Kılıçdaroğlu, "KRT Soruyor" özel yayınında o sözlerine açıklık getirdi. Gökhan Kayış'ın sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
'YOL ARKADAŞINIZIN İHANET ETMEMESİ GEREKİR'
"Çok tartışıldı. Hala da tartışılıyor. Siyasette etik, ahlaki değerler ve güven çok önemlidir. Arkadaşlarla kuracağınız ilişkiler, kader arkadaşı, yol arkadaşı olduğunuz kişilerle karşılıklı güven içinde götürürsünüz pek çok olayı. Ama bu güveni yüz yüze tartışmanın ötesinde arka kapıdan tartışılarak farklı bir yol yürünmesi doğru değil. O açıdan ben Kurultay'da 'hançer' deyimini kullanmıştım. Yol arkadaşınızın size ihanet etmemesi gerekir. Bir tereddüt, farklı görüş varsa çok rahat dillendirilebilir. CHP'nin dokusunda bu vardır. Her zaman eleştiriye değer veririz. Eleştiren arkadaşların sözünü genel başkanlığım sürecinde hiç kesmedim. Her zaman güvendim arkadaşlarıma. O güven içinde görüşlerimizi, sırlarımızı paylaştık. Yol arkadaşlığı çok kolay bir iş değildir. 'Bay Kemal'in yol arkadaşı olmak zordur' demiştim. Zordur hakikaten. Tasada ve kıvançta beraber olmak demektir."
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin TBMM'de yaptığı çağrıyla başlayan yeni sürece ilişkin konuşan Kılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı:
"Barış kadar değerli bir şey yok. Acıların bize hangi faturaları ödettiğini hepimiz biliyoruz. Bir sürü insanlar hayatlarını kaybettiler. Bu coğrafyada artık acılardan söz etmeyelim. Evet, barıştan yanayız ama bunun nasıl olacağını biliyor musunuz? Ben de bilmiyorum. Barış istiyor musunuz? İstememek akıl dışı bir şeydir. Kemal Kılıçdaroğlu, bu ülkede barış olmasını, huzurun olmasını ister. Barışın karşısında durmak doğru değildir. Birlikte yapmamız gerekiyor. Bunun için bize lafla bir şey anlatmasınlar. Bugüne kadar çok söylendi, yazıldı çizildi, konuşuldu. Eğer gerçek anlamda barış yapmak istiyorsanız, barış isteyenlerin kişisel bir çıkarlarının olmaması lazım. Biz bunu ülkemiz için yapıyoruz denmesi lazım. İlkelerin, hedeflerin konulması lazım. Neyi nasıl yapacağınızı anlatmanız lazım. Barışı kim istemez ki?
'TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SİLAH BIRAKMASI...'
Çağrı yapıyorsunuz, 'barış yapalım' diye. E yapın, sizin elinizden tutan mı var? Gerçek anlamda samimiyseniz, sivil siyasetten yana olan ve hala hapiste tutulan Selahattin Demirtaş var. Niye hapiste? 'Ben sivil siyasetten yanayım, ben ülkemde barış istiyorum' diyor daha ne istiyorsunuz? Siz neden Selahattin beyi görmezden geliyorsunuz? Terör örgütünün silah bırakması ancak emperyal güçlerin isteği üzerine olur. Bu gerçeği de kabul edelim. Terör örgütüne bugüne kadar hangi ülkeler silah veriyordu, destekliyordu? Emperyal güçler 'Silah bırak' demeden bırakmazlar." ,
CUMHURBAŞKANI'NIN 'ŞAİBELİ KURULTAY' İFADELERİ
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partisinin 38. Olağan Kurultayı hakkında yaptığı “şaibeli kurultay” açıklamalarına yanıt verdi. Kılıçdaroğlu, bı iddialara karşı sessizliğin kabul edilemez olduğunu belirterek, mevcut parti yönetiminin derhal bir açıklama yapması gerektiğini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu iddiaları sık sık tekrar ettiğine dikkat çeken Kılıçdaroğlu, “Ben, bu sorunun doğrudan muhatabı değilim. Doğrudan muhatabı aslında partinin genel başkanı. Erdoğan bunu 4-5 kez dile getirdi. ve parti yönetimi buna yanıt vermedi. Ses çıkarılmazsa, pek çok soru işareti sıradan vatandaşın bile hafızasında yer alır" dedi.
'SÜKUT İKRARDAN GELİR'
Kılıçdaroğlu, CHP’nin 100 yılı aşkın köklü bir geçmişe sahip olduğunu ve bu tür şaibelerle anılmasının partiye zarar vereceğini vurgulayarak, “Bu beni rahatsız ediyor. Partinin yöneticilerini de rahatsız etmesi lazım. Partinin bu kadar sessiz kalmasını da anlamakta güçlük geçiyorum. CHP, kirliliği kabul etmez. Eğer bir şaibe iddiası varsa, ya çıkıp açıkça reddedersiniz ya da bu iddiaların neden dillendirildiğini açıklarsınız. Parti yönetiminin açık ve net açıklama yapması lazım. Yapmıyorsanız, e sükut ikrardan gelir o zaman başka bir şey var demektir burada. Bir şey varsa, kesinlikle partinin kirlilikten arınması gerekir.” ifadelerini kullandı.
