Çiller'in cevaplarının kendisini tatmin etmediğini belirten
Önder,
Kürt iş adamlarının öldürülmesiyle ilgili sorusu üzerine Çiller'in gözlerinin dolduğunu, "Benim böyle bir şey yapacağımı nasıl düşünürsünüz? Ben bir anayım." cevabını verdiğini söyledi.
TBMM Darbe ve Muhtıraları
Araştırma Komisyonu'nun Yeniköy'deki yalısında eski
Başbakan Tansu Çiller'i dinlediği ve yaklaşık 3 saatten beri devam eden toplantıdan
erken ayrılan
BDP Milletvekili Sırrı Süreyya Önder, çıkışta basın mensuplarına kısa bir açıklama yaptı. Önder, basın mensuplarıyla Çiller'e yönelttiği soruları paylaşırken, Çiller'in sorulara verdiği cevapları ise ancak Komisyon Başkanı ya da Çiller tarafından açıklanmasının doğru olacağını söyledi.
BU GÖLGEYİ MECLİSİN ÜZERİNDEN SİLECEĞİZ DEMECİ
Çiller'e 2
Mart 1994'de yaşanan DEP milletvekillerinin tutuklanması ile ilgili olayı sorduğunu aktaran Önder, “Ona Sayın Çiler'in verdiği bir demeçle, ‘Bu gölgeyi meclisin üzerinden sileceğiz', demecini sordum. Sayın Grup Başkanvekilimiz Pervin Buldan'ın rahmetli eşinin katledilmesi meselesini, Kürt iş adamlarının listesi var, Holiday Inn Oteli'nde verdiği demecin arkasına gelmesi, bu Sayın Pervin Buldan'ın sorusuydu. Sayın Eşbaşkanımız
Gülten Kışanak Özgür Ülke Gazetesi'nde çalışırken gazetenin bombalanması ve bu bombalanmadan hemen önce Sayın Çiller'in Özgür Ülke Gazetesi'ne dönük etkin önlemler alınmasını içeren gizli bir yazısı vardı. O belgeyi kendisine sundum. Böyle bir yazınız var, talimatınız var akabinde bu olmuş. Bunları sordum" diye konuştu.
‘TAK-ŞAK'LI İLİŞKİ
Önder, Çiller'in
Refah Partisi ile hiçbir şekilde
ortaklık yapmayacağını açıklamasına rağmen
koalisyon hükümet kurduklarını hatırlatarak, Çiler'in “Refah Partisi ile koalisyon kurmayacağım" açıklamasını neden yapma gereği duyduğunu sorduğunu anlattı.
Çiller'in döneminde Kürt kökenli vatandaşların yaşadığı bin 500 köyün boşaltıldığını kaydeden Önder, Madımak, Gazi olayları gibi aynı dönemde yaşanan olaylarla ilgili sorular yönelttiğini dile getirdi. Basın mensuplarının Çiller'in cevaplarından tatmin olup olmadığını sorması üzerine Önder, “Şimdi moda oldu, askerin
komplo kurma meselesi ama hatırlayalım, Doğan
Güreş Paşa ile aranızda ‘Tak-Şak'lı bir ilişki vardı. Siz tak diyordunuz o şak diye yapıyordu. Bunu da kendisi açıklamıştı. Dolayısıyla biraz bu gerekçeler ikna edici değildi. Refahın mal varlığını araştırma önergesi vermesinin ardından koalisyon kurulması ardından bu önergenin Refah tarafından aklanması bunlar da demokrasimizin hoş şakaları. Bu gün gülümseyerek söylüyoruz ama bir dönem işler böyle çalışıyordu" dedi.
"BEN BİR ANAYIM"
Soruları üzerine Çiller'in duygulandığını ve gözlerinin yaşardığını belirten Önder,
“Çiller'in ‘Benim böyle bir şey yapacağımı nasıl düşünürsünüz? Ben bir anayım" dediğini aktardı. Önder, şunları söyledi: “Ben de tezgahın böyle çalıştığını, sistemi hiç bilmeyen birini sistemin önüne koyduklarını, ama hayatın olağan akışında siz ‘Kürt iş adamlarının listesi var' dedikten sonra
keklik gibi
Kürtler öldürülünce sormaz mı insan? Ben hiç bunların adını yeni duymuştum o zaman. Peki bu mazeret mi? Giden canlara ne olacak? Sizin beceriksizliğinizin, sizin acemiliğinizin bu
ülkeye daha fazla savaş, kan,
gözyaşı olarak
fatura edilmesinin hesabını, acemiliğinizdeki masumiyete mi vereceğiz? Hangi anaya bunu kabul ettirebilirsiniz? Bunları konuştuk" Önder, kendisinin
açlık grevleri ile ilgili bir programa katılmak için toplantıdan erken ayrıldığını da sözlerine ekledi.