Facebook’un kurucusu Mark Zuckererg belki de hayatının en zor günlerinden birini yaşıyor… Dünya çapında milyonlarca kullanıcısı olan ve bünyesinde Instagram, WhatsApp, Messenger gibi uygulamaları da barındıran Facebook hakkında son bir haftadır başta Wall Street Journal olmak üzere birçok saygın medya kuruluşu ifşalar ve gizli belgeler yayınlıyor. Bu gizli bilgi ve verileri sızdıran isim ise bir dönem Facebook’un ürün müdürü olarak çalışan 37 yaşındaki Frances Haugen oldu.
Sözcü'den Yiğit Can Kaytmaz'ın derlediği habere döre, Haugen bu haftanın başında ABD televizyonlarına çıkarak yaptığı ifşaların arka planını ve motivasyonu anlattıktan sonra önceki gün ABD Senatosu’nda ifade verdi. Haugen, birçok konuda Facebook’un işlediği suçları ve göz ardı ettiği kuralları kamuoyuna tekrar tekrar duyurdu. Sosyal medya platformuna önceki gün “bir hatadan dolayı” saatler boyunca erişimin olmaması ile birlikte bu konu kısa bir süreliğine gözden kaçsa da ABD’nin önde gelen TV kanallarından CNN kapsamlı bir analiz hazırladı.
CNN’in kapsamlı analizinde Facebook’un yarattığı hegemonya ile birlikte alınması gereken dört ders üzerinde duruldu.
VARAN 1- FACEBOOK YANLIŞ BİLGİYİ YAYIYOR
CNN, Facebook’un iç yazışmalarında ve belgelerde kurumun nefret söylemi ve yanlış bilgiyi yayma odaklı bir yaklaşıma sahip olduğunun ortaya çıktığını aktardı. Viral, yani hızla yayılan haberlerin ve iddiaların Facebook’un yararına olduğu belirlenirken, Facebook’un da sisteminin bunu desteklediği kaydedildi.
CNN, “Yapılan bir araştırmada, Fox News ya da Donald Trump gibi doğrulanmış bir kurum ya da kuruluşun sayfasına bakan sıradan bir kullanıcıya hemen bir komplo teorisi hesabı öneriliyor. Bir haftadan kısa bir süre içerisinde o kullanıcıya aşırı sağcı QAnon’un hesabı öneriliyor” yorumunu yaptı.
VARAN 2- YANLIŞ BİLGİYE KARŞI NEREDEYSE HİÇBİR ŞEY YAPMAMIŞ
İç yazışmalar ve iddialar Facebook’un yanlış bilgiye karşı çok az şey yaptığını ortaya koyuyor. Facebook’un nefret söylemlerinin sadece yüzde 3 ile yüzde 5’ini sildiği ve şiddet içeriklerinin ise yüzde 1’inden çok daha azını kaldırdığı ortaya çıktı.
Bunun sebebi olarak da bu içerikleri değerlendiren çalışanların sayısının az olması ve bu içeriklerin çok olması. Dolayısıyla Facebook’un bu tür içerikleri silmediği ve müdahale etmediği açıklandı.
Öte yandan bazı “yüksek profile sahip” ya da “ayrıcalıklı kullanıcıların” istedikleri içerikleri paylaşabildikleri ve onların yaydığı komplo teorileri ya da yanlış bilgilerin silinmediği kaydedildi.
VARAN 3- KAMUOYUNU YANLIŞ YÖNLENDİRDİLER
Facebook içi yazışmaların ve belgelerin en dikkat çekici olanlarından biri geçen yıl Facebook’un alt markası Instagram’ın çocukların psikolojisini olumsuz etkilediği ile ilgili olanıydı. Zira Mart ayında Senato’da ifade veren Facebook CEO’su Mark Zuckerberg kendisine bu yönde yöneltilen bir soruya, “Facebook’un platformlarının çocuklara zarar verdiğine inanmıyorum” demişti.
Fakat ortaya saçılan iç yazışmalarda Instagram kullanan genç kızların yüzde 13.5’inin intihar etme ya da kendine zarar vermeyi düşündüğü ortaya çıkmıştı. Öte yandan aynı araştırmada genç kızların yüzde 17’sinin Instagram’ın kendilerinde yeme bozukluğu yarattığını söylemişti.
VARAN 4- FACEBOOK İNSANLARI İSTİSMAR EDİYOR
Her ne kadar Facebook’un topluluk standartlarında, “İnsanların istismarı ile ilgili bütün içeriklerin kaldırılacağı” belirtilse de Haugen’in sızdırdığı iç yazışmalardan birinde insan ticareti ile ilgili içeriklerin platformda tutulduğu ortaya çıktı.
“Orta Doğu’da insan ticareti ve takibi” başlıklı yazışmada, “Yaptığımız incelemelerde platformumuzun insan kaçakçılığı ve ticaretinin üç döngüsüne (işe alım, kolaylaştırma, istismar) ev sahipliği yaptığı ortaya çıktı. İnsan kaçakçıları, işe alanlar ve diğerleri Facebook, Instagram, WhatsApp ve Pages platformlarını kullanıyor” denildi.