'İnsanları değil lüks araçları kurtarmışlar'

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, Grand Kartal Otel yangınına ilişkin bilirkişi raporunun henüz çıkmamasını “Endişelerim var” şeklinde değerlendirdi. Yangın gecesine ilişkin iddialara da değinen Özcan, yangından kurtarılmış çok sayıda lüks araç olduğunu belirterek, “Keşke araçlar yerine insanları kurtarsalardı, acımız biraz daha az olurdu” dedi.

SHABER3.COM

Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel yangınına ilişkin bilirkişi raporu hâlâ hazırlanmış değil. Yangının çıktığı geceye ait iddialar ise vicdanları yaralamaya devam ediyor. Özcan, yangından kurtarılmış çok sayıda lüks araç olduğunu belirterek, “Keşke o araçlar kurtarılacağına otel sahipleri ve otel çalışanları insanları uyandırsaydı da o lüks araçlar yansaydı, canlara zarar gelmeseydi. O araçlar çıkartılıncaya kadar keşke daha fazla vatandaşımızı kurtarsalardı” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a da eleştirilerde bulunan Özcan, “Yangın saatler sonra 11.00-11.30 gibi Bolu’ya geliyor. Ankara’dan helikopterle 15-20 dakika mesafe. Kendi oteli olsaydı bu kadar geç kalır mıydı?” diye sordu.

Tanju Özcan, savcılığa sunulması beklenen bilirkişi raporunu, yangın gecesini ve Kültür ve Turizm Bakanı’na ilişkin iddiaları değerlendirdi.

Adalet Bakanı’na Seslendi: Rapor Neden Çıkmıyor?

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı talebiyle hazırlanan ilk raporu, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un korsan olduğu yönünde açıklama yapmasıyla geçersiz sayıldı. Bakanlığın yeni bir bilirkişi heyeti açıklamasının üzerinden 20 gün geçse de rapor savcılığa sunulamadı. Adalet Bakanlığı’na seslenen Özcan, “Yeni atanan bilirkişiler neden rapor vermiyorlar” diye sordu.

Korsan olduğu belirtilen raporu hazırlayan bilirkişi heyetinin de Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tayin edildiğini hatırlatan Özcan, ‘bilirkişi heyetine baskı mı yapılıyor’ sorusuna ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

“Biz ne o bilirkişileri daha öncesinde biliyorduk ne de an itibarıyla dosyanın teslim edildiği ikinci bilirkişileri biliyoruz. Bunu ikide bir açıklama yapıp heyetin sayısına, görev yaptıkları yere kadar bilgilerini veren Adalet Bakanı ve muhtemelen biliyorsa Bolu Cumhuriyet Başsavcısı biliyordur. Ancak mağdur aileler, müştekiler bilmiyor. Müfettişlere baskı yapılıyor mu yapılmıyor mu bunu ben bilemem. Ama baskı yapılıyorsa bu bilirkişilerin kim olduğunu bilenler yapıyordur. Çünkü kim olduğu bilinmeyen bilirkişilere kim baskı yapabilir ancak onların kim olduğunu bilenler. Adalet Bakanı’na bu rapor neden çıkmıyor sorusunun sorulması gerekiyor.”

‘İlk Rapor Korsansa Neden Soruşturma Yok?’

Adalet Bakanı’nın ilk bilirkişi raporunu ‘korsan’ olduğu yönünde açıklama yapmasına da değinen Özcan, “Rapor korsansa neden soruşturma yok?” diye sordu. Özcan şu değerlendirmede bulundu:

“O rapor korsansa o raporu hazırlayanlar hakkında herhangi bir adli soruşturma yapılmaması sizce normal mi? Şu anda benim dışımda bu konuyu dillendiren neredeyse kalmadı. Hayatın doğal akışına uygun olarak kim dosyanın ya da olayın gündemden düşmesini ister? Gerçek sorumluluk sahipleri. Otel sahibinin ve işletmesinin olayın asli sorumluları olduğu belli. Onu tartışmıyoruz. Onlar almaları gereken cezayı fazlasıyla alsınlar. Bunu ben ümit ediyorum. Ama bu yangına giden süreçte otel sahibi ve otel yetkilileri dışında denetim ve inceleme görevini yapmayan asıl kamu görevlileri neden hâlâ soruşturulmuyor.”

