Millete ihanet planı hazırlayanlar şimdi durumu kurtarmaya çalışıyor. Akıllarınca suçu hafifletme çabası içindeler. Güya asker; iç hizmet kanununun 35. maddesi gereği ‘rejimi koruma ve kollama’ görevini yapıyormuş. Bu çerçevede planın ‘Gülen’i bitirme’ boyutu legalmiş, AKP’yi bitirme bölümü legal değilmiş. Çünkü Gülen cemaati Türkiye Cumhuriyeti için tehdit oluşturan bir bölücü örgütmüş. Ve TSK rejime tehdit olarak gördüğü Gülen cemaatini bitirmek için plan yapabilirmiş. Bu savunma; planları deşifre olanların hükümetle pazarlık yapabilmek için ortaya attığı şark kurnazlığından başka bir şey değil. Bu savunmayı ortaya atanların Ak Parti hükümetini günahları kadar sevmediğini cümle alem biliyor. Bu savunmayı ortaya atanların televizyon ekranlarında Ak Parti hükümetini içlerine sindiremediklerini yüzlerce kez söylediğini ve Ak Parti’yi devirmek için türlü türlü oluşumlara destek verdiğini bütün millet biliyor. Şimdi millete kurdukları komployla enselenen bu zihniyet yırtmanın yollarını arıyor. Akıllarınca iktidara; ‘ordunun hükümetle alıp veremediği yok, asıl problem Gülen cemaati’ demeye getiriyorlar. Sizi ödlekler sizi. Sizi korkaklar sizi. Milletin kuyusunu kazıp bir plan yaptınız ve şimdi yakalandınız. Kıvırmayın. Çıkın erkek gibi ‘yaptık sonuna kadar da yapacağız’ deyin. Davanız her neyse inanıyorsanız sonuna kadar arkasında durun. Hükümetle pazarlık ortamı oluşturmaya çalışmayın. Şimdi yaptığınız kalleşlik deşifre olunca hükümete; ‘bak başınıza ne geliyorsa Gülen’den geliyor’ demeye getiriyorsunuz. Hükümete; ‘paşa paşa geçinip gidelim’ mesajı yolluyorsunuz. Sizin asıl probleminizin milletle olduğunu herkes biliyor. En önemlisi de; Sizin milletten iğrendiğinizi bu millet artık çok iyi biliyor. Doğru; kimse kimseyi sevmek zorunda değil. Ama millete ihanet planları hazırlıyorsanız işin şekli değişir. Şunu artık kafanız alsın. Dünyanın dört bir yanında Türk Bayrağını dalgalandıran bir insana bölücü diyemezsiniz. Yeryüzünün en ücra köşesinde İstiklal Marşını okutan bir insana bölücü diyemezsiniz. Yüzden fazla ülkede Türkçe konuşulmasına vesile olan bir insana bölücü diyemezsiniz. Sizin gibi darbeci zihniyetlerin yıkıp sömürdüğü ülkelerdeki garibanlara, insan olduklarını hatırlatan, onlara sevgiyi götüren gönüllüler yetiştiren bir insana bölücü diyemezsiniz. Türkiye Cumhuriyetinin resmi temsilciliklerinin olmadığı ülkelerde fahri temsilci gibi çalışan vatan sevdalılarını yetiştiren bir insana bölücü diyemezsiniz. Ama siz vicdansızsınız. Siz aynı zamanda körsünüz. Sizler kalbi kömürleşmişsiniz. Şimdi şu sorulara cevap verin: Hakkında tek bir mahkumiyet kararı bulunmayan bir insanın bölücü olduğunu iddia etmek hangi hukukla bağdaşıyor ? Türk yargısının tepe noktası Yargıtay Başkanlar kurulu tarafından verilen beraat kararı ortadayken bir insanı suçluymuş gibi göstermek hangi anayasayla bağdaşıyor ? Kendi ülkesinin masum vatandaşını ‘yok edilmesi için hakkında plan hazırlanabilirmiş’ gibi lanse etmek hangi hukukla bağdaşıyor ? Daha bitmedi: Koskoca bir milletin; vatanını devletini seven insanlar olarak şehadet ettiği Gülen ve onun yolunda gidenler mi bölücü, yoksa millete komplo kuranlar mı ? Sevgiyle gönülleri fethedenler mi bölücü, yoksa masum insanların evine silah koyup kumpas planları yapanlar mı ? Kuyruğunuz sıkışınca ağzınızdaki bakla çıktı. Hükümete ‘ver Gülen’i rahatına bak’ demeye getiriyorsunuz. Ama aklınızın almadığı bir şey var. Gülen’in arkasında koskoca bir millet duruyor. Bırakın artık şerefli Türk ordusunu yıpratmayı. Bırakın bu darbeciliği, zorbalığı, eşkıyalığı. Sevgiyi rehber edinenler dünyaya hakim oldu. Siz hala 50 yıllık kokuşmuş postalları yalıyorsunuz.