Çiçek, 1982 anayasasının daha hazırlandığı günlerde
eleştirilmeye başlandığını,
TÜSİAD'ın da Profesör Bülent Tanör'e bir çalışma yaptırdığını hatırlattı. Çiçek, Tanör'ün hazırladığı '
Türkiye'de Demokratikleşme Perspektifleri' başlıklı çalışmanın gerekçesinde, (Yapılmak istenen reformlar çoğu kez anayasaya aykırılık nedeniyle anayasa mahkemesine takılmaktadır) ifadesinin yer aldığını kaydetti.
TÜSİAD'ın bilgi edinme hakkını kullanmak istediğini ve kendisini son günlerdeki anayasa hazırlıklarıyla ilgili bilgi almak için bu toplantıya davet ettiğini ifade eden Çiçek, ''Sizler
vergi veren insanlarsınız. Sizin adınıza
yetki kullananların, sizi yöneten insanların neyi nasıl yaptıklarını, neyi neden yapmadıklarını, neyi, neden dolayı yanlış yaptıklarını
sorgulama hakkınız var. Bilgi edineceksiniz ki tercihinizi, kararlarınızı ona göre vereceksiniz. Bizim de bilgi vermek gibi yükümlülüğümüz var. Bu, anayasa taslağında da var'' diye konuştu. TÜSİAD'ın bilgi edinme hakkını en sistematik şekilde kullanan kurumlardan biri olduğunu ifade eden Çiçek, "Bu konuyu çok önemsiyorum. Şundan dolayı önemsiyorum; en önemli konuları konuşuyoruz, bilgi sahibi olmadan fikir sahibi oluyoruz. Eksik ve yanlış bilgilere dayalı değerlendirmeler
topluma yayılıyor, enerjimizi tüketiyor, yanlış önyargıların oluşmasına neden oluyor'' ifadelerini kullandı.
22 Temmuz'da milletin büyük bir olgunlukla ve sağduyu ile
seçim öncesi ortaya atılan endişeler ile spekülasyonların hepsine karşı çok önemli bir karar verdiğini anlatan Çiçek, "Milletimiz demokrasiyi mevsimlik, geçici olarak görmüyor. Daimi hayat tarzı olarak görüyor ve bunu benimsemiştir'' dedi.
"ÖNÜMÜZDE 5 YILLIK ALTIN DÖNEM ALTIN YILLAR VAR"
Yeni parlamento göreve başlarken, böylesine olumlu bir atmosferde geçen dönem yapılamayan bir kısım işlerin bu dönemde yapılması gerektiğini dile getiren
Cemil Çiçek, şöyle konuştu: "Artık Türkiye'nin geldiği noktada sorunları halının
altına süpürerek ilerlemesi mümkün değil. Artık geleceğe sorunlarımızı çözerek girmemiz lazım. Bunun yolu uygar
tartışmaktan, birbirimizi anlamaktan, birbirimize yardımcı olmaktan ve istikrardan geçiyor. Şimdi önümüzde 5 yıllık altın dönem, altın yıllar var. Bunu heba etmememiz lazım. Bu fırsatı çok iyi değerlendirmemiz lazım. Çünkü inanıyorum ki zamanı çok kötü kullanmak gibi bir becerimiz var. Hiç olmazsa bundan böyle zamanı çok doğru, isabetli, verimli kullanmamız gerekiyor.''
İktidarları döneminde geçmişte bir kısım doğru işler yapıldığını bir kısmının da yapılamadığını anlatan Çiçek, bunun yapılamamasının temel sebeplerinden bir tanesinin yürürlükteki anayasa olduğunu söyledi.AK Partinin 5 yıllık iktidarı döneminde yaşadığı bir kısım sıkıntıları, toplumsal talebi de dikkate alarak yeni bir anayasa yapılması gerektiğini, daha seçimlere giderken ifade ettiğini söyleyen Bakan Çiçek, bu çalışmalara yüzde 47 oy aldıktan sonra başlamadıklarını, anayasa çalışmalarına
Mayıs ayında başladıklarını belirtti.
"PROF. BÜLENT TANÖR'ÜN ÇALIŞMASI'NDAN YARARLANIYORUZ"
1982 anayasasının daha yapılırken tartışma konusu olduğuna işaret eden Çiçek, Türkiye
Barolar Birliği'nin daha anayasa yapılırken o günlerde hem anayasanın yazılış tarzına hem de felsefesine çok ciddi itirazlar sarfettiğini, 1992'de Hak-İş Konfederasyonu'nun 1982 anayasası ile Türkiye'nin daha ileriye gitmeyeceği konusunda bir toplantı düzenlediğini hatırlattı. TÜSİAD'ın da 10 yıl önce bu konuda bir
rapor hazırladığını söyleyen Çiçek TÜSİAD'ın 1997 yılında
Anayasa Profesörü Bülent Tanör'e hazırlattığı, 'Türkiye'de Demokratikleşme Perspektifleri' başlıklı çalışmanın gerekçesinde, (1982 anayasası yürürlüğe girdiğinden bu yana 12 kez değişikliğe uğramıştır. Anayasanın 74 maddesi değiştirilmiştir. Bugün 83 maddesi yani 175 maddeden 83'ü değiştirilmiş, yarıya yakını. Değiştirilmesi gereken daha birçok madde vardır. Yapılmak istenen reformlar çoğu kez anayasaya aykırılık nedeniyle anayasa mahkemesine takılmaktadır. Yeni bir anayasa yapma ihtiyacının tüm bu değişikliklere karşılık ortadan kalkmadığının göstergesidir. Toplumun tüm kesimlerinin hazırlanmasına katıldığı demokratik biçimde yapılacak yeni bir toplumsal sözleşmeye ihtiyaç olduğu açıktır.) ifadelerinin yer aldığını aktardı. Çiçek, "Biz de tam bunu söylemek istiyoruz.'' dedi.