‘İddialar Yalanlanmadı’

Özcan, Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’a da sert eleştirilerde bulundu. İYİ Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez’in, Ersoy’a yönelik “Yangından haberi olmasına rağmen, sabah kahvesini içti sporunu yaptı” iddiasını sorduğumuz Özcan şöyle konuştu:

“Bu iddialar yalanlanmadı. Ankara’dan helikopterle Bolu’ya gelmek 15-20 dakika. Bolu’ya 11.00-11.30’da gelebildi. Yanan otel sayın bakanın oteli olsaydı ilk kendisi giderdi, koşa koşa giderdi.”

Ersoy’un hükümet tarafından aklanmaya çalışıldığını belirten Özcan, “Yeni kabinede iktidara yakın gazeteciler Ersoy’un tekrar bakan olamayacağını yazıyorlardı. Şimdi o kulis bilgileri de kalmadığı gibi tekrar bakan olabileceği yönünde görüşler var. El birliğiyle Ersoy’u aklamaya çalışıyorlar” dedi.

‘Dosya Kapatılacak Endişesi Taşıyorum’

Mülkiye müfettişlerinin ön raporuna da değinen Özcan şu ifadeleri kullandı:

“Belediyemize ve belediye çalışanlarımıza herhangi bir kusur yüklenmiyor. O raporda bütün sorumluluk ve kusur İl Özel İdaresine yüklenmiş. Ancak başından beri söylüyoruz. Burası turizm alanı. Burada yangın dahil asıl denetim yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda. Ancak bugün ‘soruşturma nereye giderse gitsin peşindeyiz’ dedikleri halde bütün oklar Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı gösterdiği halde bakanlıktan şu ana kadar bir tek yetkilinin ifadesine başvurulmadı. Bu haliyle devam ederse korkarım ki soruşturma sonucunda somut gerçek ortaya çıkmayacak, iş otel sahibi, otel çalışanları ve özel idare yetkililerine yüklenecek gibi durmaktadır. Asıl sorumlu ve yetkili olan Turizm Bakanı ve onun altında bulunan mevzuat hükümlerini düzenleyen üst düzey bürokratlara sorumluluk yüklenemeden dosya kapatılacak endişesi taşıyorum.”

‘Keşke Lüks Araçlar Yerine İnsanları Kurtarsalardı’

Yangın gecesine ilişkin iddialardan bir diğeri ise ‘otel sahiplerinin yangından haberdar olmasına rağmen kimseyi uyandırmadığı’ yönünde oldu. Çok sayıda felaketzede yangını kendileri fark ettiği ve kendi imkanlarıyla kurtulmaya çalıştıklarını aktardı. Otel sahibinin insanları kurtarmak yerine lüks araçları yangından kaçırdığı iddialarına değinen Özcan şu çarpıcı açıklamayı yaptı:

“Çok sayıda kurtarılmış lüks araç var. Keşke o araçlar kurtarılacağına otel sahipleri ve otel çalışanları insanları uyandırsaydı da o lüks araçlar yansaydı canlara zarar gelmeseydi. O araçlar çıkartılıncaya kadar keşke daha fazla vatandaşımızı kurtarsalardı. Keşke oradaki çabalarını araç kurtarmak yerine insan kurtarmaya çalışsalardı bugün acımız daha hafif olurdu.”

‘Bolu Hâlâ Yasta’

Özcan, Bolu halkının yangının şokunu hâlâ atlatamadığını vurguladı. Şehirde hâlâ yas havasının olduğunu belirten Özcan son olarak şunları söyledi:

“Yaklaşık 1 ay geçti. Bolu’da insanların morali tabi daha çok bozuk. Çünkü Kartalkaya her ne kadar Bolu Belediye sınırlarının çok dışında olmasına rağmen sürekli Bolu ismi geçtiği için psikolojik etkileri daha fazla. Bolu’da canlı müzik yapanların hiçbiri daha canlı müziğe başlamadı. Şehirde ekonomik krizin verdiği bir moral bozukluğu vardı, bu trajik olay buna ilave oldu. Bolu sokaklarını dolaşın yüzü gülen tek bir çocuk, tek bir anne, tek bir esnaf göremiyorsunuz. Bir de ölenlerin bir kısmı tanıdıklarımızdı, bildiğimiz insanlardı. Doğal olarak Bolulular bu trajediden daha çok etkilendi. Gelin Bolu’ya bakın eski sosyal canlılığından eser kalmadığını görürsünüz.”
<< Önceki Haber 'İnsanları değil lüks araçları kurtarmışlar' Sonraki Haber >>
ÖNE ÇIKAN HABERLER