etti; Baykal ile görüştünüz mü ? Hayır. Niye ? Çünkü ciddi iddialar değil. Olayın bu noktalara geleceğini tahmin etseniz Baykal ile görüşür müydünüz ? "Görüşürdüm, ama bana başkan senin başka işin mi yok, bu işlerle uğraşma derdi” dedi Kemal Bey. Oysa Baykal “bana haber vermeliydi” diye sitem etmişti. Oda Tv muhabiri bayan sizden Baykal ile ilgili bir istekte bulundu mu ? Hayır, yok böyle bir şey. Ak Partili biriyle ilgili istekte bulundu mu ? Cevap: Onu bana değil, o bayana sorun. Ama Ak Parti meselesini siz açtınız. Bayan böyle bir şey yok diyor ? Onu, o açıklasın. O “öyle bir şey söylemedim” diyor ? Diyaloglar bu şekilde devam ederken, Kemal Kılıçdaroğlu; Türkiye’deki yoksulluğun, Diyarbakır’da bir kadının 4 çocuğuna sabah kahvaltısı veremediği için intihar ettiğinin, bir babanın evini yaktığının tartışılmadığını söylüyor. “Asıl bunların tartışılması gerekir, niye bunlar tartışılmıyor” diye soruyor. Doğru, haklı. Türkiye’de bunların tartışılması gerekir. Fakat anamuhalefet; yalan rüzgarına dönmüş iç yapısıyla Brezilya dizilerini aratmıyorken, Diyarbakır’daki yoksul annenin dramını nasıl tartıştıracak Türkiye’ye ? Kılıçdaroğlu haklı. Türkiye’de bir siyasi parti bu şekilde tartışılmamalı. Ama; bir muhalefet partisinin genel başkanına bir gazeteci gidebiliyor ve iktidar partisine üye birine şantaj yapmak için teklifte bulunabiliyorsa, bir gazeteci o partinin ülkede iktidara gelebilmesi için, bu tür argümanlara ihtiyaç duyacağını düşünebiliyor demektir ki; bu bile o partiyi tartışmaya açar. Size bir gazeteci gelip hiç sıkılıp çekinmeden, böyle bir konuda teklif yapabiliyorsa, bu ülke CHP’yi tartışır Sayın Kılıçdaroğlu; hiç kusura bakmayın. Şimdi düşünün; Başbakan’a; elimde CHP’li biriyle ilgili şantaj yapabileceğimiz bir durum var, bana destek olun diye bir gazeteci gitse, Başbakan o gazeteciyi ne yapar ? Bunu herkes tahmin edebilir. Bir daha kendine gelemeyecek şekilde paket eder. Başbakana böyle bir teklifte bulunabilecek gazeteci niçin yok ? Nasıl oluyor da bir gazeteci, böyle bir teklifle size gelmeye cüret edebiliyor ? Üstelik bu bayan, iktidarı devirmek için kader birliği yaptığınız bir yayın organı olan Oda Tv’nin muhabiri. Yani sizin eleman. Sizin eleman CHP'de işlerin böyle kasetle, komployla, şantajla yürüdüğünü mü düşünüyor ? Yoksa Oda Tv'nin CHP algısı mı bu şekilde ? Kılıçdaroğlu “bayanda kayıt varmış, ona sorun, o açıklasın, bana niye soruyorsunuz” diyor. Allah aşkına kime soracağız biz bunu ? “Oda Tv muhabiri bana geldi” diyen sizsiniz, “bir Ak Partiliyle ilgili şantaj için yardım istedi” diyen sizsiniz. Sonra "bunu bana niye soruyorsunuz" diyorsunuz. Madem bu tür konular partiniz için bu kadar önemsiz, niye gece yarısı operasyonuyla “candaş” basının da desteğiyle Baykal’ı kapının önüne koydunuz. Niye baskılarla Deniz Baykal’ı istifaya zorladınız. İşte; siz partinizdeki bu tür olaylarla hesaplaşıp, bu defterleri kapatamadığınız sürece Türkiye CHP’yi tartışır. Kemal Bey soruyor; Niçin Diyarbakır’daki anneyi tartışmıyoruz diye ? Sizin parti; hırs, entrika, komplo ve birbirinin arkasından çevrilen kumpaslarla anılmaktan kurtulduğu gün, biz Diyarbakır’daki anneyi tartışırız. Sizin parti iktidara gelmek için kendi iç çekişmelerinden kurtulup yoksulluğu gerçekten dert edindiği gün, biz evini yakan babayı tartışırız. Çünkü Türkiye’ye bunu tartıştıracak olan sizsiniz. Siz dört başı mamur muhalefet olduğunuz gün Türkiye bunları tartışır. Ama Türkiye sizi tartışmaktan başka şeye fırsat bulamıyor. Bütün bunlara rağmen Kılıçdaroğlu; yalpalayan, sağa sola savrulan, her kafadan başka bir sesin çıktığı CHP'yi; 12 Haziran'da sağ salim limana ulaştırmak çaba sarfediyor. Çok zor olsa da... [email protected] twitter.com/aabdulkadiroglu
<< Önceki Haber CHP’Yİ NE ZAMAN TARTIŞMAYIZ ? Sonraki Haber >>

Haber Etiketleri:
ÖNE ÇIKAN HABERLER