Anayasa çalışmalarında kendilerinin de büyük ölçüde istifade ettiği Prof. Tanör'ün çalışmasında 1982 anayasasının ortaya çıkardığı bir kısım sorunların üst düzeyde ve bilimsel bakış açısıyla değerlendirildiğini ifade eden Çiçek, 2000 yılında da TOBB'un bir anayasa önerisi hazırladığını kaydetti. Çiçek, bazı partilerin anayasa taslakları hazırladığını, hatta şahısların anayasa taslakları hazırlamaya başladıklarını belirterek, tüm bu çalışmalardan istifade ettiklerini sözlerine ekledi.
"BUNU DAHA FAZLA ÖTELEMEMİZ TÜRKİYE'YE ZAMAN KAYBINA SEBEBİYET VERİR"
Türkiye için yepyeni bir anayasa yapmaya çalıştıklarını vurgulayan Çiçek, bu işte
sivil toplum kuruluşları ve partilerin de olacağını, birlikte bu anayasayı bu dönemde gerçekleştirebileceklerini söyledi. Çiçek, ''Zamanı da şimdidir ve bugünlerdedir çünkü toplumun yüzde 85'i Mecliste temsil ediliyor. Yüzde 84-85
katılımla Türkiye'de bir seçim yapılmıştır.
Parlamentoda, hükümette istikrar vardır. Dolayısıyla toplumsal talepler de bu seviyeye geldiğine göre bunu daha fazla ötelememiz Türkiye'ye zaman kaybına sebebiyet verir'' dedi.
"TOPLUMUN ORTAK PAYDASI OLAN HUSUSLAR TARTIŞMA KONUSU YAPILAMAZ"
Bir anayasa yapılacaksa, evvela toplumun ortak paydası olan hususların tartışma konusu yapılmayacağını, yapılamayacağını ifade eden Çiçek, "O takdirde toplumun dikiş noktalarına jilet atmış oluruz. 70 milyon herkesin ortak paydası bize göre şudur; Türkiye devleti bir cumhuriyettir, bunu hiçbir zaman tartışma konusu, yeni bir
yazılım konusu yapmayız ve yapmamalıyız.'' şeklinde konuştu.
Türkiye Cumhuriyeti devletinin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu ifade eden Çiçek, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü olan bu devletin resmi dilinin
Türkçe olduğunu vurguladı. Çiçek, ''Bayrağın şekli, kanunda belirtilen ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı
İstiklal Marşı'dır. Başkenti Ankara'dır. Bunlar bizim siyasi amentümüzdür. Biz bunlara inanırız'' görüşlerini aktardı. Çiçek, 1982 Anayasasının sistematiğine, felsefesine, içeriğine, Türkçe yazılım tarzlarına yönelik birçok itirazlar olduğunu, yeni anayasada ilk 3 maddeyi aynen aldıklarını belirterek, ''Dolayısıyla metin görünmediği için tereddütü olanlar varsa, zannediyorum birçok endişeye de bu manada
cevap teşkil eder diye düşünüyorum'' dedi.
''İTHAM DEĞİL ELEŞTİRİ, KATKI BEKLİYORUZ''
Çiçek, bilimsel makaleleri dikkate alarak, kamuoyunun üzerinde tartışabileceği bir metin hazırladıklarını ifade ederek, bu metnin 6 anayasa hukukçusu tarafından hazırlandığını hatırlattı. Söz konusu metnin şu anda kendilerinde olduğunu ve üzerinde çalıştıklarını dile getiren Çiçek, ''Doğrusu bu konuda itham değil, eleştiri, bilimsel katkı bekliyoruz. 'Şu madde yanlıştır, gerekçeleri şudur şudur' diye katılım bekliyoruz. Tartışmalar olsun istiyoruz'' dedi. Çiçek, toplumun anayasadan kaynaklanan ne problemi varsa bunu çözmek istediklerini, belli bir kesimin problemini kabul edip, bir kesimin problemini görmezden gelen anayasa hazırlamalarının eşitlik ilkesine aykırı olacağını söyledi.
Çiçek, anayasayı kendilerinin değil TBMM'nin yapacağına işaret ederek, daha sonra metnin Meclis'e gönderileceğini söyledi. Yönteme yönelik her türlü tartışmanın yapılabileceğini ifade eden Çiçek, ''Böylesine önemli bir meseleyi, ön yargılarımıza kimse
kurban etmemelidir'' diye konuştu.
CİHAN
TÜSİAD, germeye devam ediyor