KONYA (A.A) - Metin Bolat - Konyada 19 yıldır kronik böbrek
yetmezliği rahatsızlığı bulunan ve hamileliği doktorlar tarafından hayati risk
olarak görülen kadın, tüp bebek tedavisi sayesinde iki ay önce bebeğini kucağına
aldı.
Menekşe Pınarbaşına (32), 13 yaşındayken kronik böbrek yetmezliği teşhisi
konuldu. Diyalize bağlanan kadının böbrekleri kısa süre sonra yüzde 30 oranında
çalışmaya başladı.
Yaklaşık 13 yıl önce hayatını Murat Pınarbaşı (34) ile birleştiren kadın,
çocuk sahibi olmaya karar verdiğinde rahatsızlığı önüne engel olarak çıktı.
Pınarbaşı, doktorların Ölürsün. Hayatın mı, yoksa bebek mi- demelerine
rağmen bebek sahibi olabilmek için tedaviye başladı.
İlk başlarda uygulanan tedavilerden sonuç alamayan Pınarbaşı, Konya
Eurofertil Tüp Bebek Merkezine başvurdu.
Ancak burada da kadına, böbrek hastası olması nedeniyle ortada büyük bir
riskin bulunduğu aktarıldı. Pınarbaşının, ilgili doktorlardan hamile
kalabileceği yönünde rapor alması üzerine tedaviye başlandı.
Tüp bebek tedavisiyle hamile kalan Pınarbaşının idrar yollarında tıkanıklık
olunca, gebeliğin dördüncü ayında böbrek fonksiyonlarını koruma amaçlı mesane
katateri yerleştirildi.
Sürekli doktor gözetiminde tutulan ve hamileliğinin son iki ayını hastanede
geçiren kadın, iki ay önce Kayra adını verdikleri bebeğini kucağına aldı.
Hastane doktorları ve Menekşe Pınarbaşı, Kayranın dünyaya gelişini pasta
keserek kutladı.
-Allah bana da annelik duygusunu yaşattı-
Menekşe Pınarbaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 13 yaşında nefes
darlığı şikayetiyle gittiği hastanede böbrek hastası olduğunu ve hemen diyalize
girdiğini söyledi.
Diyalizden sonra böbreklerinin çalışmaya başladığını ve tekrar diyalize
bağlanmadığını belirten Pınarbaşı, evlendikten sonra çocuk sahibi olmaya karar
verdiğinde doktorların kendisine bu durumun çok riskli olduğunu anlattığını ifade
etti.
Pınarbaşı, çocuk sahibi olma isteğine herkesin umutsuz yaklaştığını, ancak
pes etmediğini vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
Çok sevdiğim eşimle bize ait bir şey olmasını istedim. Hamile olduğumu
öğrendiğimde dünyalar benim olmuştu. Çok mutlu oldum. Oğlum dünyaya geldiğinde
sanki dünya durmuş, sadece o ve ben vardım. Geceleri beşiğine yatırdığımda
sürekli yanında duruyorum. Nefes alıp almadığını kontrol ediyorum. Çok mutluyum.
Allah bana da annelik duygusunu yaşattı.
-Ender karşılaşılan bir durum-
Merkezin Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Dilek İncesu da ciddi
kronik böbrek yetmezliği bulunan hastaya, kendilerine başvurduğunda durumun
önemini anlattıklarını dile getirdi.
Buna rağmen annenin çok ısrarcı olduğunu vurgulayan İncesu, şunları
kaydetti:
Anne ile ilgili, doktorlardan hamilelik konusunda izin alındı. Daha önce
kendisi aşılama, yumurtlama ve tüp bebek gibi tedavi yöntemlerine başvurmuş. Tüp
bebek tedavisiyle Menekşe hamile kalınca sürekli böbrek fonksiyon testlerini
yaptık. Annenin sağlığı tehlikeye girecek olsaydı, gebeliğe son verecektik. Daha
önce mesane ameliyatı olan kadının geçirdiği ameliyat nedeniyle sezaryenle doğum
yapması çok riskliydi. Menekşenin gebeliği boyunca idrar yollarında tıkanıklık
vardı. Bu da böbreği çok zorluyordu. Bu nedenle daimi mesane katateri
yerleştirdik. Hastamız tüm zorluklara rağmen normal doğumla sağlıklı bir erkek
çocuk dünyaya getirdi. Menekşe ve bebeğinin durumu iyi. Böbrek rahatsızlığı
bulunan bir kadının hamile kalması ve doğum yapması ender karşılaşılan bir
durum.
Diğer Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Ali Sami Gürbüz ise hamileliğin
hastanın yaşantısını sıkıntıya sokacağı için, merkezdeki doktorlarının hepsinin
bu duruma karşı çıktığını bildirdi.
Ancak hastanın azmettiğini ve bebeğini kucağına aldığını aktaran Gürbüz,
mutlu sona ulaşmanın kendilerini de memnun ettiğini sözlerine ekledi.
Yayıncı: Ahmet Kayır