Zorunlu hicret edenler içinde lokantada bulaşıkçılık yapan bir profesör...

Okuma Süresi 3 dkYayınlanma Perşembe, Nisan 27 2017
Samanyoluhaber.com yazarı Safvet Senih, 'Son Şeyhülislam'ın oğlu Kirkor'un yanında çırak' başlıklı yeni yazısında zorunlu hicrete çıkanlar için mühim noktalara dikkat çekti.

Son Şeyhülislam'ın oğlu Kirkor'un yanında çırak

Ali Ulvî Kurucu Ağabeyimizin Hatıralarından öğrendiğimize göre:

Son Şeyhülislam Mustafa Sabri Efendi ilk defa yurt dışına çıkmak zorunda kalınca önce Romanya’ya gidiyor. İttihatçılar oradan yakalayıp getiriyorlar. Fakat idamı müzakere edilirken Enver Paşa, “Bu adamı idam etmeye kıyamam. Mücadelesini inancı, fikri uğruna yapıyor. Yalnız bu günlerde, buralarda durmasın. Bir yerlere sürelim. Sorun bakalım: Sinop’a mı yoksa Gemlik’e mi gider?” diyor. Kendi isteğiyle Gemlik’e gidiyor. 

Cumhuriyet döneminde Mustafa Sabri Efendi Yunanistan’a gitmiş. Müslüman nüfusun yoğun olduğu Batı Trakya’da Gümülcine’ye “Yarın” gazetesini çıkarmış. Türk hükümeti bundan rahatsız olunca, Yunan hükümetiyle anlaşıp oradan uzaklaştırdılar. En sonunda Mısır’a gelip yerleşiyor. 

Mustafa Sabri Efendinin bir oğlu iki kızı vardı. Damatlar vefat etmiş. 1939’da Yeni Mısır denilen Heliopolis denilen yerde yerleşiyorlar. Oğlu İbrahim Bey yanında… İbrahim Beyin bir oğlu üç kızı olmuş. İbrahim Bey Hukuk Fakültesi mezunu… Ama hicretlerde hep babasının yanında… Çok sıkıntılar çekmiş babasıyla beraber… 

1944 yıllarında İkinci Dünya Savaşı sıkıntıları iyice artmış. Fırınlar çalışmıyor. Çalışanlardan ekmek almak için sabahları erkenden sıraya girmek gerekiyor. Uzun uzun kuyruklar var.

Zaten ilk geldikleri günler para ve imkân olmadığı için en ucuz şey kuru fasulye olduğu için bir çuval kuru fasulye almışlar. Tencere de yok. Bir çaydanlıkları varmış. Fasulyeyi bu çaydanlıkta kaynatıp pişirip yiyorlar. Sonra yıkayıp çay yapıyorlarmış. Birkaç ay böyle geçirmişler. Sonra İbrahim Bey, bir Ermeni kunduracıya çırak olmuş. O mahallede bulunan Kirkor adında bir Ermeni kunduracı varmış. Türkiye’den göç etmiş. İbrahim Beyle ahbab olmuşlar. İbrahim Bey, sabah akşam, sık sık gidip dükkanında otururmuş. Kirkor bir gün şöyl

Bu haberler de ilginizi çekebilir