22 Mart 2016'da, ABD'yi dolandırmak ve kara para aklamaktan tutuklanan Reza Zarrab davasında savcılığın 17 Aralık fezlekesini gerekçe göstermesi, Zarrab'ın rüşvetlerini peşin ödeyerek iş gördüğü RTE rejimini tutuşturdu. Savcı Bharara'nın 17 Aralıkta yaşananlara ilgili Türkiye'de yazılamayanları dosyaya koyarak ayrıntılı yolsuzluk ve illegal para transferi tablosunu deşifre etmesiyle dava başka bir boyuta geçti.
RTE ve yandaşlarının milletin kasasından yaptıkları yolsuzluklar, ve sonrasında 17-25 Aralık nedeniyle binlerce polisin, savcının meslekten atılması, artık uluslararası bir davanın konusu haline geldi.
BHARARA TANE TANE ANLATTI
Zarrab'ın avukatları 2014 yılında müvekkillerinin maillerinin incelenmesi için mahkemeye sunulan dilekçenin Türk adalet bakanlığıyla paylaşılmasını istedi. Savcılık ise bu isteğe karşı çıktı. Ve mahkemeye sunduğu dilekçede şöyle dedi:
"Savcılığın öne sürdüğü iddialar ve haber kupürleri, 23 Eylül 2014'ten sonrasına ait.
Arama emri ise 23 Eylül 2014'te alındı."
Bir yanda RTE ve görevlileri Zarrab'ı ABD'den iade almak için çırpınırken, Zarrab'ın avukatları da İranlı işadamını kurtarma peşinde. Ancak savcı Bharara'nın ortaya koyduğu delillere bakılacak olursa, bu kurtarma çabalarının beyhude olduğu anlaşılıyor.
Zira Savcılık, Türkiye'de merkez medyada henüz yazılmamış, sosyal medyada yazıldığında tutuklama sebebi olan, birçok Türk vatandaşının da habersiz olduğu gerçekleri çok net biçimde ifade ediyor.
ZARRAB SÜRECİNİ BÖYLE ÖZETLEDİ
Dersi en baştan alan savcı, Zarrab'ın Türkiye'de tutuklandığı zaman bütün dünyada haber olduğunu hatırlattı ve sonrasında 3 bakanın istifa ettiğinin altını çizdi. Dördüncü bakan olan Erdoğan Bayraktar'a ayrı bir parantez açarak, istifa etmeden önce NTV canlı yayınına bağlanan bakanın, "Başbakan RTE istifa etmeli" açıklamasını anımsattı ve şu uyarıda bulundu:
"Türk politikacıların bu davaya müdahale etmesi anlamsız. Bu dava Türk politikacıları değil Zarrab'ı ve suç ortaklarını yargılıyor."
Savcının RTE rejimine hitap eden bu cümlelerinin daha Türkçesi şu: Her gün bizden iade talep ettiğiniz için, siz Zarrab'ın suç ortağı olabilir misiniz?
ZARRAB'IN HEYECANLI MACERALARI!
Savcılık, bir dönemi aydınlatacak ve tarihte kalın harflerle yerini alacak süreci şöyle özetledi:
-Zarrab bu döneme kadar bir buçuk yıl boyunca her gün 1000 kilo altın ihracatı yaptı.
-Zarrab'ın tutuklanmasının ardından Halkbankası Genel Müdürü'nün evinde ayakkabı kutularına saklanmış paralar çıktı.
-Telegraph gazetesi, bu olaydan sonra Erdoğan'ın, kolluk kuvvetlerini,
gazetecileri, İsrail ve Amerika'yı kendisini devirmeye çalışmakla
suçladığını yazdı.
-Bu olayların ardından 4 bin polis ile savcının Erdoğan hükümeti tarafından işten atıldığı veya görev yerinin değiştirildiği Guardian gazetesinde yer aldı.
-Raporda yapılan bütün dinlemeler, izlemeler, email incelemeleri, telefon trafikleri ayrıntılı olarak yazılmıştır.
-Fezlekede 2007 Mart'ı ile 2012 Ekim'i arasında yer alan işlemler, ABD finans kurumlarınca da doğrulanmıştır.
-E-maillerde, Zarrab'a İran Merkez Bankası tarafından yollanan "ekonomik cihattaki başarısı" için teşekkür mektubu,
-Abdullah Happani'nin kendisine gönderdiği ve kimlere ne kadar rüşvet verdiğinin yazıldığı rapor,
-Zarrab'ın petrol ticareti için yaptığı yazışmalar da bulunmuştur.
NE OLMUŞTU?
İran asıllı Türk vatandaşı 33 yaşındaki Reza Zarrab, 22 Mart 2016'da ABD'de tutuklandı.
Zarrab, hem Türkiye'de hem de Birleşik Arap Emirlikleri'nde yönettiği şirketler ağıyla İran yaptırımlarının etrafından dolaşmakla suçlanıyor.
Zarrab'ın yaptırımları ihlal etmek için kullandığı şirketlerden birisinin ise Türkiye'de faaliyet gösteren Royal Holding AŞ olduğu iddia ediliyor.
ABD'li savcılar, Zarrab ve hakkında tutuklama kararı çıkarılan iki kişinin 2010 - 2015 döneminde aralarında Bank Mellat'ın da bulunduğu büyük İranlı şirketlere finansman sağladığını söylüyor.
Yöneltilen suçlamalar arasında sahtecilik ve kara para aklama da var.
Türkiye'de kısa süreli gözaltı
Türkiye'deki 17 - 25 Aralık 2013 yolsuzluk soruşturmalarında da sanık olarak kısa bir süre gözaltına alınan Zarrab daha sonra RTE rejiminin yargıya müdahalesiyle serbest bırakılmış ve hakkındaki suçlamalar da düşürülmüştü. Dava dosyasında Zarrab, o dönem bakanlık yapan isimlere rüşvet vermekle suçlanıyordu.
Zarrab, 2014'te A Haber televizyon kanalına verdiği bir röportajda "25 milyar TL'lik ihrtacat yapmışım, cari açığın yüzde 15'ini tek başıma kapatmışım. Takdir sizin" demişti.