Heyy sen!
Bu ülkede kaosun adı da, istikrarsızlığın adı da senden başkası değil.
Kendin gibi düşünmeyeni hain ilan edebildiğin için, darbeci, satılmış ilan edebildiğin için öylesin.
Heyy sen!
Demokrasi nedir umursamıyorsun.
Hukuk nedir takmıyorsun.
Özgürlüğü sadece kendin için, kendi kampın için istiyorsun.
Yalnızca kendin gibi ses verenleri seviyorsun.
Farklı olandan nefret ediyorsun.
Bunun için meydanlarda gazetecilere yuh çektirebiliyorsun.
Demokrasileri demokrasi yapan basın özgürlüğünü, ifade özgürlüğünü hiçe sayıyorsun.
Gerçek gazetecileri işinden ediyorsun, susturuyorsun.
Heyy sen!
İşleri öylesine zıvanadan çıkartmış durumdasın ki, kendi söylediklerini yazan Hürriyet gazetesine kendi yandaşlarını saldırtabiliyorsun.
Şunu yaz bir kenara:
Hürriyet’e dönük bu saldırganlığı, demokrasi tarihimiz kapkara harflerle yazacak.
Ve gazeteci milleti seni hiç unutmayacak. Bu yaptıklarını hiç affetmeyecek!
Heyy sen!
Demokrasi deyince tüyleri diken diken olan...
Hukukun üstünlüğü deyince tüyleri diken diken olan...
Kadın-erkek eşitliği deyince tüyleri diken diken olan...
Farklılıklara, farklı inançlara saygı deyince tüyleri diken diken olan...
Batı deyince, Avrupa deyince tüyleri diken diken olan...
Şunu iyi bil:
Bu koca ülkeyi alıp bambaşka sulara, ‘Doğu’ya taşıyamazsın.
Heyy sen!
Barış diyorsak...
Demokrasi diyorsak...
Özgürlük diyorsak...
İnançlara saygılı laiklik diyorsak...
Hukukun üstünlüğü diyorsak...
Yargı bağımsızlığı, tarafsızlığı diyorsak...
Güçler ayrılığı diyorsak...
Kadın-erkek eşitliği diyorsak...
Tüm farklılıklara saygı diyorsak...
Tek kelimeyle, gideceksin!
Heyy sen!
Çöküşünü yaşamaya başladın.
Sen de bunun farkındasın.
Çatırtılar senin kulağına geliyor.
Bütün korkuların da bundan dolayı...
Tahtın zangır zangır sallanıyor.
Beyhude çırpınışlar içindesin.
Çöküşü durduramayacaksın.
Heyy sen!
Ve yaz bir kenara:
Seni başkan yaptırmayacağız!