'BU AĞIR BİR SUÇLAMADIR'
Kılıçdaroğlu, 'Sizin şüpheniz var mı' sorusuna ise, "Bilmiyorum. Elimde bir şey yok. Bunu söyleyen kişi bir partinin genel başkanı ve cumhurbaşkanı. Bu ağır bir suçlamadır. Bu bireysel bir olay değildir. Bireysel pencereden bakarsanız bu yanlıştır. Bu partinin kimliği, kuruluş felsefesi çerçevesinde ele alınması gereken bir olaydır. Şikayetler geliyor ama bu farklı bir şeydir" dedi.
'DERHAL AÇIKLAMA YAPILMALI'
Kılıçdaroğlu, mevcut Genel Başkan Özgür Özel başta olmak üzere parti yönetiminin net bir tavır alması gerektiğini belirterek, "Bugüne kadar yapılan hiçbir kurultayda CHP bu suçlamayla karşı karşıya kalmamıştır. İlk kez 4-5 kez söylenmesine karşı yönetim sessiz kalıyor. Derhal çıkıp açıklama yapmaları gerekiyor. Derhal, beklemeden. Bu söylemin hangi gerekçe ile dillendirildiğini bilmiyorum. Ama bunun dillendirilmesine karşı parti yönetimin sessizliği beni derinden üzüyor. Bu olmaz. Bugüne kadar neden konuşulmadığını bilmiyorum, beni rahatsız eden de o" ifadelerini kullandı.
CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Eski genel başkanlarını yere göğe sığdıramıyorlardı. Sürekli övgü yağmuruna tutuyorlardı. Türkiye'yi kurtaracak adam dedikleri Bay Kemal'i bir günde istenmeyen adam ilan ettiler. Şaibeli bir kurultayla Bay Kemal'i partiden tehcir ettiler" demişti.
'ADAYLIĞIM HATA DEĞİLDİ'
Adaylık süreciyle ilgili eleştirilere yanıt veren Kılıçdaroğlu, bu kararın bireysel olmadığını ifade etti. Kılıçdaroğlu, “Ben hiçbir zaman ‘Cumhurbaşkanı adayı olacağım’ demedim. Tüm kararlar masada oy birliğiyle alındı. MYK’daki arkadaşlarım defalarca ‘Siz olmazsanız olmaz’ diyerek ısrarcı oldular. Altılı masadan bir aday çıkması son derece doğaldı” dedi.
AKŞENER'İ İŞARET ETTİ
Çalışmalarına yönelik eleştirilere de yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Hiç kimse bana "Şurada eksik çalıştın, sağlıklı eleştiri yapmadın" diyemez. Eksik olan Altılı Masa'nın kendi yapılanması içinde bir genel başkanın kısa süre de olsa farklı davranışıydı."
'ÖN SEÇİM' KARARINI ELEŞTİRDİ
Kılıçdaroğlu, parti içindeki cumhurbaşkanlığı adaylığı tartışmalarına yönelik eleştirilerde bulundu. Kılıçdaroğlu, zamanın henüz erken olduğunu ve partiyi bölecek adımlardan kaçınılması gerektiğini ifade etti.
Aday belirleme sürecinde Meclis Grubu'nun rolüne değinen Kılıçdaroğlu, "Adayı kim seçecek? Meclis Grubu seçecek. Bu toplantı Meclis Grubu'nda yapıldı mı? Niye yapılmıyor? Önce sizin bu partinin grubunu toplamanız lazım. Neden bu grubu toplamıyorsunuz?" dedi.
'PARTİYİ NEDEN ŞİMDİ BÖLÜYORUZ?'
Cumhurbaşkanı adayının belirlenmesine uzun bir süre olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu ülkenin çok daha önemli sorunlarla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Bu tür tartışmaların zamanından önce yapılmasının doğru olmayacağını savunan Kılıçdaroğlu, ülkenin mevcut durumu göz önüne alındığında, aday belirlemenin bu kadar erken gündeme getirilmesinin gereksiz olduğunu vurguladı.
Kılıçdaroğlu, "Niye acele ediyoruz ki? Ülke yangın yerinde. Biz bunları bırakmışız, kim cumhurbaşkanı adayı olacak. Neden şimdi partiyi bölüyoruz? Bugünden bu tartışmaları yapmak doğru değildir. Ülke yangın yerinde, perişan vaziyette. CHP, Türkiye'nin gerçek gündeminin dışına çıkmamalıdır" ifadelerini kullandı.
Öte yandan partisinin belirlediği adayı destekleyeceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Parti bizim partimiz, belirlediği adayı yeri zamanı gelince elbette destekleyeceğiz" dedi.